Medya: Yağmur
Keyifli okumalarr 💫
———————————
Sabah kalktığımda ard arda bir sürü mesaj gelmişti.
Annem
Annem: Kızım biz köye gittik haberin olsun.
Annem: Kahvaltı yap kendini aç bırakma tamam mı?
Annem: İstersen çocukları da çağırabilirsin.
Siz: Tamam anne kendini özletme. Çabuk dönün.
Annem: Tamam kızım.
Odama geçip üstümü giyindim. Keten pantolon ve crop giymiştim. Evden çıkıp kapıyı kilitledim. Rana kapıda beni bekliyordu. Mustafa ile Deniz'de geldikten sonra sinemaya gitmek için taksi çağırdık.
" Ee Semih gelmiyor mu?" Diye sormadan edemedim. Hepsi bana döndüğünde 'Sence?' Der gibi bir halleri vardı.
Sonra Deniz girdi lafa " Yatıyordur o bu saatte. Zaten dün ki olaydan dolayı morali bozuk." Dediğinde üzülmeden edemedim. Sonuç olarak sevgilisi ike benim yüzümden ayrılmıştı ve bana da kırgın olması en doğal hakkıydı fakat onu aldattığını daha fazla saklamak istemiyordum.
" Keşke söylemeseydim. Gerizekalıyım ben." Diye kendime kızmaya başladım.
O esnada apartmandan Semih çıktı.
" Ee hangi filmi izleme gidiyoruz?" Diye sordu Semih. Ya moralinin üzgün olduğunu bize göstermemeye çalışıyordu ya da bir günde toparlanmıştı. Ben1. olanı tercih ediyorum.
" Daha karar vermedik." Dedi Rana. " Sinema salonunda veririz kararımızı."
" Ee ne bekliyoruz gidelim hadi." Dedi heyecanla Mustafa. Gereksiz heyecan vardı üstünde.
" Bu kadar heyecanlanmana gerek var mı kıt kafalı."
" Ay niye öyle dedinki şimdi Rana kalbimi kırdın." Dedi dalga geçercesine Mustafa. Rana ile uğraşmayı severdi kendisi.
" Kafanı da kırsam keşke." Diye sesini yükseltti Rana. Biraz agresiflik var kabul ediyorum.
" Ee keyifler yerine geldiğine göre gidelim artık taksi geldi." Dedi Deniz. Gerçekten keyiflerimiz yerine gelmişti sonunda.
Sinemaya gittikten sonra korku filmine girdik ama Deniz sanırım altına yaptı. Şaka. Sadece üstüne su döküldü biz de alay etmeye başladık tabii. En çokta Mustafa. Kaçırır mı bu fırsatı.
" Deniz üzülme ben de en son 6 yaşımdayken altıma yapmıştım annemden de dayak yemiştim. Annen de köyde zaten kimseden dayak yemezsin." Diye dalga geçmeye başladı Mustafa.
" Aptal kafalı gerizekalı çocuk. Üstüme su döküldü. Hem çok konuşacağına ceketini verde belime bağlayayım insanlar yanlış anlayacak."
Diye Mustafa'ya sesini yükseltti." Ama arkadaşlar siz niye benim Mustafa'ma hep bağırıyorsunuz ki onunda bir kalbi var değil mi?" Dedim. " Ay prensesim beni bu grupta bir tek sen anlıyorsun gerçekten." Deyip anlıma bir öpücük kondurdu.
" Ee şimdi ne yapalım. Size gelelim Yağmur. Acıktım ben." Dedi uzun süredir konuşmayan Semih. Şaşırmıştım doğrusu. Semih sen konuşurmuydun ya?
" Tamam bize gidelim. Ayrıca dün bende kalmadınız bu gün kalmak zorundasınız."
Dedim. Hepsi kafasını sallayarak beni onaylamıştı.Semih'in evi zaten hemen karşımızdaydı. Rana, Mustafa ve Deniz'in evi de aynı kattaydı.
Evin önüne geldiğimizde asansöre bindik. Gözümü kapattım ve sıkıca tutundum asansöre. Asansörden çocukluğumdan beri korkardım. Tramvam olurdu kendisi. Ama 11 kat merdiven çıkmaktansa 1 dakikada bizim kata gelen asansörü tercih ederdim.Asansörden kurtulup bizim eve geçtik.
" Ee açmısınız?" Diye sordum. " Valla açız patates var mı?" Mutfağa geçip dolaba baktım ama patates kalmamıştı. " Patates bitmiş."
Hepsinin gözleri açıldı. Korkmadan edemedim.
" Ya var!" Ya sabır. " Çok mu Halilişko izliyorsunuz siz? Anneme de siz izletiyorsunuz dimi?"Mustafa elini ağzına götürüp fermuar kapatırmış gibi yaptı. " Bende diyorumki TV programı bile izlemeyen kadın nasıl nasıl bir anda tiktoğa başlayıp Halilişko'ya fan hesabı açtı? Mustafa bunların hepsi senin başının altından çıkyor." Mustafa şok olmuşçasına bana bakıyordu.
" Allah'ın bereketi, canım arkadaşımız, su damlası valla bu sefer benim suçum değil. Semih'in suçu. O bağımlı etti anneni tiktoğa."
Bakışlarımı Semih'e döndürdüm. " Ulan Mustafa senin ağzına sıçayım. Ulan sana 1 milyon dolar mı yoksa arkadaşların mı deseler parayı seçersin!"" Ee herhalde parayı seçicem. Kusura bakmayın ama o kadar parayıda seçmeyen de ne bileyim yani."
Ya sabır amına koyayım ya sabır.
" Tamam kesin. Pizza sipariş ediyorum mantarlı mı? Sucuklu mu?" Dedim.
" Ee bir zahmet sucuklu." Deniz. O esnada gözüm Rana'ya kaydı. " Rana kuşum sen ne yapıyorsun?" Dedim elimdeki telefonu masanın üzerine bırakırken. " Annem mesaj yazmış. Babam hapisten çıkmış. O gelene kadar
sizde kalmamı e sizsiz dışarı çıkmamam gereltiğini söylüyor."Hepimiz şok olmuştuk. Behzat Karaçelik az daha ailesini öldüren psikopat bir adam ve serbest mi kalmıştı?
" Bizsiz asla bir yere gitmiyorsun Rana! Anladın mı?" Dedi öfke ile Deniz. " Tamam."
Biz biraz sohbet ettikten sonra kapı çaldı. Yemekler gelmişti. Cüzdanımı açtım ama nakitim yoktu. Kredi kartımı çıkardım ve pıst cihazına okuttum. Yetersiz bakiye yazıyordu.
" Bir dakika bekleyebilir misiniz?"
Telefonu alıp annemi aradım. O esnada odadan
Semih çıktı ve parayı ödeyip pizzaları kuryenin elinden aldı." Gerek yoktu Semih." Dedim. Birazda mahçup olmuştum. " Sana ödeticek değildik."
Annemi aradığımda telefonu anneannem açtı.
" Anneanne annem nerede?" Diye sordum. " Ay canım torunum annen inek sağıyor şu an ben ona söyleyeyim sonra arasın seni."" Hayır anne anne çok önemli." Dedim hemencecik. " İyi dur götürüyorum telefonu."
" Efendim annecim?" Diyen annemin sesini duydum. " Anne ya kartımda para kalmamış para atar mısın?" Dedim. " Kızım internet çekmiyor ki. Ayrıca bir işe başlarsan iyi olur. Biraz kendi ayaklarının üzerinde durmayı öğrenirsin. Çocukların annesi gelirse de ben gelemeyebilirim. Anneannenin hastalığı ilerlemiş."
Anneannem ve kendime üzülmüştüm. Ben nereden bileyim çalışmayı. " Peki anneciğim. Ama para atar mısın? Gerçekten hiç
param kalmamış." Dedim çaresizce. " Tamam kızım merak etme internet gelince atarım ben para sana. Bu arada kendini aç bırakma zaten zayıfsın meleğim."" Tamam canım annem görüşürüz." Telefonu kapatıp salona geçtim. Yemekleri hala açmamışlardı. " Niye yemediniz? Soğumadan yiyin hadi." Dedim.
" Semih, sen gelene kadar yememize izin vermedi de." Şaşırdım yine. Semih beni gerçekten şaşırtıyorsun.
Yemekleri açıp yemeye başladık. Biraz zaman geçirdik ve saatin gece on iki olduğunu hiç birimiz fark etmemiştik. Bizimkiler evlerine gidip pijama takımlarını giydiler ve geri bize geldiler.
Yatmamız da çok uzun sürmemişti.