Taksi (bxb)

2. Çay

Yakışıklı Taksici: Numaramı kaydetmişsin profil fotoğrafından gördüğüm kadarıyla. 

Akın: Evet kaydettim numaranı bir gün lazım olur diye. 

Yakışıklı Taksici: Lazım olur diye? :d

Akın: Evet ne oldu ki?

Yakışıklı Taksici: Hiiiiiiç.

Akın: Ya aklıma gelmişken sahi, sen sabah yatıp akşam çalışmıyor muydun? Neden sabahın köründe mesaj atıyorsun?

Yakışıklı Taksici: Uyuyamadım. Uyku tutmadı.

Akın: Anladım. 

Akın: Yeşil çay iç belki uykunu getirir. 

Yakışıklı Taksici: Ben anlam o gavur şeylerinden. 

Akın: Lan gavurlukla ne alakası var? 

Akın: Paketi otuz tl. Git al marketten. 

Yakışıklı Taksici: Unutmadan. Pembe eşofmanın karizmaaaaaaydı.

Akın: Konuyu değiştirme. Hem pembe eşofmanımla dalga geçilmesine müsade etmem. 

Yakışıklı Taksici: Neden?

Akın: Yeğenimin hediyesi. Değerlim. O yüzden dalga geçme.

Yakışıklı Taksici: Hayır canım ne dalga geçmesi. Kedim gıdıkladı beni. Ondan gülüyorum. 

Akın: He he ondan. 

Akın: Yeşil çayı iç. İyi gelecektir. 

Yakışıklı Taksici: Söz. Denerim senin için. 

Akın bir telefona bir masadakilere baktı. Kimse yüzündeki gülüşü görsün istemiyordu. Nazar değeceğinden korktu. Kalbinin hoşuna gitmişti. Senin için.

Öbür taraftan bakınca Celal yatağında heyecandan oradan oraya dönüp duruyordu. Bir erkek için heyecanlanmayalı çok uzun bir zaman olmuştu. Hem de çok. Bu adam ona iyi gelebilir miydi?