🦢
Üzerimizdeki yeni sezon Beşiktaş formalarıyla aslında oldukça güzel bir kutlama gecesi geçirmiştik ama şimdi onun evine gelmiştik. Onun odasındaydım, beni sertçe yatağa yatırdığında dudağına yaslı dudağımın arasından ufak bir inilti firar etti.
Umursamadan beni öpmeye devam ettiğinde, ensesine tırnaklarımı bastırdım. Dizi, bacak arama birip, tam oraya baskı yaptığında nefesimi tutmak istedim ama zaten nefesimi kesiyordu.
Formayla çok seksiydi, evet ama artık çıkarmalı ve bana görsel bir şölen yapmalıydı. Göğsünden ittirdim, dudaklarımdan ayrıldı ve elleri hızla üstündeki formanın eteklerine gitti. Bir çırpıda çıkardığında nefes alamadım.
Çok iyi görünüyordu.
"Muhteşemsin..." bu söylemeyi emgelleyemedim, güldü. Ellerimden tutup, beni kendime doğru doğrulttu ve üzerimdeki formanın eteklerine vardı, benim formamı da hızla çıkardı. Beyaz dantelden oluşan braletimle kaldım, göğüslerim büyük olmadığı için, rahatsız edici sütyen telleri ile uğraşmak istememiştim.
"Sen daha muhteşemsin." dedi, altımda olan beyaz kot şortun düğmesini ve fermuarını açtı, onu da bir kenara fırlattı. Beyaz, dantel iç çamaşır takımımla karşısındaydım, "Öl de öleyim." dediğinde kıkırdadım, tekrar üzerime uzandı.
Dudaklarımı öpmeye devam etti, aynı zamanda eli, her yerdeydi. Eli, gezinmesini çok sevdiğim yerlerde geziniyordu. "Semih..." dedim, dudaklarından ayrılarak. "Söyle," dedi, emir vermesini seviyordum.
"Dokun, sevgilim..." dediğimde boynuma yöneldi, "Özledin mi beni?" dediğinde boynuma çarpan nefesi içimden bir şelale gibi akmama nefen olacaktı. "Vakit mi bırakıyorsun?" dediğimde güldü, sesli değildi sadece burnundan çıkardığı sert nefesle anlamıştım.
"O kadar güzelsin ki, delireceğim..." dedi, eli tam olarak oradaydı. İç çamaşırımı yana sıyırmış bulundu ve parmakları ıslaklığıma bulandı. "Semih," derken elim, bacaklarının arasındaki benim için hazır olan dik ve sert uzvuna uzandı. "İçimde istiyorum." dedim.
"Hemen mi? Ne kadar arsızlaştın... Sabredemiyor musun?" dediğinde elinin baskısı arttı. "Hayır, edemiyorum... Sahada doksan dakika seni izlemek beni mahvetti, kutlamada ve şimdi... İçimi doldurmayacak mısın?"
Hem arsızca, hem de masum bakışlarla yaptığım konuşma ile altındaki şortu küfrederek indirdi.
Gözlerimin önüne serdiği dil uzvunu, salyalarımı akıtabilirdi. Ama ayırdığım bacaklarımın arasına girip, beni doruklara çıkarmayı istedi ve yaptı. Acımasızca bir anda hepsinin içime girmesi ile inledim, Semih başını yeriye atmış, adem elmasınının boynundaki belirtisini izlememe sebep olmuştu.
İlk başta yavaş bir tempo, sonrasında hızlı, fazla hızlı olan bir tempoya girdi. Nefes nefese, üzerime eğildi, boynumu öptü, emdi ve orada yer edindi. Kulağıma inledi, kasılıyordu, kendimi söylemiyordum bile.
"Dayanamıyorum," dedim, sırtına izler bırakırken. "Dayan, birlikte gelelim." dediğinde zar zor başımı salladım. İnlemelerim çoğaldı, onunda çıkardığı birkaç ses beni artık delirtirken, son bir vuruş ile içime doğru patladı. Bu problem değildi, hap kullanıyordum. Ben de onunla beraber patladığımda, bedenini içimden çıkarak yanıma bıraktı.
Nefesimi düzene sokarken, beni göğüsüne çekti. "Lara..." dedi içi gider gibi, ona baktım. "Seni köpek gibi seviyorum." dediğinde, "Keşke senin için ölebilsem..." dedim, kaşları çatıldı.
"Böyle konuşma." dedi sertçe, "Bana beni sevdiğini söyle." dediğinde gülümsedim, "Seni çok seviyorum, Semih..." dedim.
Beni kucakladı, birlikte duş aldık ve kirlettiğimiz yatağa dönmek yerine salondaki büyük kanepeye geçtik. "Uykum geldi," dediğimde, "O zaman uyu, göğsümde..." dediği şeyle bir kedi gübi göğüsüne sindim.
"İyi geceler, şampiyonum." dediğimde başımın üstüne bir öpücük bıraktı. "İyi geceler, minik bebeğim." Gözlerimi, kendimi en güvenli hissettiğim yerde, göğüsünde yumdum.
Her şeyden çok, en çok seni... İçim mırıldandı, duymadı ama bildiğini biliyordum.
🦢
bu bölüm, galatasarayfedaisi ve popocchi için 😐😐😐😐 onlar istedi, onlara tsk edin.
