~TAEKOOK |14. BÖLÜM|~

27 3 9
                                    

Taehyung~

- Seul'den taşınalım mı? İkimizin daha iyi bir hayatı olabilmesi için Jungkook

Tamam bu çok zordu. Hem Jungkook için hemde benim için çok zordu. Bu...bu olmazdı. Olamayacak bir şeyi söyleyivermiştim işte. İmkansızdı

Jungkook cümlem ile kalakalırken hemen inkar ettim

- Ya da...ya da olmaz. Bu imkansız. Boşver

- Bizde imkansızdık Taehyung. İmkansız diye birşey yoktur

- Ne?

- Duydun güzelim. Bizim evleneceğimize kimse imkan vermiyordu öyle değil mi? Biz dahil kimse

- Ama o ve bu aynı şeyler değil

- Ha birbirinde nefret eden iki kişinin birbirini sevmesi ha herşeyimiz olan bu şehirden ayrılmak. Bence aynı

Sustum. Aynı olmadığını biliyordum işte. Hem annem ve babam da buradalar. Onları bırakamam

- Bunu sonra konuşacağız güzeli-

Yoongi ve Doktor içeri girip yavaşça bize doğru yürüdüler

- Bölmedik değil mi?

Başımı hayır anlamında salladım. Yoongi elindeki tepsiyi ve kelepçeyi bana doğru uzattı. Tepsiyi elinden alarak kucağıma bıraktım ama kelepçeyi anlamamıştım. Ona sorgulayıcı bakışlar atarken güldü

- Jungkook böyle uzun süreler boyunca sedyede yatmayı sevmez. Birazdan hastaneye geçeceksiniz. Yatışı yapılacak. Eğer kalkmaya çalışırsa diye

Ben bir kahkaha patlatırken Jungkook Yoongi'ye öldürücü baışlar atıyordu. Sanırım bunu ona daha önceden de yapmışlardı

- Testler ve tahliller normal gözüküyor. Ağrısı olacak tabiki ama dayanılmaz ağrılar değil. Yemek yiyebilir.

Üçümüzde doktorun söylediklerini onaylarken biraz daha yaklaştım Jungkook'a. Çorba dolu kaşığı ağzına uzatırken geri çekildi

- Sıcak mı?

Sorusuyla elimle kaseyi tuttuğumda ılık bir ısısı olduğunu anladım ve onaylamaz şekilde salladım başımı

- Değil ama üfleyebilirim istiyorsan?

- Üflesen?

Onaylar mırıltılar çıkarıp kaşığa hafifçe üfledim. Tekrar kaşığı Jungkook'a götürüp içirdim çorbayı. Kaşığın altından dudaklarına bulaşan bir damla çorbayı peçete yardımı ile sildim. Jungkook göz kontağımızı asla bozmuyordu

...

Revirden hastaneye geçiş yaptığımızda Jungkook'a çorba içirmeye çalışıyordum

- Olmaz içmem ben bunu

- Jungkook yapma iç hadi

Doktor yaralarının hızlı toparlaması için sebze çorbası içmesi gerektiğini söylemişti. Ama canım sevgilim içmemek için yarım saattir söyleniyordu

- Kokusu kötü bunun içmem

- Ama içmezsen hızlı iyileşemezsin

Omuzlarını silkerek uzattığım kaşığı havada bırakarak kafasını çevirdi. Küçük bir çocuğa yemek yedirmeye çalışıyormuşum gibi hissediyordum

- İçmelisin amaa

- Şu renge bak şu renge. Sen olsan içer misin bunu?

Tamam. Çorbanın rengi cidden çok kötüydü Sarı ve yeşil karışımıydı. İğrenmekte haklıydı ama içmesi gerekiyordu

- Yaralarımın iyileşmesi için içerdim

- Birtanem içmek istemiyorum midem bulandı ciddiyim. Bırak yaralarım yavaş iyileşsin. İçemem. Gerçekten kusarım. Sebze salatası, brokoli, domates her neyse yerim ama bunu içmem

Pes ettim ve tabağı umutsuzca komodine, tepsinin içine bıraktım.

- O zaman sebze salatası yiyeceksin

- Şu şeyi içmeyeyim yeter

Telefonumu komodinden aldım ve hızlıca hastaneye sebze salatası sipariş ettim. Bari bunu yesin. Tek istediğim hızlıca iyileşmesi

Telefonumu bırakıp hastanedeki sedyeden bir an önce kurtulmak isteyen eşime baktım. Çorbaya bakıp yüzünü buruşturuyordu. Hafifçe kıkırdadım. Gözleri bana dönmüştü

- Çok mide bulandırıcı

- İyileşmek için içmeliydin ama

- Sebze saltası daha iyi

- Bunu da sebze salatasının sıvı hali gibi düşün

- Her halükarda içmem bebeğim

Dirseğimi dizime koyup elimi de çenemin altına destek yaptığımda gülerek göz devirdim

- Hey. Neye göz deviriyorsun sen?"

Sırıtarak uzanıp karnımı gıdıklamaya başladığında gülerek yanından uzaklaştım. Sedyeden kalkması yasaktı. Yaralarını incitebilirdi

- Hileci! Gel buraya yoksa ben gelirim

- Gel canım gelme diyen mi var

- Taehyung gelirsem seni sedyeye yatırıp yürüyemeyecek hale getiririm

- Yaraların var. İstesende yapamazsın

- Görürüz şimdi

Sedyeden kalkmaya yeltendiğinde Yoongi'nin verdiği kelepçeyi hızla sedyeye ve bileğine taktığımda işte şimdi bittin sen bakışları attı bana

- Ne oldu kalkamadın?

- Taehyung bu kelepçe hastaneden çıktığımda yatak başlığı ve sana takılı olacak

Öpücük atıp karşısında ki deri koltuğa oturdum. Kıkırdayarak karşımdaki bir eli sedyeye kelepçeli eşime baktım. Kendisini bilmesem çok masum olduğunu sanardım
.
.
.
SELLAAAAAAAMMMM
Napıyonuzz. Bölümler artık kısa olacak sanırım. Uzun zamandır bölüm atmıyorum kendimi kötü hissettim. Öpüldünüzz🍓💋

İyi ki doğdun meleğim💓🎀🦋✨️🌙

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İyi ki doğdun meleğim💓🎀🦋✨️🌙

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 13 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Benim Sexy Zorbam 2. SEZON | TAEKOOK~|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin