8

258 21 2
                                    

Kadın, hak , özgürlük...

                       - 8 bölüm -

1 gün sonra

" yavaş ye hayvan herif"

Birkan karşısında yemekle savaş veren adama karşılık sinirli homurdandı

Yalçını canını vericek kadar sever di ama bu yemek yiyişi onu bazen kendinden soğutuyordu

Artık herkes yalçın böyle yemesini alıştığı için kimse onu umursamı yordu ama mübarek yemek yemiyorduki

yemekle derin bir mücadele ediyordu sanki ve bu bazen gözleri ona çeviriyordu

Birkan öfke ile karşındaki adama bakarken güneşin çatalını tabağa bırakmasıyla bakışları ondan döndü " Yalçın abi boğulucaksın yavaş ye bence " dedi güneş artık içindeki sözlere engel olamadı

Birkan başını olumlu anlamda salladı eşine destek verir gibi yalçın ise sadece güldü " abisinin gülü birkanın malı deniz yemeyen keriz kapiş " dedi birkana hitaben

Birkan duyduğu şeyle sinirle yalçına tabakta mezelerin yanında duran zeytini fırlattı " geri zekalı geri zekalı konuşupta asabımı bozma gece gece " dedi

Yalçın çatalın tabağına bıraktı bütün masa onları izliyordu artık  didişmeleri sayesinde kimsenin canı sıkılmıyordu

"  Niye oğlum zengin değilmisin 2 tane zeytinimi bizden esirgiyorsun ayıp ayıp hiç yakıştıramadım sana koskoca mardin ağası iki zeytinin lafını ediyor komşular duyun duyun "

Dedi hafif yüksek sesle yanındaki ceyda göz devirdi buna karşılık 2 zeytin dediği şey evin yıllık zeytin oranı olabilir " abi yediğinde gözümüz yok ama sanki biraz savaştaymış gibi yemiyormusun ha yemekle mücadele ediyorsun resmen " dedi

Bernanın konuşmasına hak verdi güneş gerçektende doğru söylüyor du bu kadar yemek yemesine rağmen kiloduda değildi yalçın

değişik bir adamdı cidden çok değişikti " Çitlembik abinin parasını illa bir yoldan yemem lazım değilmi bende böyle yiyorum

hem başkasımı yiyecek olmaz nayır kabul edemem aşkım birkan yemek yemiyeyimi ben " dedi  bernaya gözleri kısıp bakarak 

Birkan duyduğu hitaba karşılık sinirlerine hakim olmaya çalışıyordu ama karşısındaki adam onun damarına battıkça basıyordu

" senin mardin meydanında sallandırmamı istemiyorsan adam gibi ye yemeğini "

Yalçın hiç cevap vermeden önüne döndü dedikleri zerre umrunda değil çünkü adam kötü bir şey söylemediğini biliyordu

Birkan aklına gelen şeyle " birde ulan senin evin barkın yokmu sen niye buradasın " dedi

Yalçın geriye doğru yaslandı" sizi görmeye geldim aşkım misafirini kovuyormusu sen ayıp ayıp hiç utanmada yok " dedi

Birkanda onun gibi geriye doğru yaslandı hayatında bu kadar uzun süren misafirlik görmemişti

" bu bizi görmek kaç gün sürüyor Lan millet bir saat gelip oturur gider ama sen evinin yolunu bulamadım bir türlü "

Güneş baba evinde olsa bu tartışmadan dolayı kavga çıkacağını falan düşünürdü ama buradakiler işin gırgırındaydı yoksa birkan asla yalçına böyle bir şeyi ciddi anlamda söylemezdi

Omzunu indirip kaldırdı " Vallahi birkancığım benimkisi bir senede sürebilir 10 senede hiç belli değil ya biliyormusun " dedi

Birkan sadece göz devirip önüne döndü yalçında yemeğiyle savaş vermeye tabi bilerek böyle yapıyordu

Aşk-ı  mardin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin