Bölüm 13 Aras'ın Hikayesi

76 1 0
                                    

24 saat sonra
Saat 4.35 şu anda sanki yatağımın ucunda Aras oturuyor ve yine o güzel gülümsemesini suratına ekleyerek beni uyandırmaya çalışıyor.

"Hayır Allahım ya daha rüyalarıma gircek kadar aşık olmadım o süt çocuğa"
"Demek bana aşık oldun Masal hanım"

Oha rüya değilmiş ciddi ciddi Aras var yatağımın ucunda.

"Aras sana bisey sorucam ama yanlış anlama"
"Sor anlamam"
"Aras sen mal mısın? Gecenin bu saatinde odamda yatağımda ne işin var hadi onuda geçtim madem kalkıyorsun tek başına kalk beni niye kaldıyorsun hayır hobi olarak erken falan kalkıyorsan o şey benim fobim ben erken kalkmak için yaratılmayan bir canlıyım Garfield gibi mesela benim olayım yemek ve yatmak yani erken kalkmak bana ters şimdi ben yatıyorum sende odamdan çıkıyorsun ki odama nasıl girdiğini hala anlamadım sabah konuşuruz bunu"
"Oha Masal oha yani o kadar uzun cümleyi tek bir nefeste söyleyebildiğine göre sen cidden normal değilsin hem korkularınla yüzleşmen gerek o yüzden bügünlük erken kalk hem seni bir yere götürücem"
"Offff nereye gidicez Allah aşkına bu saatte açık yer mi var Aras? "
"Bak sadece bana güven çok beğeniceğin bir yere götürücem seni şimdi kalk giyin hadi"
"Tamam o zaman çıkda giyineyim"
"Sıkı bişeyler giy üstüne hava serin"

10 dakika sonra
"Masal sana inanamıyorum nasıl olurda geri yatarsın ya 10 dakikadır seni bekliyorum"
"Uykum var nolur sonra gidelim"
"Camgöz demişti kalkmaz diye zaten boşuna uğraşıyorum ben ya yat sen Masal Güven ben de gideyim zaten gitsek bile göremezdik kaçırdık büyük ihtimalle"
"Aras sen bana trip mi atıyorsun ayrıca neyi kaçırdık göremezdik? "
"Güneşin doğuşunu"
"Oğlum baştan desene bu benim hep istediğim birşeydir hemen hazırlanıyorum bekle"
"Oğlum mu Masal sen iyi misin? Erken kalkmak yaramadı sanırım bünye alışkın deil tabi"
"Pijamalarımla gelsem olur mu ?" Diye sordum en masum yüz ifademi takınarak en iyi yaptığım şeydi nasıl olsa.
"Şey yani bilemedim ki şimdi benim için sorun olmaz ama üşürsün öyle"
"Üstüme hırka alırım"
"Sen delisin biliyorsun değil mi " dedi sırıtarak.

Üstüme en kalın hırkayı giydim çıktık ve benim hala deli gibi uykum vardı.

"Masal iyi misin kalk geldik hadi"
"Ha kim kalkmış şey ben zaten uyumadım ya sen napcan diye şey ettim"
benim bu saçmalamamın ardında Aras hunharca gülen adamdan daha hunharca güldü.

Ve işte o muhteşem an güneşin gökte yükseldiği an... turuncunun sarının ve kızılın muhteşem uyumu güneş yavaş yavaş gökyüzünde süzüldü ve tepedeki yerini aldı bizde arabadaki yerimizi aldık.

"Begendin mi?"diye sordu Aras meraklı gözlerle
"Çok beğendim ama bi sorunumuz var"
"Ne noldu"
"Işığı gördüm"
"Öf Masal güneş ışığıdır o dalga geçme"
"Ya hayır böyle bembeyaz bir ışık içinde kocaman yatak kuş tüyü yastıklar var beyaz bir tülü var üstündede beni çağırıyor 'gel bana gel Masal' diyo" ve ardından benim hayvan gibi hapşırmamla konuşmam sonlandı
"Hasta olacaksın sana ince giyinme demiştim"
"Kötüye bişey olmaz"
"Sen benim gördüğüm en iyi kötüsün Masal"
"Sende benim gördüğüm en kötü yalancısın"
"Bu arada sabah dediğini unutmadım rüyalarıma girecek kadar aşık olmadım ne demek Masal hanım"

Uyuyor numarası yaptım ama yemedi sanırım.

"Sen benim odama nasıl girdin kapımı kitlerim ben"
"Abin anahtarı verdi"
"Herşeyin başı da o zaten"
"Eve mi gidiyoruz bişeyler yapmak ister misin? "
"Aslında ev dışında gitmek istediğim bir yer var ama senden birsey istiycem"
"Tamam söyle bakalım nereye gidiyoruz ve ne istiyorsun? "
"Yolu tarif ederim ve seni tanımak istiyorum"
"Nasıl yani?"
"Anneni ,babanı ,büyüdüğün şehri, sevdiğin yemeği, gittiğin yerleri kısaca her şeyi ve Merve Bozyurt'un aslında neyin olduğunu"
"Niye merak ediyorsun bunları? "
"Ne önemi var ki"
"Tamam yolu tarif et"

Şehrin biraz dışında bulunan babamdan kalan çiftliğe gittik onlar öldükten sonra ben buraya hep geldim başım derde girdiğinde mutsuz olduğumda hep geldim.
Abim dahil benden başka kimsede giremedi buraya huzur doluydu burası ve benden sonra tek gelen kişiydi Aras onu buraya getirdim çünkü annemle babamda onu tanısın istedim onlar öldü biliyorum ama beni izliyorlar bunu hissediyorum.

Çiftliğin bahçesinde oturduk ve konuşmaya basladik.

"20 nisan 1998 yılında Izmir'de doğdum annem ve babam doktordu  ablamı Duyguyu biliyorsun zaten Merveye gelince o benim öz kardeşim değil yani annemiz aynı babamız farklı"
"Ama Merve seninle aynı yaşta"
"Babamın en yakın arkadaşı.. anneme zorla sahip olmuş 8 haziran 2010 işte o gün ben annemi kaybettim .Babam anneme destek çıkmak yerine onu suçladı eğer benim başıma gelse hiç böyle bişey yapmazdım sevdiğim kadının yanında olurdum ama babam sadece bağırdı kızdı ve ablamla beni babanneme bırakmak istediler bu yüzden yola çıktık birden kavga etmeye başladılar önümüze bir araba çıktı ve babam duramayıp çarptı o kazada annem öldü hani bana soruyorsunya hep böyle güler misin diye evet hep gülerim çünkü annem hep gülmemi istedi.Ve en kötüsü de ben o gün sadece annemi kaybetmedim ilk aşkımı da kaybettim çarptığımız arabada benim yaşımda bir kız vardı o kadar güzeldi ki peri kızı gibiydi bir yanda annem bir yanda ilkim vardı ben ise annemi değilde hiç tanımadığım bir peri kızını seçtim ve onu kurtardım sonra hem annemi hem peri kızını kaybettim.

DOKUNMADAN SEV BENİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin