numara

326 25 1
                                    

" Nevra hocam bakar mısın?" diyerek durdurdu adam kadını. Bulduğu ilk fırsatta onunla konuşmak istiyordu ve görür görmez durdurdu onu.

" Buyrun Cem hocam." dedi, kadın adamın olduğu yere doğru adımlayarak.

" Nasılsın?" diye sordu adam, nihayet kadın onun yanına geldiğinde.

" İyiyim sen nasılsın?"

" Dün kutlayamadık müsaitsen bugün birşeyler yapalım mı?" Bir anda söyleyiverdi adam. Uzun zamandır planladığı şeyleri de söyleyecekti. Bunun için fırsat kolluyordu.

Kadın ise ne diyeceğini bilemiyordu. Adamın niyetini az çok anlamıştı. Belli ediyordu zaten her halinden. Kadının ona karşı böyle hissi yoktu. Adamın hislerini söyleyip, arkadaşlıklarını bitirmesini istemiyordu.

" Hocam, Nevra hocam!" diye seslenen Ayşegül ile ikiside bakışlarını kıza doğru çevirdiler.

" Efendim Ayşegül." dedi kadın, kız yanlarına geldiğinde.

" Pardon hocam böldüm mü?" dedi, Cem hocasını fark ettiğinde.

" Sorun değil Ayşegülcüm dinliyorum." dedi, kadın. Cem, Ayşegül'den daha önemli değildi elbette.

" Biz daha sonra konuşuruz hocam." dedi, adam. Kızı hocası ile yanlız bırakmak adına.

" Tamamdır hocam."

" Kusura bakmayın hocam." dedi kız, adam yanlarından uzaklaştığında.

" Yok yok iyi oldu." dedi kadın bir anda. Neden demişti o da bilmiyordu. Ayşegül, kadının bu dediğine alttan alttan sırıtıyordu.

" Şey abim numaranızı istiyorda. Size bir sorun olduğunda ulaşabilmek için. Ben size sormadan vermeyeyim dedim." Barış, dün kadın arabadan inerken aval aval bakmaktan kadının numarasını istemeyi akıl edememişti. Sabah aklına geldiğinde, Ayşegül'e mesaj atıp, bu bahaneyle kadının numarasını almasını istemişti.

" Verebilirsin tabiki." dedi, kadın.

" Tamamdır hocam, teşekkürler. Bir de eğer bahane gerekirse beni bahane edebilirsiniz." dedi kız, gülmemek için kendini zor tutarken. Cem hocayı kast ediyordu.

" İyi dersler Ayşegülcüm." dedi, Ayşegül'ün demek istediğini anladığında.

" Sağolun hocam." dedikten sonra arkasını dönüp sınıfa doğru ilerledi.

Ayşegül'ün yanından ayrılıp, dersi olduğu sınıfa doğru yürüdü Nevra. Sınıfın önünde durduğunda kapıyı açıp içeri geçti. İçeri girmesi ile ayağa kalkan öğrencilerine oturun, işareti yapıp, masasına doğru ilerledi.

" Merhaba gençler, nasılsınız." diye sordu, eşyalarını masaya bıraktığında.

" İyiyiz hocam siz nasılsınız?" diye sordular hep bir ağızdan.

" Bende iyiyim teşekkür ederim."

" Hocam dün sizi bizim pastanede görmüşler. Ayşegül'ün futbolcu kuzeni ile." diye atıldı, arkalarda oturan bir öğrenci.

" Ayy çok yakışıyordunuz hocam." diye söze girdi kızın biri.

Kadın sakinliğini koruyarak cevapladı. " Ayşegül'ün sınıf öğretmeniyim biliyorsunuz. Kendisi Ayşegül'ün velisi oluyor. Geçen günkü toplantıya katılamadığı için dün konuştuk." dedi. Sonra da pişman oldu. Neden bir açıklama yapmıştı ki. Açıklama yapmak zorunda değildi. Daha sonra boğazını temizleyip, "Evet artık derse geçelim." dedi. Herkes bir anda oflamaya başladı.

kalbimin sesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin