'•Başlama tarihinizi yazabilirsiniz.•'
«Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın.»
><><><><><><><><><><><><><><><>"Madem sindirella'nın ayağına ayakkabısı tam oluyordu, neden ayağından çıktı?
Ayakkabısı ayağındayken görünmez bir büyücü gelip, 'Hokus pokus, sinsirella'nın ayağında ki ayakkabı büyüsün.' demedi ya?" diyen Bulut'un kafasına vurdum ve, "Salak mısın Bulut?" diye sordum.Bulut hızla kafasını okşamaya başladığında Rüzgar, "Bu da soru mu?" diyerek kahkaha attı.
Bulut hızla Rüzgara baktı ve, "En azından kahpe değilim." diyerek oturduğu banktan kalktı.Bulut elini bana uzatarak, "Kaldır şu koca götünü biraz koşalım.
Belki boyun uzar." dediğinde telefonum çalmaya başladı.Sırıtarak, "Koca götlü değilim." dediğimde Bulut göz devirdi ve, "Aynen ondan," diyip eski yerine oturdu.
Çantam'dan telefonumu çıkarıp arayan kişiye baktım. Annemdi?
Göz devirdim ve telefonu açıp konuşmaya başladım, "Efendim anne?"Annem, "Kırk kere sana, 'Bana, anne demedim mi?'" Diye sorduğunda yutkundum ve, "Kabul etsende, etmesende annemsin." dedim ve annemin kahkaha sesleri gelmeye başladı.
Annem, "Bende tam seni onun için aramıştım.
Hastanedeyim.
17 yıl önce senle bir kız karışmış olabilirmiş.
Hemen, Saraçoğlu hastanesine gel." diyerek suratıma kapattı.Yutkundum.
Ayağa yavaşça kalkıp Bulut ve Rüzgara, "Ben gidiyorum.
Sonra konuşuruz." diyip gülümsedim.Rüzgar ayağa kalkıp, "Ne oldu?" diye sorduğunda Bulut bacaklarına vurup söylenmeye başladı, "Oy benim kınalı kuzum.
Oy benim bahtsız ku-"Bulutun devam etmesine izin vermeden hızla yürümeye başladım.
Rüzgar ve Bulutla buraya gelirken tam önünden geçmiştik Saraçoğlu hastanesinin.Adımlarımı hızlandırdım.
Ama aklımda sadece bir soru vardı.Gerçekten karışmış mıydım?
Böyle bir şey imkansızdı.
Fakat, ya gerçekten karıştıysam?
Saraçoğlu hastanesinin önüne gelince yutkundum ve iki adım atarak hastanenin içine girdim.
Hastanenin içi krem rengi ve beyaz tonlarındaydı.
Bir hastaneye göre oldukça lükstü.Danışmanın yanına yürümeye başladım.
Bir yandan yürüyor, bir yandan etrafı inceliyordum.Danışmanın önüne gelince çalışan kıza, "İyi günl-" danışman sözümü kesti, "Siz Aden Deniz misiniz hanımefendi?"
Kaşlarımı çattım ve kafamı hafifçe, 'Evet,'Anlamında salladım.
Danışman, "8. Kat, 479. Numara'ya gidin lütfen," dediğinde gülümsedim ve asansörü bulmaya çalıştım.Asansörü bulunca düğmesine bastım.
Asansör açıldığında içine girdim ve danışmanın dediği kata bastım.
Asansör yavaş yavaş sekizinci kata çıkarken
aklımdan sorular eksik olmuyordu.Gerçekten karışmış mıydım?
Saraçoğlu soyadı bana nereden tanıdık geliyordu?
Asansörün kapısı açılınca kafamda ki soruları neyseledim ve asansörden çıktım.Danışmanın dediği oda numarasını bulunca adımlarımı oraya yönelttim.
Tam odanın önüne gelince nefes alış verişlerim heyecandan dolayı hızlanmaya başladı.Kapıyı yavaşça iki kere tıklattığımda içeriden, "Gel!" diye bir ses geldi.
Odanın kapısını yavaşça açıp içeriye girdiğimde gözlerim ilk annemi hemen sonra babamı buldu.Annem her zaman ki gibi ilk önce gözleriyle beni süzdü sonra bakışlarını başka bir yere çekti.
Odayı tamamen incelediğimde bir doktor, bir adam ve benim gibi kızıl saçları olan bir kadın ve tam kadının yanında oturan siyah saçlı yüzünde bir ton makyaj olan bir kız oturuyordu.
Odanın içinde biri sertçe öksürüğünde bakışlarımı tanımadığım insanlardan çekip öksüren kişiye baktım. Doktordu.
Doktor ona baktığımı görünce öksürmesine son verdi ve gözleriyle oturmamı işaret etti.
Gülümseyerek doktorun gösterdiği yere oturdum ki doktor bana göz devirdi.Aa! Öküze bak!
Neyseleyerek gösterdiği koltuğa oturdum.
Doktor, "Konuyu iki ailede bildiğine göre kızların kanlarını Dna testi için alabiliriz."♾
"Dna testinin sonucu açıklandı."
diyen doktorla odanın kapısı sertçe açıldı ve içeri Rüzgar ile Bulut girdi.Ağzım şaşkınlıkla açılırken doktor, "Bu nasıl bir terbiyesizlik!" diye bağırdı ki babam, "Geldi yine bu şerefsizler. Lan ben size kızımdan uzak durun demedim mi?" diye söylenmeye başladı.
Evet, annem her ne kadar beni kızı gibi görmesede babam bana hiç bir zaman sesini bile yükseltmemişti.
Bunca zamana kadar şiddeti annem tarafından görmüştüm.Rüzgar, "Kapının dışından duyduk, ne Dna testi?" dediğinde gözleri beni buldu.
Ağzımı, 'Anlatacağım,' anlamında oynattığımda kafasını salladı.Doktor, "Arkadaşsınız galiba, oturun." dediğinde Bulut hızla yanıma oturdu.
Rüzgarsa sabır diler gibi ağzından mırıltılar çıkardığında kıkırdadım.Doktor elinde tuttuğu zarfı açıp ilk önce içinden sonra dışından okumaya başladı,
"Aden Deniz Genç, Agah Saraçoğlunun 99,9 biyolojik kızıdır.
Elif Saraçoğlu ise, Mehmet Gençin 99,9 biyolojik kızıdır."Evet, şimdi naneyi yemiştim.
Şaka değil, gerçekten şu an Bulut doktorun dediği şeyle ağzıma kurutulmuş nane sokmuştu ve hemen ardından, "Şimdi naneyi yedin koca göt." demişti.
Elif denen kız, "Ben kendi ailemi istiyorum.
Kendi özümü, soyumu istiyorum!" diyerek ayağa kalktığında annem, "Güzelim!"diyerek kollarını kıza doğru açtı.Kız hemen eteğini yukarı çekerek annemin yani eski annemin kucağına maymun gibi atladığında Bulut, "Orangutanlar bu kızdan daha güzel," demişti.
Odada ki herkes konuşmaya başladığında derin nefes aldım ve düşünmeye başladım.
Acaba beni neler bekliyordu?'
🫧
Nasıldı?
'•Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın,•'