"Birisi ambulans çağırsın!"
Dakikalardır yerde oturuyordu Ferit, kucağında sevdiceği canı ile cebelleşirken karşısındaki insanların feryat figan etmelerini umursamıyordu. O an umursadığı tek bir şey vardı o da şuanda dizinde baygın bir şekilde yatmakta olan karısını en hızlı şekilde hastaneye yetiştirmekti.
"Geldi!" Kaya'nın sesi ile içeriye ambulans hemşirelerinin girmesi bir oldu. Hızla Ferit'in yanına gelerek dizinde yatmakta olan Seyran'ı sedyeye yatırdılar.
Ferit bir yandan gözyaşlarını silmeye çalışıyor hemde konusmaya çalışıyordu fakat hıçkırıkları buna mani oluyordu.
"Hızlı olun hızlı," diyebildi sadece. Biraz önce dizlerinde yatmakta olan kadın saniyeler içerisinde bir sedyeye taşınarak gözlerinin önünde götürülüyordu.
"Arabanın anahtarını verin, hemen!"
"Dur abicim, şuan iyi değilsin sen kullanamazsın ben seni götüreyim olur mu?" dedi, Abidin.
"Olmaz! Benim hızlıca gitmem gerek, Seyran'dan önce orada olmam gerek."
"Tamam Ferit ben seni en hızlı şekilde götüreceğime söz veriyorum, ama bu halde olmaz."
"Bak!" diyerek, işaret parmağını kaldırdı Ferit.
"Şuan bile zaman kaybediyorum, arabanın anahtarını ver."
Abidin'in gözleri Halis Ağa'ya kaydı, izin ister gibi bakınca Halis Ağa gözlerini kapatıp açarak onay verdi. Bunun üzerine Abidin cebinden çıkardığı anahtarları hızlıca Ferit 'e uzattı.
Anahtarı alır almaz arabaya koştu Ferit, kontağı çalıştırıp gaza yüklenmesi ile ani bir hızla yalıdan çıktı.
İstanbul'a kara bulutlar hakimdi, gün birden bire bozulmuş gibiydi. Trafik ilk defa bu kadar sakin, insanlar ilk defa bu kadar güleryüzlüydü.
Gaza yüklenebildiği kadar yükleniyordu Ferit, bir yandan direksiyona hakim olmaya çalışıyor aynı anda da gözyaşlarını siliyordu.
Seyrandan önce gitmiş olması gerekiyordu, yoksa Seyran'ı korkardı. Seyran, en çok yalnızlıktan korkardı. Ferit'in orada olduğunu göremese bile hissederdi. Ferit bunu gayet iyi biliyordu.
Ama bu Ferit'in yazdığı bir oyundu, kaderi ona ne yazmıştı bilemezdi elbette. Hayatta her şey istediğimiz gibi ilerlemiyordu sonuçta.
Ferit gözyaşları nedeni ile yolu zor görüyordu, anlık bastıran yağmur ile bi hayli zorlaşmıştı.
Aynı anda hem direksiyona hakim olmaya çalışırken karşısına çıkan kocaman bir tırın farı yüzünden elini gözlerine siper etti. Direksiyonu sağa kırarak yol kenarındaki ağaca çarptı...
_____________________________
Yeni sezon neydi öyle? İğrenç...Her neyseee sakin olun ve kemerlerinizi sımsıkı bağlayın, ben döndüm ♥️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalı Çapkını / 3. Sezon.
General FictionFarklı bir hayal dünyasında, farklı bir paralel evrende 3. sezon nasıl olurdu?