Madara X Naruto Dj

Haylaz İş Adamı [4] - Aile Bağları / Part 2

Kusura bakmayın yanlış bölümü atmışım. hemen yeni bölümüz düzenleyip attım.  ^^

Gözlerimi açtığımda gün neredeyse yarım olmuş, güneş artık iyice tepeye çıkmıştı. Saatlerdir gözlerim kapalı yatağımda uzanmama rağmen tek saniye bile uyumamıştım.

Mia salonda yeni anlaşma yaptığı şirketten gelen bağlantıyla çalışma şartlarını konuşuyordu. Naruto ise dün geceden beridir yoktu.

Mia, Naruto'dan nefret ediyordu. Naruto kendini suçlu hissediyordu ve Seki, asla bu konuda sorumluluk üstlenemeyeceğini söylemişti.

Aslında her şey geçen hafta Seki, Naruto ile çıkmaya başladığımızdan beridir olan sıradan bir günde, sıradan bir sabahta aradığından beri çorbaya dönmüştü ve dün akşam. Her şey bulamaç olmuştu.

Midem olanlara karşı çıkarken migrenim ona destek olurcasına beni huzursuzlaştırmıştı.başım ağrıyordu ve ben ne yapmam gerektiği hakkında en ufak bir fikre bile sahip değildim.

Yatakta sırt üstü uzanıp kolumla gözlerimi kapadım. Onları açamıyordum, her gözümü kırpışımda ayrıca midem bulanıyordu.

"Madara, saçma şeyler söylemeyi kes artık" demişti Seki" O benimde kızım" derin bir nefes almış "Ve kızlar annelerini kolay affederler, ondan özür dileyeceğim ve, ve onu belki senden alırım, ne de olsa yıllarını yaşlı bir adamla geçirmek istemez hiçbir genç kız. Madara unutma, Mia bir erkek değil" ben telefonu suratına kapatana kadar konuşmuştu.

Belki kapatmam rağmen devam etmişti.

O gün işe gitmemiştim. Naruto ile konuşurken, kollarımda uyuyan Mia ise konuşmamızı duymuştu ve annesinin adını duymasıyla ortalığı birbirine katmıştı.

Akşama kadar sakinleşememişti.

Seki'nin gidişini hatırlıyordum. Mia'nın ince kollarını bacaklarıma sarışını ve gözlerinden tek yaş akmadan arabasına binip giden güzel kadının arkasından ikimizde bakakalmışlığımızı..

Seki ile evliliğimiz aşkla olmuştu.

Ya da ben öyle sanıyordum.

O zengin bir ailenin prenses kızıydı ve ben tasarım okumuş iş arayan genç bir adamdım. Bir gece bir kulüpte tanışmıştık. Birbirimize kanımız ısınmıştı ve birkaç randevuya çıkmıştık.

Zengin eş avcısı olmak hiçbir zaman suç değildi. Etik olduğundan şüpheliydim ama suç değildi.

Babası kızının arkadaşlarından birisinin tasarım yaptığını öğrendiğinde beni bulmuş ve birkaç tasarımımla evini döşemişti, böylece onun referansıyla bir şirkette çalışmaya başlamıştım sonunda. Mobilya şirketi beni beğenmiştim.

Kısa zamanda evimi, işimi, arabamı almış, düzenli bir hayata başlamıştım ve Seki ile ilişkimiz epey ilerlemişti.

Aşkımızın gerçek olduğunu düşünmüştüm. Bana ilgisinin gerçekliğine inanmıştım. Onunla bir ömür geçirebileceğime kanımdaki her damlayla emindim.

Nitekim öylede oldu.

Onunla evlendik. Evliliğimizin ilk beş yılı mükemmel geçmişti. Kıskanılan bir çifttik ve ben her geçen gün daha çok kazanıyorum. Zengin karımın aşağısında kalmıyordum.

O güzledi bende yakışıklı.

Ayrıca dünyalar tatlısı bir kızımızda vardı.

Mia'nın ilk kelimesi önce 'anne' olmuştu.

Sonra bir şeyler değişti. Ne değişti bilmiyorum ama Seki benden uzaklaşmaya başladı.

Asla başka erkekler olmadı, olsaydı anlardım. Her zaman yardım sever bir kadın olmuştu ve artık daha fazla kuruluşa yardım ediyordu.