Korsanların ülkelerini yağmaladıktan sonra kaçırdığı 12 prensi köle olarak satmak isterken okyanusların kralı olarak bilinen korsan gemisi ile karşılaşırlar.
Dalgaların sürekli bir o yana bir bu yana salladığı, büyük gemi; Garip giyinişli, çoğu sarhoş korsan, zincirlerle direklere bağlanmış kandan ve pislikten yüzü görünmeyen prensler.
Arada bir kabarık saçlı, korkunç kahkalı bir kadın gelip dalga geçiyor ardından yine tek başına bırakıyordu geminin en alt, karanlık odasında onları.
Ne zamandır buradalar bilmiyorlardı fakat esir düştüklerinden beri ne yemek vermiş ne de su vermişlerdi.
Bir kaç saat önce kaçırılan 2 Çin prensesinin öldüğünü öğrenmişlerdi. Tabi onlar daha önce gelmişlerdi bu gemiye.
Çoğu korsan bağırarak konuştuğu için dinleyebiliyorlardı fakat muhabbetleri hiç de merak uyandırıcı değildi açıkçası.
Krallıklar korsanları hiç sevmezdi. Sürekli şehirlere saldırır para ya da insan kaçırırlardı. Bu insanlar genelde soylu prens ya da prensesler olurdu. Bunun dışında da denizde avlanmaya çıkan denizcilere çok saldırdıkları görülürdü. Okyanusta ilerleyen 10 gemiden 7si geri dönemezdi.
Bu yüzden yakalanan korsanların hepsi halkın gözleri önünde idam edilirdi.
Yukardan gelen bağırışlar ile prensler bütün dikkatini oraya vermişti.
'Kaptan! Çok yakınımızda korsan gemis geçiyor! '
'Kaptan! Liderlerin gemisi geçiyor! Çok yakınımızdalar! '
'Demir atın! Bu çok büyük bir fırsat! '
Ve bitince gürültü gitmişti. Ardından gemi durdu. Konuşma sesleri gelse de kimse bir şey duyamamıştı.
Baya bir süre geçmişti ya da prensler her zaman ki gibi sabırsızdı. Geçen her saniye ölüm gibi geliyordu. İki sevgili prensesin hıçkırıkları duyuluyordu.
Hyunjin kardeşinin ağlamasını duydukça elinde ki zincirleri çekiştiriyor, kendine zarar gelmesini umursamıyordu.
Geminin alt katının kapısı büyük bir gürültü ile açılmış, birden fazla adım sesleri duyulmuştu. Ardından da zincir sesleri gelmişti.
Girenler kaç kişiydi anlamadılar fakat kalabalık oldukları belliydi.
Çözülen zinciri birisi çekip ilk olarak kadın esirleri çekiştirmeye başlamışlardı. Chaeryeong sadece kendisini götürdüklerini sanıp son gücüyle çığlık atmıştı. Korsanlardan kimse umursamadı.
Genç prensesi resmen sürükleyerek götürdüler. Bütün esirler tek tek sürüklenerek güverteye çıkarıldı. Gözleri bağlı olduğu için kimse nereye gittiğini anlayamıyordu.
Bacakları uyuştuğu için yürüyemeyen iki prensi(soobin ve Ni-Ki) yerden yere vuran korsanların gülüşlerinden ne kadar eğlendikleri anlaşılıyordu.
Sonunda omuzlarından yere bastırılmış, yere oturmaları saplanmıştı. Uzaklaşan adım seslerinden tekrar yalnız kaldıklarını anlamışlardı.
Chan gözlerinin ağırlaşması ile kendini geriye doğru bırakacağı sırada sıtında hissettiği nazik dokunuş ile irkilmişti.
Hoseok; Hyung adamların ölmediğine emin miyiz amk?
...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Burada bitiresim geldi sorgulamayın🤭
Sonra ki bölümde görüşmek dileği ile meleklerim🤭💜🎀
