05-: Mrb.
Akın-: Mrb mi? Bu devirde mrb diyen mi kaldı? Kısa mesaj devrine geri mi döndük, neler oluyor?
Akın-: O kadar mı uyudum ben? Siz kimsiniz hem? Telefonumu nereden buldunuz?
05-: Kardeşim gece gece ne kafa siktin.
Akın: Yazacaklarına bundan sonra dikkat et. Hakaretten içeriye alırım seni.
05-: He he aynen ondan.
05-: Yav kardeş ne mal çıktın sen ya.
Akın-: Komiserim lan ben. Düzgün konuş dedim sana.
Akın-: Ne istiyorsan çabuk yaz. Yürü git.
05-: Cüzdanını benim takside unutmuşsun sabah. Onu gel al diyorum.
Akın-: Hass
Akın-: Bir dakika geliyorum.
05-: Kral şu an çalışıyorum. İşim gücüm var.
Akın-: Geldim geldim.
Akın: Evet cüzdanımı unutmuşum sizin araçta.
05-: Bugün gel al.
Akın: Hayır, yok olmaz.
05: Ndn?
Akın: Ndn?
05: NEDEN KARDEŞİM?
Akın: Gündüz çalışıyorum.
Akın: Sabah taksi durağından alırım.
05-: Durakta tadilat var bırakamam.
Akın: Sabah bizim oradaki polis merkezine getirir misin?
05: Kardeş gece çalışıyorum ben. Sabahları uyuyorum.
05: Konum at bana. Vereyim cüzdanı kardeş. (Kardeş deme lazım olur cdjjskdsd)
Akın: Yok kardeşim olmaz.
05: Sana yakınımdır herhalde. Vereyim işte şunu.
Akın: Yahu olmaz diyorum.
05: Geliyorum kral.
Akın: Nereye geliyorsun lan!
Akın: Ya tamam be atıyorum.
Akın: (Konum)
05: Beş dakikaya oradayım.
Akın: Oha
Akın homurdanarak yataktan kalktı. Kocaman esnedi, ellerini ve boynunu çıtlattı. Karşısındaki boydan aynaya baktı. Saçı darmadağındı uyumaktan. Üstü de kırış kırış olmuştu. Aynanın üzerinde kalan saaate baktı. Uyuya uyuya üç saat uyumuştu. Bir küfür savurdu içinden. Cüzdanına da laf saydırmıştı. Her boka laf ediyordu kendisi. Şaşırılacak iş değildi.
''Bir kendimi unutmadığım kaldı ya.''
Saçını parmaklarının arasından geçirdi. Altındaki pembe eşofmanı çekiştirdi. Kesin taksiciden laf yiyecekti bu yüzden.
''Erkekler bok rengi giysin zaten.''
Ellerini yüzünü yıkamaya gitti lavaboya. Lavabonun küçüklüğüne de küfür etti. Yeni taşınmıştı buraya. Bir artı bir evdi. Çok küçük kalıyordu eski eve nazaran burası. Musluğu en soğuk ayara verdi. Uyandıysa bir kere tamamdı. Geri yatamayacaktı. Ellerini yüzünü yıkadı. Askıdaki havluyla kuruladı. Geri yerine koyunca bir korna sesi geldi dışardan.
''Allah'ım sen beni nelerle sınıyorsun?''
Kapıyı açtı ve hırka bile giymeden terliklerini ayaklarına geçirip aşağı indi. Birinci katta oturuyordu. Adamı çok bekletmedi. Dış kapıyı açar açmaz biri karanlık koridororun içine girdi. Bu binanın ışığı otomatik değildi. Elle açmak gerekiyordu. Kapkaranlık yerde ışık düğmesini bulması zaman alacaktı. İçeri giren adam telefon flaşını açıp düğmeyi buldu ve ışığı yaktı. Akın adamla göz göze gelince yanağındaki yaraya gözleri kaydı. Adam onun bakışlarını fark edince Akın yaptığı şeyin farkına varıp utandı kendisinden.
''Sizin cüzdan. Buyrun.'' dedi taksici. Başta ne dediğini anlamamıştım çünkü kulaklarım çınlamaya başlamıştı.
''Özür dilerim?''
''He?''
''Şey az önce ne dediniz. Tekrar eder misiniz? Kulaklarımda sorun var da.''
''Buyrun cüzdanınız dedim.''
Akın usulca başını salladı. Adamın elindeki cüzdanı aldı. Pembe eşofmanının cebine koydu. Tam arkasını dönüp gidecekken, ''Teşekkür ederim-'' dedi. Adamın ismini söylemesini bekledi. Bir süre sessizlik ortama hakim olunca koridor tekrardan karanlığa geçti. Taksici bildiğini yaptı ve ışığı yaktı. Bu sırada farkında olmadan Akın'a yaklaşmıştı. İkisi de yakınlık karşısında ne diyeceklerini bilemediler. Akın'dan öksürük sesi gelince ki taksicinin gözleri dudaklarını izliyordu. Asla gözünden kaçmazdı detaylar. Aralarındaki mesafe de genişlemişti.
''Celal ben.'' dedi taksici ve hızlı nefeslerle binayı terk etti. Akın ise onu dış kapının camından izliyordu. Taksici de onu izledi sonra son hız gaza bastı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Taksi (bxb)
Short StoryAkın komiser cüzdanını takside unutur. Celal ise sevdiği adamı bulur. Not: Geyler vardır. BT: 3.9.24 BT: 5.9.24