Bölüm 6

293 29 30
                                        

Arkadaşlar yeni bölüm atamadım sizden çok çok özür dilerim bazı sorunlarım vardı yine özür dilerim çok uzatmadan hikayeye geçelim.

.

Saat gece 4,Jisung pencerede,elinde Minho'nun telefonu,gözlerindeki yaşlarla mesajları okuyordu.Evet tahmin ettiği gibiydi Minho onu yıllar önce onunla ayrıldım dediği Minju ile aldatıyordu.Hayır,Şaka değildi.

Bazı mesajlarında Minho,Jisung'u ne kadar sevmediğinden bahsediyor.Bazıların da ise Minju'ya "Bebeğim,Aşkım,Bir tanem" gibi sözcükler söylüyordu.

Jisung en sonunda dayanamayıp Felix'i aradı.

3. Çalmasında açılmıştı telefon.Şöyle karşılamıştı Felix Jisung'u:

"Mhm...Efendim Jisung.." Sesi uykulu geliyordu.

"Felix şimdi yanına çocukları getireceğim.Onlara bundan sonra sen bakacaksın.Sana şu anda neler olsuğunu anlatamam.Çocuklarla birlikte sana bir mektup vereceğim o mektupta herşey yazıyor olacak.Şimdi kapatıyorum.Yarım saate oradayım." demiş ve telefonu yüzüne kapatmıştı Jisung.

Hemen gözlerindeki yaşı sildi ve yukarı çıkıp çocukların odasına girdi.

Eline aldığı ilk kalem ve kağıt ile yazmaya başladı Jisung.

10 dakika sonra bitirdi yazmayı.Kağıdı cebine koydu ve aşağı indi.

23 dakika sonra.

Jisung tekrardan eve gelmiş ve şu anda Minho'nun odasına doğru yürüyordu.İçeriye bir anda girip Minho'nun yanına gitti.

"Minho uyan.."

Minho'ya dokundukça bile içi acıyordu..

"Ne var Jisung.."

"Kalk çıkıyoruz"

"Nereye ya.."

Minho yatakta hafif doğruldu ve Jisung'a baktı.

"Bir işim çıktı hemen üstüne rahat bir şeyler giy" Dedi ve odadan çıktı.

Minho şaşırmıştı.Ayağa kalktı ve üstünü giyindi.

33 dakika sonra.

"Jisung bizi niye bir uçurum kenarına getirdin ki?"

Hava yağmurluydu ikiside uçurumdan 10 adım gerideydi.İkiside ıslanıyordu ama aldırış etmiyorlardı.

"Minho seni çok seviyorum.."

"Bende seni"

"Yalan söyleme.Sen Minju'yu sevdiğin kadar küçücük bile olsa beni sevmedin!"

Jisung haykırmıştı.Sanki içindeki öfkeyi ve aşkı kusmak ister gibiydi.Minho ona şokla bakıyordu.

"Sen-Sen mesajları mı okudun?!"

"Evet!Tanrı seninde belanı versin!Ama o vermeyecek ben vereceğim!"

Arka cebinden bir silah çıkardı Jisung.Minho'ya doğru doğrulttu ve ona baktı son defa.Onun gözlerine baktı.Onun gözlerinde hiç bir şey yoktu.Sadece,Sadece vur beni dermişcesine bakıyordu Jisung'a.

"Buraya kadarmış Lee Minho!Bizim hikayemiz masallardaki gibi bitemedi!Çünkü ben fazla aptaldım ve sen ise fazla duygusuzdun!Hani masallarda hep 'iyiler ödüllendirilir kötüler cezalandırılır' demişlerdi ya.Bizim hikayemizde böyle bitti işte!Ama sorun şu ki iyilerde kötüler yüzünden cezalandırılıyor!Seni unutmak için benimde kendimi öldürmem lazım!"

Demiş ve hiç acımadan,yağmurla karışan göz yaşlarıyla saat 04.56'da tetiği çekmiş ve kendi elleriyle karnı ile boynundan vurmuştu Lee Minho'yu.

Minho yere düşerken bile Gözlerini Jisung'tan ayırmamıştı.Karnı ile boynundaki kanlar yağmur sayesinde akıp giderken bilinci kapanıyordu.Ve o gece onun son kelimesi şu olmuştu:

"Seni sevdiğimi hiç içten söyleyememiştim ama seni seviyorum.Beni vurduğun içinde teşekkür ederim.Hak ettim bunu ben.."

Fısıldayarak konuşmasına rağmen Jisung duymuştu bu sözleri elindeki silahı Minho'nun yanına attı ve ona yaklaşıp onu son bir kez dudaklarından öptü.

Sonraysa kendine hiç acımadan uçurumdan aşağı attı kendisini.Evet bu bir aptal ve bir duygusuz çocuğun hikayesiydi.

.
.
.

Ağlıyorum sanırım..

303/MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin