24.Bölüm "Badanacılar"

4.4K 261 38
                                    

Selam. Gençler bu bölüm biraz kısa oldu. Özür dilerim qıwjqj
-Çağla

Bölüm Şarkısı : Demi Lovato - Really Don't Care

Çağla'nın ağzından

Alarmın sesiyle istemeye istemeye uyandım ve elimle alarmı kapattım. Ne vardı yani okula gitmesek? Rapor alsak? Ne olacak? Evet, çok şey olur. Ne saçmalıyorum ben? Yataktan doğruldum ve -neden bilmiyorum- Beste'nin odasına ilerledim. Kapıyı açtım. Alarm çalıyordu ama hanımefendi hala uyuyordu. Hadi ama, bu benim işim. İlerledim ve telefonundaki alarmı kapattım. Uyandırma işi bendeydi sanırım. Yatağının yanına oturdum. Çok tatlıydı. Konuştum.

"Kanka hadi uyan. Okul var." Konuşurken dürtmeyi ihmal etmiyordum. "Beste kanka kalkmazsan koyacağım sana bir tane, kalk!" Ağzını şapırdattı ve konuştu.

"Ya Pars defolup gider misin? Ya da gitme." Ben kıkırdarken aklıma gelen şeyle kaşlarımı çattım. Veletler bize ne yapmıştı böyle? Daha 2 gün önce de İlayda rüyasında Egemen'i görüyordu. Kesin bende Doruk'u görmüştüm. Yok canım. Doruk kim ki yani? Düşüncelerimden ayrılıp Beste'ye döndüm. Sanırım azıcık eğlenebilirdim. Sesimi kalınlaştırarak sordum.

"Tamam gidiyorum Beste." Kaşlarını çattı.

"Neden senin sesin yeni ergen gibi çıkıyor?" Gülmemek için dudağımın içini ısırırken konuştum.

"Hadi gel öpüşelim." Yanağına yaklaşmamla yanağıma tokat yemem bir oldu. Ben yanağımın acısına aldırmayarak yere vurup gülüyordum. O sırada Beste'de,

"Irz düşmanı!" diyerek uyanmıştı. Ben gülmemi durduramıyordum. "Ne oldu lan? Çağla neye gülüyorsun? Kafayı mı yedin?" Aralıksız gülerken konuşmaya çalıştım.

"Sen... Sen... Ay, öldüm gülmekten." Beste bana boş boş bakıp dişlerinin arasından konuştu.

"Neye güldüğünü söylersen ben de gülebilirim." Söylemekle söylememek arasında gidip geliyordum. Sonunda biraz aksiyon iyi gelir deyip söylemeye karar verdim.

"Şey sen uyuyordun, rüyanda da Pars'ı görüyordun." Hala gülüyordum. Kaşlarını çattı. Bu kız şaşırınca da hep kaşlarını çatıyor. Neyse.

"Pars mı? Ben onu niye rüyamda göreyim be!" Uyanınca her zaman sinirli olurdu zaten. Aslında aramızda uyanınca bile pozitif olan Beyza vardı. En azından cırlamıyordu. Devam ettim.

"Beni Pars sanıyordun ben de sana öpüşelim mi? dedim sende bana tokat attın." Hem dudaklarımı büzüp hem de kahkaha atıyordum. Ben gülmeye devam edince Beste'de gülmeye başladı. Bana bir şey yapmamasına şaşırsam da çok şanslıydım. Birden bire kaşlarını çattı ve konuştu.

"Tabii bunu yanına bırakmayacağım Çağla." dedi ben dehşetle suratına bakarken. O yanında yatan ama uyanık olan Eire'ye döndü ve tüylerini okşadı. Sonra yüzüne sinsi bir sırıtış takıp konuştu.
"Eire yavrum, hadi Çağla'yı kovala." Ben köpekleri severdim ama korkmadığım da söylenemezdi. Eire yavruydu ve çok tatlıydı ama içimdeki kaçma dürtüsünü engelleyemedim. Eire hevesle ayağa kalkıp peşimden koşmaya başlayınca koşarak odadan çıktım. Bu sefer gülen taraf Beste olmuştu. Ben koridorda koşarken önüme çıkan ilk odaya daldım. İlayda yatakta uyuyordu. Eire hala peşimdeydi ve benim de İlayda'nın üzerine atlamak dışında başka çarem kalmadığı için üzerine atladım. Küfrederek uyandı. Eire de benimle beraber İlayda'nın üzerine atladı. İlayda bağırdı.

"Ağzınıza sıçayım ya! Uykumun içine ettiniz!" Bağırışlardan dolayı Beyza'da gelmişti. Beste de zaten peşimizden gelmişti. Sonunda bayan vicdansıza biraz vicdan yüklenince Eire'yi çağırdı ve odasına götürdü. Ben de bir de İlayda'dan azar işitmemek için odama koştum.Gözlerimi duvarımda asılı olan saate çevirdim. Şimdiden on dakika geç kalmıştık. Yüzümü buruşturdum. Neyse, ikinci derse girerdik. Son zamanlarda sürekli geç kalıyorduk ya da okula gitmiyorduk. Annemlerin bu durumdan haberleri olursa kızmakla kalmayacaklarına adım gibi emindim. Hızla dolaba ilerledim. Formayı çıkarıp üzerime geçirdim. Dünden balıksırtı ördüğüm saçlarımı açtım. İstediğim gibi oldukları için kendime bir bakış attım. Makyaj masama ilerledim. Göz kalemi alıp azıcık sürdüm. Çok belli olmaması iyiydi. Yatağın yanında duran çantamı aldım ve kitaplığa ilerledim. Bugünkü derslerin kitaplarını çantama tıktım ve odadan çıktım. Kızlar duysun diye bağırdım.

VER BANA DÜŞLERİMİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin