Bu bölüm, bir öncekini telafi etmek amacıyla bol aksiyonlu oldu. Tekrar yazım yanlışları için özür dileklerimi iletiyorum.Ve sizi bölümle baş başa bırakıyorum, iyi okumalar 🫧
———
3. BÖLÜM KORKU
Bir ayı geride bırakmıştık. Öğrencilerimle aramızda artık bir bağ oluşmaya başlıyordu. Hepsinin bana alışması bana inanılmaz mutluluk veriyordu. Sıradan bir güne daha uyanmıştım. Artık rutin haline gelen sabahlarıma alışmaya başlıyordum. Bugün hafif bir rüzgar vardı bu yüzden elbise planımı kafamdan atmıştım.
Üzerime gri bir kot pantolon ve ince beyaz triko kazağımı geçirmiştim. Saçlarımın ucuna ufak bir dalga verdikten sonra çok hafif bir makyaj yapmıştım. Aynadan son bir kez kendime baktıktan sonra kendimi sonunda dışarı atabilmiştim.
Kuşların cıvıltısı ve yüzümü okşayan tatlı esinti içimin huzurla kaplamasına sebep olmuştu. Şu sıralar aklımdan çıkmayan şarkıyı mırıldanarak okulun yolunu tutmuştum. Artık görmeye alışık olduğum yüzlere teker teker selam verdim.
Okula geldiğimde çocukların bazıları sınıfta bazıları daha gelmemişti. Saatime baktığıma henüz dersin başlamasına on dakika kaldığını görmüştüm. Bu bir aylık süre zarfında yeni öğretmen henüz gelmemişti. Benim için hiç bir sorun yoktu, hepsiyle ilgilenebiliyordum.
Yavaş yavaş sınıfın dolmasıyla, herkesin geldiğine emin olmak adına yoklama aldım. Sonunda derslere başladığımda, çocuklar pürdikkat bir şekilde beni dinliyordu. Onlara dün verdiğim ödevi anlamayanlar için tekrar anlatmıştım. Sonrasında bir kaç oyun vasfıyla onlara yeni bir şeyler öğretmeye karar vermiştim. Çocukların ilgisi yerindeydi. Hepsi derse odaklanmış, sorular soruyordu. Ve bende bu durumdan oldukça memnundum. İlk haftanın zorluklarını yavaş yavaş geride bırakıyordum.
Oyun oynadığımız sırada dışarıdan gelen bir ses dikkatimi dağıttı. İlk başta ne olduğunu anlamadım, köyde sıkça duyduğum traktör gürültülerine benziyordu. Ancak bu seferki seste bir gariplik vardı, bir şeylerin ters gittiğini hissettim. Çocuklar da birer birer sessizleşip pencerelere bakmaya başladılar.
Bu anlık duraksamadan sonra derse devam etmeye karar verdim. "Tamam çocuklar, şimdi kaldığımız yerden devam edel-." Cümlemi bölen şey okulun ana kapısının şiddetle açılmasıydı. Kapı ardına kadar açıldı ve sınıfın önündeki koridorda ağır ayak sesleri yankılandı. Tüm çocuklar sus pus olmuş bir şekilde bir bana bir kapıya bakıyorlardı. Onlar gibi bende bu duruma şaşkındım. Kim okula böyle girmeye cüret ederdi ?
Bir anda sınıf kapısı hızla açıldı ve içeriye silahlı adamlar doluştu. Büyük bir endişe dalgası içimde yükselmeye başladı. Yüzleri maskeliydi ve üzerlerindeki giysilerden, buraya ait olmadıkları hemen belli oluyordu. Çocuklar paniklemiş, bazıları sessizce ağlamaya başlamıştı. Onların korku dolu bakışları arasında önlerine siper olmuştum.