ZaliminÇığlığı

Bölüm Dört ✨

Treena korkmadığını göstermeye çalışarak bağırmaya başladı;

- Senden korkmuyorum!! Anladın mı beni ? Karşıma çık, hadisene!!

Tavan arasında ki tahta masanın savrulduğunu duyabiliyordu. Saat geceyi geçmişti.

Fenerini alıp yukarı çıkacakken saçmalama yukarıda her kim varsa silahı olabilir - muhtemelen vardır - diye düşündü.

Konsoldan ev telefonunu kaptı ve eline keskin bir bıçak aldı - kesinlikle kullanmaya korkardı.

Telefon kablosunun kesildiğini farketti.

- Lanet olsun!!!

Cep telefonun odasında olduğunu hatırladığın da odaya koştu ve yerde ki kan izlerini fark etti.

Korkmuştu.

Arkasına bakmadan,

ayakkabılarını giyinmeden,

Sıfır kol atleti ve kısa şortu ile koşmaya başladı.

▪◾◼⬛⬜◻◽▫

- Dediğim gibi memur bey önce bir tehtid zarfı aldım sonra tavan arasından savrulan eşyaları duydum. Ev telefonunun kablosu kesilmişti. Ve odamda kan izleri vardı!!!?

- Anlıyorum bayan Becker öncelikle yerdeki sıvının kan olup olmadığından emin olacağız.

Saatine bakarak devam etti;

- Güneşin doğmasına az bir zaman kaldı. Yorgun olmalısınız. Geceyi bir yakınınız da geçirin. Unuttuğunuz şeyler olabilir. Yarın ifadenize ekleyebilirsiniz.

▫◽◻⬜⬛◼◾▪

Treena , Morphy memur ile konuşurken arabaya binmek için dışarı çıktı.

Aniden üstüne bir taş fırladı.

- Hhhey kim var orda!??

-...

- Kim var orda dedim!!

Morphy yanına yaklaştı ve;

- Treena iyi olduğuna emin misin ?

- Şeyy evet ben, ben iyiyim.

- İyi görünmüyorsun. Hadi arabaya bin dinlenmen gerekiyor.

▪◾◼⬛⬜◻◽▫

Treena delirmiyordu. Ama Morphy olanlara bir anlam veremiyordu.

Memur yerdeki sıvının gıda boyası ile yapıldığını ve tavan arasında kırık dökük bir şey olmadığını söylediğinde Morphy Treena'nın psikolojik sorunları olduğuna ikna olmuştu.

Ev incelenmişti ve şüpheli bir şey yoktu. Ekip Treena'nın halüsinasyon gördüğünü ve psikolojik olarak akıl sağlığı yerinde olmayan bireylerin gördüğü ve kendini düşünmeye zorladığı korkuları olabileceğini ve Treena'nın psikolojik sorunları olduğunu düşünüyordu.

Treena Morphy'nin hakkında neler plânladığını bilmiyordu.