Ayyy bu bölüm yeni cengaverler ekledimm. Muhtemelen bu bölümü atmadan önce tüm modellerin olduğu bir duyuru paylaşırım. Neysee geçelim bölümümüze.
...
Yaklaşık 30 dakika önce evden çıkmıştık. Rüzgar bize kendi arabamızla gitmememiz gerektiğini söyledi. Korumalarda belli etmeden şuan olduğumuz taksiyi takip ediyorlardı. Muhtemelen birazdan partide olurduk. "Abi ne kadar kaldı yolumuz?" diye sordum taksici abiye, "Şu kavşaktan dönünce varacağız abla" dedi.
Taksiciye parasını verip indik. Daha doğrusu Turgay ödemişti. Önümüzde kocaman bir yalı vardı. Simsiyah, kasvetli bir hava vardı. Öyle ki süslemeler de kullanılan balonlar bile siyahtı. Turgay ile garson önlüklerimizi giymek için diğer garsonların yanına gidip önlükleri nereden alacağımızı sorduk. Garsonlar nereden alacağımızı söyledikten sonra önlükleri alarak tepsilerle servislere başladık.
Her şey çok normal ilerliyordu, ta ki Ulaş ile göz göze gelene kadar. Panikledim ama belli etmemeye çalışarak arkamı döndüm. Umarım belli etmemişimdir. Gerçi zaten tanıması mümkün değildi ki.
Gecenin geri kalanında Pars denen adamı bulmaya çalışırken Pars ile Turgay'ın konuştuğunu gördüm. Ellerim ayaklarım birbirine dolandı. Hemen Pars'ın olduğu masaya doğru adımladım. "Beceriksiz dikkat etsene!" diye bağırıyordu Pars denen adam Turgay'a. Elini kaldırıp Turgay'a vuracağı sırada koşarak "Efendim bir sorun mu var?" dedim. Adamın üstü içki olmuştu. Yavaşça bakışlarını bana çevirdi "Var! Büyük bir sorun var" Yüzümü inceledikçe sesi alçalmıştı. Bakışlarında beğeni vardı. Bu sırada Ulaş'ı başka bir masadan çağırdılar. "Sen?" dedi meraklı bir sesle. Beni cevap vermekten kurtaran başka bir ses geldi masadan. Tanıdık bir ses. "Ceyda mı?" sese doğru döndüğümde kaskatı kesildim. Emin Baran.
"Emin?" dedim titrek bir sesle. Sapsarı saçları, geniş omuzları, 21 yaşıma döndürmüştü beni. Sesim o kadar kısık çıkmıştı ki beni duyduğunu sanmıyorum. O ise yüzüme bakmıyordu. Gözleri çalışan kartımdan ayrılmıyor, şüpheci gözlerle beni süzüyordu. "Yanıma gel" diyerek yanındaki boşluğa iki kere avucunu vurdu. Tanımış mıydı?
Emin, 5 yıl önce babam rahatsızlık duyduğu için ayrıldığım motorcu eski sevgilimdi. Babam ilk ayrıldığımız da, motoru bahane etmişti, tehlikeli olduğunu söyleyerek. Sonradan sebebini öğrenmiştim. Emin'in ailesi beni öldürtmeye çalışıyormuş. Öldürülmeye çalıştığım doğru, fakat Emin'in ailesi olduğunu sonradan öğrenmiştim. Babam benden gizlemişti fakat beni Emin'le ayırdığından dolayı kendiyle konuşmadığımdan dolayı dayanamayıp gerçekleri söylemişti. Gerçekler bir tokat gibi yüzüme çarptığında 2 hafta boyunca depresyondan çıkamamıştım. Çünkü Emin'i sevmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Okyanus Gözlü'm
Action"Vay vay demek Arven Ardıç sensin" dedi Ulaş bir dakika bu ses, hayır ama ya. Bu sabah alkolik adamdan beni kurtaran kişi değil mi bu? Biraz yaklaşırsam kokusundan anlarım. Umarım o değildir. "Beni de mi tanıyor bu Turgay?" dediğimde Turgay ters ter...