BÖLÜM 1

983 29 6
                                    


Medyada ırmak var...


Ah lanet olsun yine okula gec kalmıştım. Oysaki saati en erkene kurmuşken nasıl uyanamadım. Bugün ilk ders kimya ve en huysuz hoca bizim dersimize giriyor ve ben şuan okulun önünde derse nasıl gireceğimi dûşünüyorum .

Bu arada ben;

Irmak lise son sınıf okuyorum ve mezun olmama 1 ay kaldı ve hayallerimede siz simdi sorucaksınız hayalin ne diye benim en büyü hayalim motor sahibi olup yolların tozunu attırmak ben babamı çok küçük yaşta kaybettim.babam büyük bir şirkette %50 hisseye sahip olduğu icin isleri
Ben devralmıştım ama en iyisi annemin işleri sürdürmesiydi. Herneyse daha fazla gecikmemeliyim.zaten 15dk gec kaldım. Sınıfın kapısına geldiğimde kapıyı tıklatıp iceri girdim. Herkesin kafası bana dönmiüştü tabi bay gözlüklü çatlağında tabi şimdi siz anlamadınız bizim kimyacımız yaşlı bir ayağı çukurda kafam kadar gözlüklü moruğun teki.neyse derse dönelim bizim çatlak hemen konuşmaya başladı tabi:

"dersimi bölmenin bir cezası olucak sende biliyorsun değilmi "

Ben kısık sesle sadece kendimin duyacağı bir şekilde ;

"çokta sikimde sanki "

"bir şeymi dedin"diye hemen lafa atladı bizim gözlüklü çatlak

"hocam diyorumki cezayı verin de sizde kurtulun bizde kurtulalım"

"ha! Neyse git benim dersim bitene kadar kapının önünde bekle"

"tamam hocam iyi dersler desemde kötü gececegi icin bir sey demiyorum "

Bütün sınıfın kıkırtıları yükseldi ta ki kimyacının sert sesi duyulana kadar:

"eğer şimdi susmassanız disiplin odasınızda susacağınıza eminim"

Ben hemen ciddileşip derin bir nefes alarak konuşmaya başladım

"hocam en son cezada kalmıştık artık cezayı verinde kurtuluyum artık bu işkence bitsin"

Hoca kaşları çattı ve

"çabuk dışarı çık ve ders bitene kadar bekle ve sinrada müdürden geç kaldı kağıdı al öbür derse"

Aslında bu benim işime gelirdi en azında o sıkıcı bir derse katlanmam katlanmaak zorunda kalmam düsüncelerime bir kenara bırakıp hocaya sahte bir gülümse gönderip sınıftan çıkıp bahçeye indim ve ılık rüzgara bıraktım kendimi saclarımı toplama gibi bi huyum olmadığı için saclarim tamamen dagılmıştı. Tuvaletin yolunu tutup biraz kendimle ilgilenmem gerek sonuçta o kulda en popüler kızlar arasındaydım. Düzensiz ve dağınık kendimi toplayamıyordum. Saçlarımı toplanaya karar verdim. Yanaklarım fazla olmadığı için yüzüm sivri bir şekli vardı. Saçlarımı hemen toplayıp ruj ve sürmemi yeniden sürerek müdürün odasına doğru bir yol aldım. Müdürden hem bu ders hemde diğer ders için izin kağıdı almıştım. En azından iki ders kimya dersinden yırtıyordum. Manyatizmatik sorunlu hoca ya bunun yaşıdankiler kafasına mest takıp camiye gidiyorlar bu mal hala brada ders veriyor. Ehm herneyse kapıyı çalarak içeriye girdiğimde hica tekrar bana sardı.

"sana dersimi bölme dememişmiydim.?" harbi mal!!

"izin kağıdı hocaaam" elimdeki kağıdı sallayarak masaya koydum.

"düzgün koysana kızım." ahh!! Nedir benim bu hocalardan çektiklerim.

"siz düzeltirsiniz hocam" diyerek hic bozuntuya vermeden kapiya yöneldim.

"sen kaşındın. Yürü disipline!!"
Birde disiplin diyor bee sabki siktik adamı ya.

"lan şakamısın sen?" gerizekali ne disipkini bu kaçıncı ya üff.

"haddini aşıyorsun!" hadi ya valla mı? Tamam sakin olup üstelemeyelim ki okulun zaten son günleri sabır etmem gerek.

"yürü!" tamam be tamam.

Hiç sesimi çıkarmadan yürüdüm. Odaya geldiğimiz de kapıyı çalarak girdik. Oda da birileri daha vardı.
Kapşonunu bu sıcakta kafasına kadar çekmiş duvara yaslanmış müdürle konuşan adamı izliyordu. Bana doğru kafasını bize çevirdi. Bana göre daha olgun duruyordu. Karamel gözeleri var. Beni baştan aşağıya süzdükten sonra sağ dudağını yukarıya doğru kıvırdı. Sonra tekrar diğer tarafa döndü. Adamla müdür konuşmalarını bitirdikten sonra bize döndü. Hoca beni disipline göndermeye ne kadr da meraklıymış.

"müdür bey disiplin!" dedi beni omzumdan öne doğru itekleyerek az önceki çocuk "demek disiplin" dedi ve gülerek odadan çıktılar. Müdür bey beni disiplin konularında iyi tanırdı. Affettiğini söyleyerek yırttım. Zil çaldığında herkes dışarıya çıktı. Diğer derse girmeyeceğim için neler yaparım diye düşünerek bahçede yürüyordum. Çıkışa geldiğimde az önce ki çocuk.

Benim hayalimde ki gibi bir simsiyah motoru vardı. Üzerinde oturmuş vaziyette sigarasını içiyordu. Motoru çalıştırınca koşarak ona yetiştim.

"hey! Bana baksana bi sen!" bana doğru bakıp sadece gözlerinde ki parıltı ortaya çıktığın da sadece gözlerine odaklandım.

"siktiğimin kızı ne var!" ne bu şiddet bu celal!

"şey bende motor manyağıyım da binebilirmiyim?"

"tamam hadi atla" arkamdan geçen kızlardan birini durdurup çantamı ona verdim. Sınıfa bırakmasını söyledikten sonra motora binip teşekkür ettim.

Arkadaşlar hikaye icin yorum ve voteleri bekliyorum

Bu bölümdeki emegi gecen kuzenim baharoztorun a (sırıtan emoji) sevgiler seni seviyorum bebegim

MOTORCU.    KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin