İnsanın bu hayatta her zaman bir çıkmazı olmuştur. Devrim'in ise en çıkmaza düştüğü an Doğu Ormanına atandığı an idi.
Oturmuş düşünceli bir şekilde elinde ki kağıda bakıyordu. Üç dakika önce kapısı çalınmıştı. Islak saçları ile beraber kapıyı açmış ve elinde zarf tutan kargocu onu karşılamıştı. Kargocu Devrim'e zarfı verip gitmişti, Devrim ise anlamsızca zarfa bakmıştı. Salona doğru adımladı ve koltuğa oturdu. Zarfı açtığında atandığı yerin adını okuduğunda şaşkınlık geçirmişti, çünkü hiç beklemediği bir yerdi.
Doğu Ormanı, hiçbir insanın değil yaşamak, önünden bile geçemeyeceği bir ormandı. Orada her türlü hayvanın yaşadığı söyleniyordu. E, tabii sürekli kar yağması da cabasıydı.
Zarfın içinde bir de mektup vardı. Dörde katlanmış mektubu açıp okumaya başladı. Okumayı bitirdiğinde gözleri şaşkınlıkla aralanmıştı.
Bu imkansız dedi içinden. Orada yaşamya kesinlikle cesaret edemezdi, dedi kendini teselli edercesine.
O ormanda değişik bir şeyler oluyordu ve bunu bilen kişi sadece Devrim'di...
(...)
4 Ay Sonra
Devrim,
"Devrim!" diye bağırdı arkamdan Erdem Yarbay. Ona taraf döndüm ve bana hızlı adımlar ile ilerleyen Erdem Yarbay'a baktım. Erdem Yarbay hemen karşımda durduğunda hazır ola geçtim. "Rahat," dedi. Rahat bir pozisyona geçtim.
"Buyrun komutanım," dedim. Aslında ne diyeceğini biliyordum ama dile getirmek istemiyordum.
İç çekti ve arkamda ki bir noktaya iki saniyeliğine bakıp tekrar gözlerini yüzüme çevirdi. "Yeni Timi hazırlıyorsun değil mi?" dedi. Sorudan çok emir verir gibiydi. Aklıma gelen tim ile dudaklarım iki yana kıvrıldı.
"Hepsi aslan gibi komutanım. Hiç merak etmeyin, sadece hala çaylaklar." dedim. Sesimde ki neşeyi Erdem Yarbay'da fark edince oda gülmeye başladı.
"Çok yüklenme onlara," dedi. Yüzündeki sırıtma yok oldu ve düşünüyormuş gibi yaptı ve tekrar sırıttı, "Yada yüklen, yoksa Doğu Ormanından hayatta tek parça çıkamazlar." dedi ve omzumu pat patladı ve gitti.
Bende odaların olduğu yere doğru yürümeye başladım. Kendi odamın olduğu yere girdim ve dolabıma adımladım. İçinde ki dosyaları aldım. İçinde ki tüm bilgileri tekrar gözden geçirdim ve yaklaşık iki saat sonraki Tim ile olan toplantı için hazırlanmaya başladım.
Hzırlığım bittiğinde saatin kaç olduğuna baktım ve ondakika olduğunu gördüğümde oturduğum yerden ayaklandım.
Toplantı salonunun olduğu koridora girdim. Koridorda gören herkes baş selamı verip yoluna devam ediyorlardı, ben de onlara hafif bir şekilde karşılık veriyordum.
Sonunda toplantı salonunun önüne geldiğimde içeri girdim ve Timi beklemeye başladım.
(...)
Tim yarım saattir şaşkın bir şekilde yüzüme bakıyordu. Onlar ilk ne için bu kadar bizi hazırlıyorsunuz diye sorduklarında onların sorularını cevapsız bırakmıştım. Şimdi ise Doğu Ormanına gideceklerini söylediğimde vaziyet buydu. Yarım saattir boş boş masaya bakıyorlardı. Bunu beklemedikleri kesindi.
"Komutanım, bu adam delirmiş!" dedi Fırat düz tutmaya çalıştığı sesi ile.
"Orda hiçbir teknolojik alet çalışmaz. Ordan ya sağ çıkarsın ya da ölürsün. Komutanım," dedi Ezra, kafasını masadan kaldırıp bakışlarını yüzüme çevirdi. "Orada yaşayan her kimse ya psikolojisi bozuk ya da cidden eceline susamış." Salonda büyük bir sesizlik hakimdi.
Aslında Ezra'nın dediği şey doğruydu. Doğu Ormanında hava hiçbir zaman sıcak olmazdı. Orada sürekli kar yağar güneş çıkmazdı, hep bulutlar kaplardı havayı. Güneş doğsa bile o ormanda kendisine bile faydası olmazdı. Orada hiçbir teknolojik alet çekmezdi. Biriyle konuşmak istediğinizde ise ya ölünüz ile haber gönderirdiniz, ya da bir ihtimal sağ çıkarsanız haber gönderebilirdiniz.
Doğu Ormanı, tüm Timin ile benim imtihanımız olacaktı...
______________________________________
Evet yeni bir kurguyla daha karşınızdayım. TikTok hesabımda tanıtımını paylaşmıştım. Aslında kuguyu yayınlamak istemiyordum ama TikTok da çok beğenen olduğu için yayınlama kararı aldım.
Biraz kısa oldu ama giriş bölümü olduğu için maruz görün. Umarım beğenirsiniz. Bir sorum olacak;
Sizce Devrim ve Timin 'adam' olarak adlandırdıkları kişi sizce gerçekten erkek mi?
Neyse bir sonraki bölümü beklemede kalın. Ne zamanlar bölüm atarım bilmiyorum ama sık sık atmaya çalışacağım.
Görüşürüz️.☺️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Amazon
RandomDoğu ormanı gizemle doluydu. Orada ki sırlar asla çözülmeyen bir düğüm olarak kalmaya devam ediyordu. Ölümlüler ve yırtıcılar orada yaşamaya devam ediyordu. Kimsenin girmeye cesaret edemediği yerede bir çiçek, kurtarıcı yaşıyordu. Kadın orman sevdal...