Okula koşmaya başladım ve güvenlik beni durdurdu
"Nereye gittiğini sanıyorsun sen! Adını söyle."
Ağzımı açtığım gibi kapadım çünkü arkamdaki kişi zaten adımı söyledi
"Park Jimin."
"Peki senin adın?"
"Min Yoongi."
Lanet olsun okula geç kalmıştım ve ismim listeye yazılmıştı ceza almaktan korkuyodum. Okul binasına ilerlerken Yoongi yanıma geldi.
"Sen beni lafa tutmasaydın okula geç kalmicaktım Min Yoongi! Hepsi senin yüzünden oldu."
"Lafa falan tutmadım sadece bu düşmanlıkta benim bir suçum olmadığını anlatmaya çalışıyordum sana."
"Bu yüzden ceza alırsam suçlusu sensin."
"Ben mi haha."
"Okula gelirken yolda yürürkende anlatabilirdin."
"Bende ceza almış oluyorum o zaman Park, unutma bunu."
"Bana ne bundan. Sen bu okula yeni geldin ama ben eski öğrencilerdenim ve her hocanın nerdeyse örnek gösterdiği bir öğrenciyim."
"Bu arada eğer yürürken anlatsaydım dinlermiydin beni?"
"Dinlerdim Min. Ve sen beni ara sokaklara soktun sanki taciz edicek gibi"
Lanet olsun gözlerim dolmaya başlamıştı.
"Ne saçmalama sana asla isteğin dışında dokunmam."
"Emin misin Yoongi."
"Evet miniğim."
"D-dün neydi o zaman."
"O sadece bir anlık sinirdi."
Lanet olsun Yoonginin yanında ağlamaya başlamıştım.
"Sen ağlıyor musun?
Sustum, konuşmak istemedim. Elleri yüzüme yaklaştı ve yaşları silemye başladı. Ve ilk defa bana bu kadar yakın ve ilgili davranmıştı. Sanırım bunu bilerek yapıyordu. Bu kadar yakın olması hem hoşuma gitmişti hem de canımı yakmıştı. O bana iyi mi yoksa kötü mü geliyordu bilmiyordum.
Dersin bitmesine 20 dakika vardı Sınıfa şimdi girersek hocanın soruları ve sınıfın bakışları altında kalıcaktık. O an Yoongi aklımı okumuş gibi kolumdan tutup beni alt kattaki tuvalete götürdü. İçeri girdik içimden dua ediyodum bi öğretmen gelmez ve yakalanmayız diye. Çantamı camın kenarına koydum ve sırtımı duvara yasladım, Yoongide yanıma geldi.
"Dersin bitmesine 20 dakika var Jimin, napsak?"
"Yoongi hiçbir şey yapmayalım. Canım sıkkın zaten."
Bu dediğimle sırtını duvardan ayırıp önüme geldi. Elini saçlarıma koydu. Kahretsin korkuyorum. Onu itmeye çalışsam bile itemem benden oldukça yapılı. Ve onun bana yaklaşmasını istemiyordu. BiR şey bulmam lazım. Tanrım lütfen bana yardım et. Kurtar beni.
Dayanamadım ona birden tokat attım. Ona vurunca afalladı ve geri çekildi. Yüzüme garip garip bakmaya başladı. Bakışlarıyla bana napıyosun diyordu resmen.
O an kapı açıldı gelen nöbetçi öğretmendi. Şimdi sıçmıştık ceza yicektik hemde baya ağır bi ceza yicektik, hissediyorum. O an Yoongiyele göz göze geldik.
"Çocuklar napıyosunuz burda şuan sınıfta olmanız lazımdı."
"H-hocam derse geç kalmıştık, derside yarıda bölmek istemedik. Burda bekliyoduk."