Yasak Aşk🔥 SeyFer

14. İLAHİ ADALETTE ZAMAN AŞIMI OLMAZ

Feritden

Abi ile denize çikolata almak için markete uğradık sonra yalıya döndüğümüzde Seyranı öylece yerde babasını ona tekme attığını görünce kan beynime sıçradı hızla arabadan

"lan seni gebertirim laaaan" dedim ve kazımın üstüne atlayıp onu yumruklamaya başladım "lan şerefsiz sen kim oluyorsun da benim bir saçının teline dünyayı yakacağım kadını dövüyorsun gebertirim lan seni" dedim abi beni zorla kazımdan ayırdı kazım hemen kaçtı tam gidecektim peşinden bir ses duydum iki gözümün çiçeğinin sesi uğruna öleceğim kadının sesi

"ferit" dedi baygındı beni sayıklıyordu hemen yanına gittim elini tutum

"geldim birtanem geldim güzelim merak etme şimdi gidicez hastaneye" dedim ve kucağıma aldım. Abide sunayı elinden tuttu kaldırdı

"suna hanım gelin hastaneye gidelim" dedi abi

"yok Abidin bey ben önemli değilim alıştım artık ama  seyran için gidelim lütfen" dedi gözünden yaş düşüyordu hemen arabaya bindik hastaneye geldik seyranı kucağıma alıp hastaneye girdim hemen müdehale  etmek için sedyeye yatırıp odaya aldılar biraz sonra doktor odadan çıktı

"doktor bey seyran nasıl" dedim endişe ile

"seyran hanım çok şiddete maruz kalmış hem fiziksel hemde psikolojik şiddet bu yüzden acının vermiş olduğu hisle bayılmış ben karnındaki morluklar ve vücudundaki morluklar için krem yazdım sırtındaki izler içine  ilaç ve krem yazdım düzenli olarak kulanın iyi günler" dedi

"sırtındaki izler derken" dedim benim güzelimin sırtında yara izleri mi vardı

"seyran hanımın sırtında kemer izleri var seyran hanımı bu hâle getiren kim biliyorsanız söyleyin" dedi doktor

"ka-" suna tam kazım diyecekken atadım söze

"bilmiyoruz görmedik" dedim

"eminmisiniz bakın gördüyseniz söyleyin" dedi doktor

"hayır doktor bey görsem zaten derdim bilmiyoruz" dedim ve doktor gittii şuna bana sinirle baktı

"niye demedin yada niye dememe izin vermedin" dedi sinirle

"eğer ismini verseydik polis alırdı ama ben bizzat kendim vericem cezasını o şerefsiz kimseye bırakmam" dedim ve sun Abidin ve ben odaya girdik seyran serum etkisi ile yatıyordu yanına oturdum eline öpücükler kondurdum

"güzelim bak gedik burdayız" dedim seyran sayıklamaya başladı

"h h hayır hayır ba baba ya yapma ne olur aaah yapma baba yapma" diyordu seyran gözü kapalı gözlerinden yaşlar süzülüyordu

"S seyran güzelim kabus görüyorsun bebeğim aç gözlerini hadi güzelim" dedim gözümden yaşlar süzüldü benim sevdiğim kadın ne hâle geldi böyle

"h hayır hayır baba yapma ne olur yapma aaahhhh" diye sayıklıyordu seyran

"ablam güzelim bak bir şey yok aç hadi gözlerini ablam" dedi suna gözleri doluydu

"b ben bir şey yapmadım baba valla f fetihi aldatmadım bana inana baba" diyordu seyran

"ne fetihi ne oldu suna baban niye geldi yalıya" dedim

"f fetih babama gidip demiş ki seyran beni feritle aldattı onla yatıyorlar falan demiş babamda gelmiş buraya" dedi suna

"aaaaah yapma baba" diye ağlıyordu seyran. hızlıca odadan çıktım selimi aradım "alo selim Kazım Şanlı ve Fetih Korhanı hemen depoya alıyorsun" dedim

"f fetih beyimide mi" dedi selim

"evet fetihde selim yarım saate o depodayım eğer ikiside o depoda olmazsa kendine mezar bak duydun mu" dedim

"e evet efendim" dedi selim ve kapattım telefonu

"ferit oğlum saçmalama otur oturduğun yerde bırak Allahlarından bulsunlar" dedi abi

"abi içerde yatan ömrümü ömrüne kattığım kadın içeride yatan benim canım benim canım kimin yüzünden içerde yatıyor kimin yüzünden sayıkılıyorsa canlarını s**eceğim onların" dedim

"tamam gel beraber gidelim" dedi abi

"hayır sen seyran ve suna ile kal ben tek hallederim" dedim ve hızlıca hastaneden çıktıp depoya doğru yola çıktım ve geldim deponun önünde bizim adamlar vardı arabadan indim

"yakup selim içeride mi" dedim

"evet efendim" dedi yakup

"bana bak kim gelirse gelsin isterse dedem gelsin içeri almıyorsunuz oldu ki aldınız içerdekilerin işi bittiği zaman sizinde işinizi bitiririm duydunuz mu" dedim bağırarak 10 adamın 10'uda aynı anda "tamam efendim" dediler bende içeri girdim deponun ortasında iki sandalye vardı birinde kazım birinde fetih başlarında çuval vardı ve elleri kolları   bağlıydı selim tam karşılarına bir sandalye koydu bende tam karşılarına oturdum ve elimle işaret verdim çuvalları açtılar ikiside baygındı

"buzlu sular nerede" dedim

"burdalar efendim" dedi selim ve iki kova buzlu su getirdi

"dökün" dedim ikisininde başlarından  aşğı boşalttılar ve ikiside bağırdılar su cidden çok soğuktu ama gram vicdanım sızlamadı 10 kova daha olsa yine boşlattırırım

"ne demişler" dedim ikisinde beni gördü

"intikam soğuk yenen bir yemektir merak etmeyin sizi burda günlerce tutmayacağım sadece 2 saat ama o 2 saatte öyle şeyler yaşanacak kibu depoda bu gün bu İstanbul sizin acı içinde çıkardığınız inleme sesleri ile yankılanacak. E şerefsiz Kazım ve Karaktersiz Fetih yaptıklarınız yaşattıklarınız yanınıza kâr kalacağını mı düşündünüz ilahi adalet tecelli bulacak bu gece" dedim ve adamlara döndüm "sizde hepsine şahitlik edeceksiniz diğerlerine anlatacaksınız ibret i alem olacak" dedim

"eee o zaman ilk benim duyunca çıldırdığım şeyden başlayalım" dedim ikiside bir birlerine sonra bana baktılar bir az sonra devam ettim cümleme "selim kemer" dedim kazım gözlerini büyüttü

"ne kemeri ne diyin lan sen" dedi kazım

"seyranın benim dokunmaya kıyamadığım o beline bıraktığın kemer izleri diyim kazıma ağa deminde dedim ya bu gece ilahi adalet tecelli edecek seyrana yaşattıklarından da fazlasını yaşayacaksın" dedim ve ekledim "bu sözü asla unutma kazım şerefsizi ve sende unutma fetih karaktersizi İLAHİ ADALETTE ZAMAN AŞIMI OLMAZ"