Oldukça geç geldim ama bu okunmalar ne böyle ağzım açık şu an Ve yorum yapan bi arkadaş için heveslendim ve fice devam etme kararı aldım!!!
-
Oldukça sessiz ve gergin geçmiş bir zamanın ardından Jennie'nin evine gelmiştik. Kabul etmek gerekiyor ki, evden kaçmak çok ta kolay bir şey değildi. Ordan çıktıysan bir daha girememeyi göze alman gerekirdi. Benim arkamda bıraktığım için üzüleceğim bir şeyim yoktu. Belki yeni bir rüyanın başlangıcıydı ya da çıkılması zor bir kabusun.
Şu anlık olanlardan hiç bir pişmanlık sezmiyordum ama korkuyordum, şu an evim yoktu, param yoktu. Arkadaşlarım vardı burada ama onlara da yük olmak istemezdim. Acilen biriktirdiğim parayla ya da yarı zamanlı işlerde çalışıp kalacak yer bulmalıydım.
"Sunoo, iyi hissettiğine emin misin?"
"Daha kaç kere iyiyim diyeceğim Jennie noona? Ben gerçekten iyiyim, ve çok mutluyum."
"Çok dalgın duruyorsun bu yüzden endişeleniyorum."
"Ah, aslında biraz yorgun gibiyim... Biraz da uykum geldi sanırım" Yanımda bana yetecek kadar kıyafetim vardı. Onlardan giyinebilrdim.
"Pekala. Sen üstünü değiştir ben de yatak hazırlayayım. Jungwon ve Hanni birkaç dakikaya gelirler zaten. Bugün birlikte uyuruz, ne dersin?"
"Çok iyi olur. Teşekkür ederin Noona" Bugün tek yatabileceğimi asla düşünmüyordum. Bunu dile getiremeyeceğimi biliyordu Jennie Noona, çok uzun zamandır yakın olduğumuz için beni çok iyi tanırdı. Tepkilerim ezberindeydi, hassas olduğum konuları hiçbir zaman bana karşı kullanmamıştı, şaka olarak bile.
Çantadan pamuk pijama takımını alıp giyinmek için banyoya gittim. Ev ezberimdeydi zaten, çokça gelmiştim buraya. Üstümü giyinip dışarı çıktım. Jennie noona yatağı hazırlamış, kendi yatağında telefonuyla uğraşıyordu. Gelmeme gözleri bana döndü. "Takımın çok tatlı!"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Pijama takımı)
"Teşekkür ederim, Hanni almıştı."
"Hanni demişken nerde kaldılar acaba?" Tam da dediğinin üzerine daire kapısının açılma sesi geldi. İyi insan lafın üstüne gelir derken ciddilermiş.
"Bir sürü şey aldık! Biraz soyulduk gibi oldu ama olsun!"
"Sen sus Hanni. Sepete koyduğum her şeye hayır dedin!"
". Ama sen de çok saçma şeyler aldım Won."
"Ay susun, uyumamız lazım. Sabah erken kalkıp hazırlanacağız, saat 5'te de uçağımız kalkacak. O yüzden o götünüzü yatak dışında yerlerde görürsem götünüzü bir daha göremezsiniz. Anlaştık mı?"
"Tamam anne~"
"Hanni gel biz kız kıza uyuyalım"
"Geldim unnie~"
Jungwon'un yatağa yaklaşmasıyla biraz yana kayıp ona yer açtım. O da yattığı anda eline telefonu alıp bakmaya başladı.
"Aman tanrım! Sunoo! Acilen Enha'nın yeni gönderisine bakman lazım."
"Ne olmuş ki?"
Telefonumu açıp İnstagramdan resmi sayfaya girdim. Son reels'larında Niki vardı ve 'ruh eşinin ilk harfi' akımını yapıyordu. Reels'a girip izlemeye başladım. Tamam ilk harf y idi, sırayla birkaç harfi geçtikten sonra akımın ana kısmı gelmişti ki, pür dikkat çıkacak harfe bakıyordum. S harfi çıkmıştı ve Niki'nin verdiği ilk tepki çok tatlıydı. Harf göründüğü an gülümsemişti. Onu bu kadar mutlu eden biri olması güzeldi... Belki bir arkadaşı gelmişti aklına, ya da kuzen? Sevgilisi ya da sevdiği olabilir miydi? Var mıydı acaba öyle biri. Varsa çok kıskanmıştım onu. Niki tarafından sevilmek güzel bir şey olmalıydı.
Telefonu bırakıp Jungwona döndüm. Konuşma havamda değildim, sadece sessizce sarılmak istiyordum. Zor bir gündü. Yanına sokulup kollarımı ona sardığımda kıkırdayıp elindeki telefonu bırakıp o da beni sarmalamıştı. Sonrasında yavaş yavaş uyku bizi eline geçirmeye başladı...
-
Merhabalar Umarım güzel olmuştur Tabletten yazdığım için biraz garip duruyor Kısa olduğu İÇİN üzgünüm, saat 4 buçuk falan yani
