Kardelen'den
Beril geldiğinde bahçede Leonardo Dicaprio gelmiş gibi bir görüntü vardı, hepiniz boyuna atılıyor, öpüp kokluyorduk.
Ecrin
"Açılın ısırıcam"
Barış
"Bi dur be, tasması nerde bunun"
Ecrin
"Dedi tüm hareketleri hayvansal olan Barış Alper"
Barış
"Barış Alper yesin seni"
Ecrin
"Olur"
Gülgün
"Nasıl bir anlasma şekliniz var,ben hala çözemedim sizi"
Berkan
"Konumuz bu mu arkadaşlar"
Ufak bir dikkat dağınıklığından sonra Beril'e mikin sevgi gösterimize (üstüne atlamak) devam ettik.
⌛
Beril
"Ayyy,en çokta bu kamelyada sizinle oturmayı özlemişim"
Semih
"Aynen, leblebi var mi"
Nisa
"Semih bu kadar duygusal olma ya"
Semih
"Barış abi"
Nisa
"SEMİH"
Berkan
"Nisa gelsene bi"
Nisa
"Ne oldu"
Berkan
"Birşey soracağım,gel bi kenara"
Nisa'dan
Bildiğim bütün duaları okumaya çalışırken hepsini birbirine karıştırdım, umarım çarpılmam.
Berkanla kamelyadan biraz uzaklaştık
"Tamam fıstık dur burda"
"Ne söyleyeceksin Berkan"
"Nisa,bak ben senin abinim"
İTİRAF ETMEDEN RED YEDİM
"Bana herşeyi anlayabilirsin,sen Barış'dan mı hoşlanıyorsun"
"NE"
Red yemediğime mi sevineyim,bunun bu kadar saf olmasına mı üzüleyim...
"Ne bileyim öyle gibi,öyle mi?"
"Berkan saçmalama ya, napayım ben o hayvanı"
"Ee niye Semih her Barış abi dediğinde geriliyorsun"
"Gerilmiyorum"
"Hayır geriliyorsum"
"Geriliyorum,ama şeyden"
"Neyden"
Semih söyle amk anlamaz bu
Anlık olarak aklıma ilk gelen şeyi söyledim,hemde tek bir nefeste.
"Şimdi Barış Ecrin'e aşıkmış buna bana söyledi bende Ecrin'e söyledim sonra Semih bunu duydu dedi ki Barış abime söyleyeceğim dedim söyleme dedi söyleyeceğim dedim Barış abin batsın, işte şimdi beni tehdit ediyor"
