merhabaa!!!🌊🩵 umarım beğendiğiniz bir bölüm olurr, lütfen yorum yapmayı falan filan unutmayın iyi okumalarr
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Bunu giysem mi bilemiyorum, ya beni karşıdaki pizzacıya götürecekse? Çok abartı olmaz mı?"
"Ne zamandan beri abartmaktan korkuyoruz Minnie? Ne istiyorsan giyeceksin, hem o pantolon poponu aşırı iyi gösteriyor." Taehyung'un sesi yeniden kulağına doldu, Jeongguk kafasını şampuanlarken bir anda dağılan dikkati yüzünden gözüne kaçan köpükle nefesinin arasından bir küfür savurdu. "Zaten o pizzacıdaki garsonla yattığını tüm okul biliyor, bir zahmet seni randevu için oraya da götürmesin."
Jeongguk sonunda durulanmasıyla beline krem rengi havlusunu sardı, eline aldığı Jimin'in toz pembe havlusuyla kısa saçlarını umursamazca kurularken banyonun kapısını açtı. "Jimin Seul'ün yarısıyla yattı ona bakılırsa, zavallı çocuk randevu için yer bulamayacak." diye mırıldandı yarım saattir işittiği konuşmayı bölerken.
Taehyung odalarındaydı. Yurt odalarında. Jeongguk neredeyse yarım saat önce duşa girmek için terli kıyafetlerinden kurtulurken kapının açılma sesini işitmiş, yalnızca Jimin'in sesini duymayı beklerken yanındaki o yumuşacık sesi de anında tanımıştı. Bir haftadır Taehyung'la hiçbir şekilde iletişim kurmamalarının ve mavilinin bir anda kendi odasında olduğunu fark etmenin etkisiyle hızlanan kalbine engel olamamıştı. Vücudunun bu tepkisini abartı ve gereksiz buluyordu, Jimin'le öylesine muhabbet etmeye başlayan Taehyung'u duydukça kuruyan boğazına ve oradan oraya uçuşan düşüncelerine çok fena gıcık oluyordu.
Bu yüzden duşu normalden de uzun sürmüştü. Yurtlarının duşları bok gibiydi, ilk on dakika içinde yıkanamazsan buz gibi akan suya dayanman gerekiyordu ve Jeongguk neredeyse yarım saat boyunca suyun altında durmanın sonucunda dışarıya adım attığında vücudu neredeyse buz tutmuştu.
Hepsi Taehyung'un yüzündendi.
Şimdi onun yatağında yüz üstü uzanmış, çenesini ellerine yaslayıp kırdığı bacaklarını sallayan ve Jimin'in dolabından çıkardığı kıyafetleri yorumlayan Taehyung yüzündendi. Açık mavi saçlarını lila bir lastik tokayla toplamıştı, daha toplanacak kadar uzun olmayan tutamları yüzünü çevreliyordu ve uzanma şekli yüzünden yakası tamamen kesilmiş ve yırtıklarla dolu siyah tişörtü omzunu açıkta bırakıyordu. Bacaklarını saran, belinin oyuntusunu takip edip dolgun kalçalarını gözler önüne seren siyah kot pantolonu saymıyordu bile Jeongguk. Arka ceplerinin üstünde kırmızı boyayla çizilmiş kalpler vardı, o çizimi de Taehyung'un yaptığı gayet açıktı.
Banyodan dışarı adımını atar atmaz mırıldandığı cümle sonucu Jimin ve Taehyung'un bakışları aynı anda onu buldu ama pembelininki yalnızca birkaç saniye sürerken Taehyung'un gözleri olduğu yerde oyalandı. Yüzünden başlayan gözleri saçından akan su damlalarını takip ederek aşağı doğru kaydı, Jeongguk'un köprücük kemikleri ve devamında karın kaslarında oyalanırken işaret parmağının tırnağını dişlerinin arasına aldı. Jeongguk bu yoğun bakışların altında alevlere verilmiş gibiydi, duşta maruz kaldığı soğuk suyun etkisi tüm vücudunu terk etmişti ve biraz önce donabileceğini düşünürken şimdi bu ani sıcak yüzünden oracıkta erimekten korkuyordu.
