Lydia ve Daniel şaşkın bakışlar içinde birbirlerinin suratına bakarken Lydia bir anda telaş yaptı ve hızlı hızlı el kol hareketleriyle " sen git git geldim ben " diyip Daniel'i postalamaya çalışıyordu lakin Daniel'in aklı içerde ki seslerdeydi ve Lydia'yı dinlemeden onu eliyle az kenara itip evin kapısına yaklaşıp sertçe kapıya vurmaya başladı.
Birden sert bir şekilde kapı açıldı ve sert iri ve sinirden titreyen bir adam Daniel'in üzerine " Kimsin lan sen veled " diyerek yürümeye başlamıştı ki arkadan ağlamaklı bir ses ile Lydia :
-" Yeteer yeteeer her gün kavga nefret ediyorum hepinizden " diye bağırarak oradan koşarak ayrılırken aynan da iki ses " Lydia ! " demişti. Bu sesler Daniel ve Lydia'nın babasına aitti . Daniel babanın suratına baktıktan sonra Lydia'nın yanına gitmek için koşmaya başladı.
Çamurlu yoldan ormana doğru hızlıca koşuyordu Lydia , peşinden Daniel geliyordu en sonunda hem ağlayıp hem koşan Lydia ormanda düştü yere hıçkırarak ağlamaya başladı. Peşinden koşan Daniel sonunda yetişti ve yerdeki Lydia'nın yanına oturdu ona sert bir şekilde sarışmaya başlamıştı o kadar sıkı ve sert sarılıyordu ki Lydia kollarının arasında kaybolmuştu.
Daniel'in sert sarılmasının farkına varıp canı yanan Lydia kolların arasından
-" babamın yapamadığını sen yapacaksın yavaş öküz gebercem " dedi.
Lydia'nın demesiyle kollarını çekmesini bir olmuştu Daniel'in ve korkak ve titreyen elleriyle Lydia'nın saçlarını yana attı ve ona " ne olduğunu anlatmak ister misin ? " dedi. Kafasını yukarı aşşağıya sallıyan Lydia'nın üzerine daha çok gitmek istemeyen Daniel onunla muhabbet etme çabasına girmişti ve Daniel:
-"sence nolacak ? " diyerek muhabbeti başlatmıştı.
Lydia: " ne olacağını bilmiyorum tek bildiğim tükendik."
Daniel:" haklısın bir dinozor değildik ama bizde tükendik be !!" demesiyle Lydia'nın kafasını çevirip " şapşal " demesi bir oldu. Hava kararmıştı bunu fark eden Daniel, Lydia'ya " saat geç oldu eve gitmiyecek misin ? " dedi.
Lydia: - " o eve dönmek istemiyorum biraz daha gökyüzünü izleyeceğim, sen git istersen "
Daniel:- " seni kız başına burada bırakamam iti var kopuğu var abazası var fortcusu var balicisi var tinercisi var hap var ot var roj var sana ne lazım abla ? "
Lydia : - " anlamadım ? "
Daniel: - " hiiç yok bişi pardon bende kalayım"
dedikten sonra sessizlik sarmıştı sadece ormandaki hayvanların sesleri geliyordu. Gökyüzünü izleyen Lydia ve Daniel birden yıldızın kaydığını gördüler ve Daniel , Lydia'ya dönerek " hadi bir dilek tut , bende tutayım dedi."
Lydia: - " tuttuuuum " dedi.
Daniel: - " söyle ne tuttun "
Lydia : - " hayır söylememm gökyüzüne gönderdim dileğimiiii , sen ne tuttun ? "
Daniel : - " o yıldızın seni üzen herkese girmesini diledim :) "
Lydia kahkaha atmıştı ve elini Daniel'in ellerinin üzerine koyarak " Alemsin ya sen Daniel" demişti ki Daniel o an dünyadan kopmustu heycandan kendini kaybetmişti ki arkadan korkucu bir bağırış sesi geldi : -" NE OLUYOR LAN BURADA !!! "
