bg | yedi

312 77 46
                                    

...

Felix ve Hyunjin 7 yaşında,

"Lee Felix! Derhal eve, hasta olacaksın!"

Felix ablasını hiç dinlemeden yağmurun altında koşmaya devam etti. Evlerinin bahçesi oldukça büyük olduğundan ablası bir türlü onu yakalayamıyordu. Felix onun kendisine yaklaştığını fark ettiği anda duruyordu. Ablası da durunca ona doğru koşuyor, küçük bedenini ablasının bacakları arasından çıkarıyordu hızlıca. Ablası ne olduğunu anlayamadığı için tutamıyordu bile.

Bu Felix'in her zaman yaptığı bir şey olmasına rağmen hiç bir zaman yakalanmazdı hızı sayesinde.

"Anneciğim artık içeri. Yeterince ıslanmışsın. Bak ablan da ıslanıyor."

"İçeri girsin o zaman anne. Ben oyun oynicam."

Ablasını umursamadan daha bugün kurdukları çadıra ilerledi. İçine girdiği anda yağmur sesi durmuştu sanki. Hiç bir sesi duymuyor gibi hissediyordu burada.

Kendine ait olan yastığın üzerine oturup yerde ki oyuncaklarıyla oynamaya başladı. Yağmurun duracağını hiç sanmıyordu ama bu da umurunda değildi.

✨️

2 saat sonra,

Felix, dışarıdan gelen adım sesleri duyduğunda oflayarak oyuncak hayvanlarını kenara bıraktı. Annesi ve ablası olduğunu düşündüğü için somurtarak bekledi.

Çadırın kapısı açıldığında içeri birinden önde küçük bir pasta girdi. Küçük bir kelebeğe benziyordu. Gözleri şaşkınlıkla açıldığında içeri küçük bir şey daha girdi.

Felix'in en sevdiği, birbirlerinden kopmaları imkansız diye adlandıran arkadaşı girdi.

Kahverengi saçları ıslanmıştı. Diğer elinde büyük bir resim defteri vardı, gerçi artık defter denemeyecek kadar ıslaktı.

"Doğum günün kutlu olsun Yongbokkie!"

Felix hevesle gülümsedi, artık yanmayan mumları ünleme gereği duydu. Biraz kalkıp mumlara doğru üfledi. Hyunjin oflayarak yere oturdu. Pastayı da aralarına bırakıp cebinde ki çatalları çıkardı.

"Bu koca defterle korumama rağmen mumları söndü. Ama bak pasta ıslanmadı!"

Felix'in gözleri pastaya döndü. Çok güzel görünüyordu. Dışarıdan yine bir ses geldiğinde ikisinin de bakışları oraya döndü. Biri girmedi, sadece bir el uzandı, elinde çakmak olan. Pastanın mumlarını yaktıktan sonra geri çekilmişti.

Felix merakla kumaşı kaldırdığında babasını gördü. Gülümseyerek oğluna bakıyordu.

"İyi eğlenceler çocuklar. Pastanızı yedikten sonra içeri gelin olur mu? Daha büyük bir pasta keseceğiz."

Felix hızla kafasını salladığında babası kumaşı indirip uzaklaştı. Hyunjin pastanın alt tabanını tutup yukarı kaldırdı. Felix gözlerini kapatıp şu dünyada ki en çok istediği şeyi diledi.

Hyunjin ile birlikte büyümeyi diledi...

Mumlar üflendikten sonra ikisi birbirlerine saçma bir şeyler anlatarak pastayı yemeye koyuldular. İkisinin beraber olduğu son doğum günüydü bu.

Hyunjin, bir ay sonra ailesinin onu alarak gideceğini bilmiyordu. Felix ise, dileğinin asla gerçek olamayacağına inanmaya çalışıyordu.

✨️

babygirl | hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin