TANITIM

76 9 8
                                    

Yine ben, yine ben, yine ben!

Watpadd'in kapanması hepimizi üzsede değişikliklere alışıp yolumuza devam etmeliyiz, devam etmeyi öğrenmeliyiz. Watpadd'in kapanması ilk başlarda yazma hevesimi kırsada şuan tekrar eski benim ve yazmaya devam edeceğim. Yazmak bana bazı dönemlerde bir ihtiyaç gibi geliyor ve ben tam şuanda yazma ihtiyacı hissettim. Umarım hikayemi beğenirsiniz.

Ben hem yazmayı, hemde sizin yorumlarınızı çok özledim.💖

İnşallah güzel bir kitlemiz olur ve bu kurguyu hayırlısıyla bitiririz.

Şimdi ben yazmaya gidiyorum, sizde keyifli okumalar.🤧

🌙

Hayat, acımamıştı.

Yıkmaktan, dökmekten, kırmaktan çekinmeyip bizi yerden yere vurarak kendine bir yol oluşturmuştu. Yolun yamalıklı yerlerine, bizi gömerek kusursuz bir yol yapmaya devam ediyordu.

Hayat, kimsenin onun için plan yapmasını da sevmezdi.

Kurduğunuz onca plan varken kendinizi bir anda yolun yamalı yerlerine gömülmüş olarak bulabiliyorsunuz.

Bende kendimi bir anda yolun yamalıklı yerine gömülürken buldum. Engel olmak elimdeydi ama yapamadım.

Acizlik, tüm bedenimi istila etmişti.

Çaresizlik, kalbimde boynu bükük bir kız çocuğunun varlığını bana hatırlatıyordu.

Korku, sandalyede elleri bağlı bir şekilde kurtulmaya çalışan kişiyi, yani beni işaret ediyordu.

Ellerimi havaya kaldırdım ve bu kumpasa teslim oldum. Ruhen, kalben teslimiyetti bu. Tüm benliğimle.

Ruhum, havanın kasvetiyle dans müziği çalıyor; yağmuruyla beni bu dansa davet ediyordu. Cebimdeki kulaklığı aldım ve bu daveti kabul ettim.

Kulaklığımdan gelen hoş melodi, ikindi vakti eve gitmeye çalışan onca insanla beni, bir şarkının klibindeymiş gibi hissettiriyor.

Durağa baktığımda gördüğüm yoğun insan kalabalığı yüzümü buruşturmama neden oldu. Yağmur sürekli şiddetini arttırıyordu ve küçücük durak benide içine almak içim yetersizdi. Üstümde bej rengindeki kazak, siyah pantolonum ve yağmurluğum beni soğuktan ve yağmurun şiddetinden korumak için çok inceydi. Spor ayakkabılarımdan bahsetmiyorum bile. Ayaklarım resmen bataklığa basıyor gibi.

Önüme gelen nemli saçlarımı kulağımın arkasına ittirdim. Duraktaki insanlar hareketlenmeye başlamıştı. Arkamı döndüğümde otobüsün geldiğini gördüm ve müziği kapatıp kulaklıklarımı geri cebime koydum. Otobüsün durmasıyla koca bir izdihamın başlaması bir olmuştu. Otobüsten inmek isteyen bir gencin yere düştüğünü görünce gözlerim şaşkınlıkla  açıldı.

Genç kimsenin umrunda olmadığı gibi bazıları birde çocuğun üstüne basmıştı. Güçlükle yanına gidip kollarından tutarak kaldırmaya çalıştım. 18- 19 yaşlarında bir erkekti. Simsiyah gözleri ve saçları, esmer teniyle yakışıklıydı. Ama oldukça zayıf olduğu için estetik yüzü çokta ön planda değildi.

Korkuyla bana baktı,"Teşekkür ederim. "

Titrek sesiyle kaşlarımı çatar gibi olsamda hemen düzelttim. Korkudan titreyen bedeninden elimi çektim.

"Rica ederim, iyi misin?"

"Evet."

Verdiği klasik cevap beni pekde tatmin etmemişti. Çevresine bakarak yutkundu ve ardından tekrar bana döndü.

YARDIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin