MERHABAAA!! çok beklenmedik bir şekilde yazdığım o ficle karşınızdayım🌊
ben buradaki karakterlerin hepsini ayrı ayrı sevdim ve cidden yazarken çok eğlendiğim için sizin de beğenmenizi umuyorumm, şimdiye kadar yazdığım her şeyden farklı gibi hissediyorum ve ilhamla dolu olduğum için hemen hemen yazıp bitirmeyi planladım!! umarım beğenirsiniz🩵
Jeongguk Jimin'le neden arkadaş olduğunu sorguladığı o klasik anlardan birindeydi ve bu öyle bir andı ki aklında arkadaşıyla ilgili sıraladığı hiçbir güzel sebep şu an burada olmak dışında her şeyi yapmaya hazırım düşüncesini gölgeleyemiyordu.On üç ekimdi bugün. Jimin'in doğum günüydü ve Jeongguk sabah yurt odasının perdesi tamamen açılmış olduğu için tam gözüne isabet eden o sinir bozucu güneş yüzünden uyanmıştı. Dün gece geç saatlere kadar başında olduğu kulübün toplantısındaydı ve projelerinde kullanabilecekleri malzemeleri en uyguna ayarlamaya çalışırken saatin kaç olduğunu bile fark edemeyecek seviyeye gelmişti. Daha bu kadar da değildi, dersleri vermek için görevlendirildiği laboratuvarlara hazırladığı sunumları profesörlerine sunmuş ve detaylandırması gereken konuların notlarını da almıştı. Kısacası yoğun bir gündü, Jeongguk bu yoğun günlere artık dördüncü yılında fazlasıyla alışmıştı ama yorgun düşen bedenini birkaç saat dinlendirmeyi de hak ettiğini düşünüyordu.
Tabii Jimin'le arkadaşsanız bu pek mümkün değildi. Jimin edebiyatla ilgili kendisinin bile adını tam olarak bilmediği bir bölümün ikinci yılını tekrarlıyordu ve sadece bu bilgi dersleri pek umursamadığını anlamak için yeterli değilse daha ne yeterli olabilirdi bilmiyordu Jeongguk. Arkadaşının toz pembesi saçları, kocaman gülümsemesi ve tatlı tatlı konuşarak etrafına yaydığı neşesi bu umursamazlığının ne kadar sinir bozucu olduğunu gölgelese de bazı günler pek yeterli gelmiyordu.
Kısacası Jeongguk Jimin'in telefonda neredeyse çığlık atarak yerinde zıplaması yüzünden zaten gözüne giren güneşin de etkisiyle yatağından tamamen doğrulurken başında keskin bir ağrı vardı. İki saat uyumuştu yalnızca, camlarının kapalı olmasına rağmen arasından geçen hava çıplak vücudunu ürpertiyordu ve Jeongguk odanın bir köşesinde yerinde zıplamaya devam eden yarı çıplak Jimin'den gözünü ayırmıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
tsunami | taekook
Fanfiction"kahretsin, sanırım sana aşık oluyorum." Konser boyunca Jeongguk'un gözleri yalnızca bir şarkı için Taehyung'u terk etmişti.