Ne yazıkki final :')
(Foto💝💘💞💖💓💗)
Salondaki şokla karışık karamsar atmosfer kara bir duman misali yayılmış, nefes almayı zorlaştırıyordu. Sukuna koltuğun bir ucuna oturmuş, bakışları yerdeyken, Satoru bir adım uzağında ayakta dikiliyordu. Gerici sessizlik ise Sukuna'nın sonunda konuşabilmesiyle bölünmüştü. "Gerçek mi bu? Ciddi misin sen?" Hafif kısık sesi, Satoru'nun dudaklarını dişleyerek kafasını sallamasıyla daha da kısılmıştı. "Neden?" Sorduğu sorunun cevabı, bir çift kolun ona sıkıca sarılmasıydı.
"Senden hoşlanıyor çünkü piç kurusu! Mesajlar ortada." Sukuna titrek bir nefes bırakıp, yüzünü Satoru'nun göğsüne gömdü. Alnında hissettiği dudaklar ile biraz olsun rahatlamıştı. Neyse ki velet, Takato'nun dediğini yapmayıp, mesajları ona gösterecek kadar akıllıydı. "Peki....ne yapacağız?" Satoru duyduğu soru ile, Sukuna'nın yanına oturup, yüzünü elleri arasına aldı. "Sen ne istiyorsan onu bebeğim. Adının gay olarak anılması seni rahatsız edecekse ve ayrılmak istersen sana tamamen uyarım. Elbette buna üzüleceğim ama senin mutluğundan önemli değil." Sukuna istemsizce dolan gözlerini kırpıştırdı. Ardından Satoru'ya sarılıp, göğsüne sokuldu. Aynı sıcaklıkta karşılık aldığında eğer ki aptal bir dedikodu uğruna bu çocuktan ayrılırsa piçin teki olduğuna dair yemin etti. Gözlerini cevap bekleyen eşsiz mavi gözlere dikerek burnunu çekti.
"Ayrılmayacağız. İstemiyorum, seninle olmak istiyorum." Sözlerini bitirir bitirmez kendini tutkulu bir öpüşmenin içerisinde bulmuştu. Nefeslenmek için ayrıldıklarında Satoru gülümsüyordu. "Seni seviyorum bebeğim. Ama emin misin? Dedikodulardan rahatsız olmayacağına?" Sukuna omuz silkerek tekrar Satoru'nun göğsüne sokuldu. "Olmam. Onlara ne benim ilişkimden?" Bir çift kolun kendisine sarıldığını hissettiğinde nefesi düzene girmişti. Ancak hâlâ inanmakta zoruk çekiyordu. Nerdeyse bir yıl boyunca Takato'ya ders vermişti. Çocuk her denklemi kolayca anlıyor ve çözüyordu. Çalışkandı, her zaman Sukuna'ya kibar davranıyordu. Şimdi neden böyle olmuştu? Onu yeterince tanıyamamış mıydı? Gerçekten güveneceği birinden bu şekilde kazık yemek içine oturmuştu. Neyseki bu zor zamanda onu çok seven sevgilisi yanındaydı. Ve hep de yanında olacaktı.
•
•
•
Siyah Range Rover'dan inen iki beden, bu sefer okula el ele giriyordu. Bahçedeki kalabalıkta herkesin dönüp ikinci kez onlara baktığından haberleri vardı ancak ikiside rahatsız olmuyordu. Binevi planları buydu. Satoru Takato'ya ağzının bayını verdiği güzel bir mesaj göndermiş,Ne ilişkimize, ne de özel hayatımıza karışabilecek seviyedesin. Karşılığı asla olmayacak o duygularına sahip çık. Karakterini daha fazla düşürme gözümüzde. Biz ilişkimizde fazlasıyla mutluyuz. Sukuna'yı seviyorum ve o da beni seviyor. Seni sevmiyor ve sevmeyecek. Sana karşı öğretmen-öğrenci ilişkisi dışında başka bir yaklaşımı asla olmayacak. Platonik aşkına sahip çıktı, keza Sukuna benim tarafımdan çoktan kapıldı.
Ve okuduğuna emin olduğunda onu engellemişti. Şimdi ise o piç fotoğrafları çoktan yaymış olmalıydı. Bu dedikoduların önünü alabilmek için, ilişkilerini inkar etmek yerine açıkca itiraf etmeye karar vermişlerdi. Okula giriyorlarken Sukuna, öğretmenler odasına uğrayıp, dolabından konunun yazılı olduğu defteri alacağını söyleyerek Satoru'nun yanından ayrılmıştı. Satoru ise yavaş adımlarla merdiven basamaklarını çıkıp, sınıfının olduğu kata çıkmıştı. Koridor boyunca ilerliyorken ilerideki tanıdık simayı fark etti. Kendisini gördüğü andan hızlı adımlarla ona yaklaşan beden, yanına geldiği gibi yüzüne yumruğu indirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ek Ders
Fanfiction"Sana ne diye sesleneyim?" Sukuna denklemin sağlamasını yapıyorken göz devirdi. "Seslenme?" Satoru memnuniyetsizce kaşlarını çattı. Ardından duraksayıp, biraz düşündü. "Sukuna Sensei?" Sukuna hemen yüzünü buruşturdu. "Şöyle seslenme." Satoru...