mr.policeman'TK

3-karakolu ayaga kaldirdi!

jungkook jimine baktı,o neden burdaydı ki?o burdayken ne ailesine ne yaptığını ne uyuşturcu işini nede o iğrenç sınıf arkadaşlarını anlatırdı

jungkook;şu cücük gitmeden anlatmam.

jimin yine sinirle jungkookun üstüne yürüyordu ki yine taehyung aynı şekilde jimini kenara ittirdi.jimin şokla
taehyunga baktı,ne yani o suçluyu mu koruyordu?hisretik gülüşüyle gülerek yüzüne ne yapıyorsun
bakışları atan taehyunga baktı şaka falan mıydı bu?

taehyung;jimin,dışarı çık.

jimin sinirle kapıya doğru baktı,eğer arkadaşı taehyunga bakarsa elinden istemediği kazalar çıkabilirdi.
bu yüzden kapıdan yüzünü çekip jungkooka baktı,sanki zafer kazanmış gibi gülüyordu psikopat.yüzüne
gülümseme yerleştirdi ardından yine kapıya döndü

jimin;neyse,zaten benim yoonginin sorgusuna girmem gerekiyor.

kapıyı sertçe çarparak çıktı ve yoonginin bulunduğu odaya gitti.taehyung jiminin gidişinden sonra
gözlerini devirerek ona hayran hayran bakan jungkooka döndü.ayakta durmaktan yorulduğu için yere
yere oturup bağdaş kurdu silahını da düzelttikten sonra jungkooka yeniden bakmaya başladı.

taehyung;jiminde gittiğine göre,başla?

yine jungkook onu dinliyormuş gibi gözükmüyordu,üstüne üstlük gözleri baldırlardan daha kötü bi yerde
geziniyordu!ayağa kalkacaktı ki onaylayan mırıltılar eşliğinde geri yerine oturdu.

jungkook;pekala,başlıyorum öncelikle o sınıf arkadaşlarımın benden 10 kat daha suçlu olduğuna
o elindeki sabıka kayıtlarından görebilirsin,adlarını teker teker vereyim,huh yunjin,lee felix,öz kuzenim
jeon haerin.

taehyung jungkookun dediği isimleri anında telefonuna kaydetmişti,kaydetme faslı bittiğinde isimlere göz
gezdirmiş daha sonrasında şokla jungkooka bakmıştı, o haklıydı.kesinlikle bu üçü ondan daha kötüydü.

jungkook;okulda bir gün de bu salakların küçük bi çocuğa uyuşturucu sattığını gördüm.

taehyung;peki ya neden müdürüne haber vermedin?

konuşurken ayağa kalkmış ve jungkookun etrafında volta atmaya başlamıştı.jungkooka göre bu görüntü
fazla keyif vericiydi,bu yüzden dirseğini masaya yaslayıp elini yanağına koyarak izlemeye başladı.

jungkook;vermediğimi kim demiş?verdim ama bana inanmadı.bu üç grupta akıllarınca bana ders
vermek istemiş,çantama uyuşturucu koyup okul müdürümüze aratma yaptırdılar ve o çocuğa uyuşturu verenin
ben olduğuma inandırdılar

taehyung heyecanla jungkookun anlattıklarını dinlemeye başladı,eh yalandan atıyorda olabilirdi ama
yalansa bile jungkooku salmak durumunda kalmıştı bile çünkü iyi bi ifadesi vardı ve elindeki makyaj
çantası ona değil,jisooya aitti..bu da jungkookunişine gelen,jisoonun lehine olan birşeydi.

Jungkook;sana yemin ederim komiser,ben bi kere bile uyuşturucu satmadım.sadece içtim..ona da kuzenim haerin başlattı.bende hem haerinin böyle bişey yapmasına hem de atılan iftiraya sinirlendim ve hıncımı çıkarttım.

jungkookun anlattıklarında tek yalan kısım uyuşturucu satmama kısmıydı,çok satmıştı ama bunları
hep jsoonun ve namjoonun eşyalarını kullanarak yapmıştı.bu yüzden ortada onun sattığına dair
hiç bir kanıt yoktu.

taehyung;hadi ya,bunlara inanacağımı mı sanıyorsun?o otobüsün bagajındaki valizdeki torbalar neydi?şeker torbası mı?ayrıca sen sinirlendiğinde sinirlerini insanları buz depolarına kilitleyerek mi atıyorsun!?