Kral'ı her gördüğüm zaman kalbim bana inat onun için heyecanlanıyordu
Bunda en büyük katkı sağolsun Kral'ındı
Bana yaklaşması tuhaf tuhaf konuşması beni ister istemez etkiliyordu biraz daha Kral ile baş başa kalırsam sanırım üzerine atlayacaktım
Çünkü libido mu arşa çıkarıyorduBir haftadır ondan köşe bucak kaçıyor sarayın etrafında yada içinde büyü var mı onu kontrol ediyordum
Şimdi ise sarayın arka bahçesine oturmuş büyü kitabımı okuyordumBir anda ensemde bir nefes hissedince irkildim
Umarım düşündüğüm kişi değildi"Benden kaçıyorsun gibi bir hisse kapıldım"
Hemen oturduğum yerden ayağa kalkıp yüzüme tuhaf bir gülüş ekledim ve yakışıklı yüzüne baktım
"Neden kaçayım majesteleri başka işlerim vardı"
Kral bana inanmayan bakışlar gönderip
"Eminim öyledir"
"Siz bir şey mi isteyecektiniz"
"Taht odamı hiç görmedin bugün müsaitim gördüğüm kadarıyla seninde bir işin yok gelip büyü var mı yok mu inceleyebilirsin"
Kaçarken duvara toslamak diye buna denirdi
"Siz taht odasındayken ben sizi rahatsız etmeyeyim sizin orda olmadığınız zaman orayı kontrol ederim ben"
Kral'ın tek kaşı havalandı
"Düş önüme cadı"
"Ama"
"Yürü" diyerek beni belimden ittirmeye başladı bende şaşkınlıkla yürümeye başladım
Arkamdan beni dikizlediğine emindim yavaşça saraya girip taht odasına doğru yürüdük Kral yolu gösterip beni içeri buyur etti
Muhafızların önünden geçerek taht odasına girdimKral odaya girince kapıların kapanma sesi kulağıma doldu bu beni daha fazla strese soktu
Yine istediği gibi baş başaydık
Arkama dönmemeliyim arkama dönmemeliyimKral önümden geçerek tahtına oturdu
"Ee nasıl gidiyor"
Bakışlarımı ona çevirdim
"Henüz bir büyüye rastlamadım büyük ihtimalle size yapılan bir büyü yok"
"Yani"
"Bir aksilik olmazsa bir ay sonra ruh eşinizi bulacağız"
Kral tuhaf olduğunu düşündüğüm bakışlarını bana yöneltince yavaşça gözlerimi etrafta gezdirmeye başladım onunla göz temasından kaçınmalıydım
Sessizlik içinde odayı turladım odanın her yerini büyülerimle kontrol ettim
Ama sarayın diğer kısımlarında olduğu gibi bu oda da temizdiBaşı arkaya yaslanmış gözleri kapalı Kral'a baktım ona baktığımı anlamış gibi başını doğrultup oda bana baktı
"Odanız temiz müsaadenizle gideyim"
"Akşam yemeğini mutfakta yeme benimle yiyeceksin"
Kaşlarım şaşkınlıkla havalandı
"Neden"
"Çünkü ben öyle istiyorum"
"Ben istemiyorum"
Kral tahtından kalkarak önüme geldi kahverengi güzel gözleri beni delip geçecek gibi bakıyordu
Ben hipnoz olmuş şekilde ona bakarken o elini tokama atıp saçımı serbest bıraktıEliyle bir tutamı kavrayıp burnuna götürdü
İlk şaşkınlığı üzerimden atınca bir kaç adım geriye gittim ah kalbim bu yakınlık bizim için iyi değil"Neden böyle davranıyor sunuz majesteleri"
Kral bana doğru bir kaç adım atıp hafifçe eğildi ve dudaklarıma baktı
"Sence nedeni açık değil mi"
"Değil" diyerek çırladım
"Değil anlıyor musununuz ben sizin gönül eğlendirebileceğiniz bir kız değilim ruh eşinizi bulunca onunla olacaksınız aranızda ki bağ o kadar kuvvetli olacak ki etrafta ki herkesin varlığını unutacaksınız o yüzden bir daha bana bu şekilde yaklaşmayın" diyerek ondan uzaklaştım
Koşar adım koca kapıyı açarak dolu gözlerle odadan çıktım
Bu kadarı fazlaydı benim kalbim kimsenin oyuncağı değildi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alfa Kral'ı ve Cadı
Hombres LoboDüşünün bir Alfa Kral'ı 35 yaşına gelmiş ama hâlâ ruh eşini bulamamış Ana kraliçe bunu dert edip bir cadı ayarlarsa ve Kral cadılar dan nefret ediyorsa ne olur? Gerisi hikayenin içinde... Hikayemde erkek başrol olarak Taylor Lautner'i hayal edebili...