MERHEM

27 6 1
                                    

(Minho)

Bir çocuğa bir Jisung'a bakıyordum.
Jisung birden hareketlenince bizde ayağa kalktık.

Jisung- Başka bir yere gidebilir miyiz lütfen?

Minho- Tamam gidelim burdan

Biz ayağa kalkıp kapıya doğru gidince o çocukta bize doğru gelmeye başladı.

(Jisung)

Burdan defolup gitmek istiyorum.

Jisung- Sikerler, nefes alamıyorum..

Dedim Felix'e
Ben kendi kendime savaş verirken birden biri bileğimden tuttu ve beni durdurdu. Göreceğim kişinin Minho olmasını dileyerek arkamı döndüm.

Ben bile kendi dilediğime inanmamıştım. Gözlerimi kapatıp tam olarak şuan yok olmayı dilemekten başka birşey yapamıyorum.

Bileğimden birinin daha tutup kendine çekmesiyle gözlerimi açtım.

Minho.. Tanrım sana şükürler olsun.
Bileğimi Joo-won'dan kurtarmış beni arkasına almıştı

Minho- Hayırdır kardeş, bi sıkıntı mı var?

Joo-won- Gördüğün gibi onun için geldim senin için değil şimdi çekil şurdan.

Kafamı Minho'nun sırtına gömdüm ve ellerimle tişörtünün eteklerini sıktım. 

Minho- Birincisi o dediğin kişinin bir adı var ve ikincisi eğer defolup gitmezsen Jisung'un şahit olmasını istemediğimiz şeyler yaşanacak

Joo-won- Nesi oluyorsunda onunla konuşmamı engelliyosun

Minho Joo-won'a doğru yaklaştı. Büyük ihtimalle kavga edeceklerdi ve ben bunu istemiyordum. Tişörtünü sıktım ve hafifçe çekiştirdim. Kafasını yana çevirip bana baktı ve derin bir nefes vererek önüne döndü

Minho- Sevgilimin gözümün önünde rahatsız edilmesine izin vermicem.
Onu ne kadar tedirgin ettiğini görmüyor musun? Senin yüzünden nefes alamıyor. Şimdi defol git. Kız arkadaşını orda yalnız bıraktın, bari ona düzgün davran

Elimden tuttu ve dışarı çıkardı.
Derin nefesler aldım, yere çöküp kafamı ellerimin arasına aldım. Gözlerim kapanmışken kalp ritimlerime odaklandım. Bir yandan da  Minho ve Hyunjin'in önünde ağlamamak için kendimi tutuyordum.

(Minho)

Kim bilir o adam neler yaşattı da bu haldesin.

Kafeden çıktığımız gibi yere çöktü elleriyle kulaklarını kapattı, gözlerini kapattı ve derin nefesler almaya başladı.

Felix yanına eğilip kafasını eğdiğinde omzuna dokundum ve çekilmesini işaret ettim.

Anksiyete atağı geçiriyordu. Nasıl hissettirdiğini biliyorum. Bu yüzden sadece izleyemedim.

Önünde eğildim, yavaşça ve    ürkütmeden sarıldım. Kafasını boynuma gömdü elleriyle tişörtümü tuttu. Ağlıyordu, boynumdaki ıslaklık ve ufak burun çekişleri ise bunun kanıtıydı.

Geçmişten yaralıydı belli ki. O çocuk her ne yaptıysa o kadar yaralamıştı ki Jisung'u. Okulda tenefüslerde gördüğümüz o neşeli çocuktan eser yoktu.

Hayat işte. Kimi ne hale getirdiği belli değil.

Minho- Burdayım, senin için her zaman burdayım bebeğim. İçini dökmekten önümde ağlamaktan çekinme. Kaldıramayacağını düşünürsen bana gel. Yaralarını göster ki merhem olabileyim.

Fotoğraf (Minsung-Hyunlix)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin