Yeni bir sabaha uyandım.Lanet bir gün daha.Bugün bi değişiklik yapıp dışarı çıkmak istiyodum ama buna cesaretim yoktu.Çünkü yoldaki gülen insanları gordukce midem bulaniyodu.Sanki dünyadaki herkes mutlu ve dünyadaki tek mutsuz insan benmisim gibi hissediyodum.Artık arkadaş edinmemin zamanı gelmişti.Susmayicaktim artık.Bende deneyicektim mutlu olmayı.O bana gelmezse ben ona giderim.Gol kenarına gidip bi ağaç buldum ve yattim. Yanimdan hiç ayirmadigim not defterimi çıkarıp başladım yazmaya" Keşke babam beni sevseydi ya da herseyimi anlatabilecegim bi arkadaşım olsaydı.Ama yoktu işte yanlizdim.Mutlu olmak için illa birine gerek var mıydı acaba? İnsan kendi kendine de mutlu olabilir mıydı? "Denemekten zarar gelmez diye düşündüm.Planlar kurmaya başladım.Uzerimdeki tisortu ve pantalonu cikardim. Ve göle atladım.Çok usumustum ama bi sure sonra alistim sogukluga.Yuzuyodum bu beni biraz olsun rahatlatmisti.Tam o sırada karşıdan beni izleyen bi erkek gordum.Sarışın mavi gözlü kaslı gayet güzel bi fiziğe sahip olan biriydi.Utanıp hemen ciktim ordan ve üstüme kiyafetlerimi giydim.Eve doğru yürümeye basladim. Tam yüzmek biraz olsun iyi gelmişken bu çocuk nerden çıkmıştı böyle.Ama dikkatimi çekmeyi başarmıştı.O kadar çekiciydi ki vücuduna bakmadan yapamamistim.Of kumsal uzaklaştır kafandan su sacma düşünceleri.Ne yakışıklısı ne cekicisi.Yine içimdeki kasvetli havaya burunmustum.Sanırım hiçbir zaman mutluluk ne demek ogrenemeyecektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRIK KALPLER
Não FicçãoHer insanın hayalleri idealleri vardır ama ben hayallerim ve ideallerim uğruna bir suru insanı harcadım.Şimdiyse sadece gecmisim ve kırık kalpler var.Herşey 6 yaşındayken annemin gozumun önünde trafik kazası geçirip hayatını kaybetmesiyle başladı.An...