Mert Hakan
sırf barış alperin gözüne girmek
için futbol kulübüne girdin demiaynen hatta sirf baris alper icin nefes aldigimi da biliyor muydun
Mert Hakan
sen ne demek istediğimi
gayet iyi anladın da
neyseneyi anlamisim ya
sikik sikik imalarda bulunmaMert Hakan
sinirlenmenden bile belli
imalarımın altının boş olmadığımert cok bos konusuyorsun suan
sana cevap vermem bile hataydiMert Hakan
sıkışınca hemen boş konuşuyorsun demen😀
neyse sorumun cevabını da almış oldum
Mert Hakan'ın yazdıklarını düşünerek okul takımının antrenman yaptığı sahaya doğru yürüyor, sıkıntıyla yerdeki küçük taşlara ayağımın ucuyla vuruyordum. Lisenin ilk haftasından beri Barış Alper'den hoşlanıyordum ve ikinci haftasından beri Mert Hakan bana ondan hoşlandığımı ima eden mesajlar gönderiyordu.
Ortaokulu Mert Hakan'la aynı okulda okumuştum ama hiç konuşmamız olmamıştı. Beni tanıdığını dâhi düşünmezken, o aksini kanıtlamak istercesine benim hakkımda herşeyi biliyormuş gibiydi. Elbette sadece tahmin yürütüyordu ve o tahminler tutuyordu, yoksa gerçekten beni tanımıyordu.
Kafamı yerden kaldırıp baktığımda sahanın girişine ulaştığımı görüp giyinme odasına doğru ilerledim. Odaya girip çantamı bi kenara doğru fırlattım ve dolabımın önüne geçtim.
Dolabımdan kramponlarımı çıkarıp, bankların yanına gittim ve yavaşça oturdum. Tahtaları biraz çürüdüğü için sertçe oturunca kırılıyormuş Abdülkerim abinin dediğine göre.
Kramponlarımın bağcığını bağlarken kapı açılma sesiyle kafamı kaldırıp gelen kişiye baktım. Gelenin Mert Hakan olduğunu görünce istemsizce içime derince bir nefes alıp geri kramponumun bağcığını bağlamaya döndüm.Her ne kadar internet üzerinden ahkam kesse de karşı karşıyayken tek bir kelime söylemiyordu. Lisenin ilk senesinde bana yazmasının üstüne yanına gidip hesap sorumuştum ama hiç oralı olmamış, sanki yokmuşum gibi davranmıştı. O zaman bu zamandır da ne ben onun yanına gitmiştim ne de o benim yanıma gelmişti.
Kramponlarımın sıkı olduğundan emin olduktan sonra çantamdaki Fenerbahçe formasını çıkarıp üstüme geçirdim. Altıma da formanın şortunu giymek için ayağa kalktım. Üstümde bir çift gözün dolandığını hissetsem de o gözlere karşılık vermedim. Altımdaki gri şortu indirip beyaz şortu giydim. Çantamda lazım olabilecek eşyalarım olduğu için çantamı yanıma almaya karar verip tek koluma taktım ve soyunma odasından çıktım.
Sahanın kenarında oturan kişiler arasında platin sarı saçlı oğlanı bulup onun yakınındaki arkadaşlarımdan birinin yanına doğru ilerledim.
"Vayyy ismoşum sen tatlı tatlı giyinip gelmiş misin ya" diyerek oturduğu yerde hafifçe dikleşen Altay'ın yanına kendimi bırakıp sırtımdaki çantayı yanıma bıraktım.
Az uzağımızda Yunus'la sohbet eden Kerem, Altay'ın dediklerini duyunca bize doğru dönmüştü. Bana gözünün ucuyla baktıktan sonra, bakışlarını Arda'yla konuşan Altay'a çevirmiş ve Altay onu fark edip ona dönene kadar da gözünü üstünden çekmemişti. Aralarında birşey vardı ve ne olduğu hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Bi ara Altay'a sormayı kafama not edip Barış Alper'e çaktırmadan bakmaya çalıştım.
Elindeki telefona gülerek bakıyor, parmakları hararetle ekranda dolaşıyordu. İstemsizce yüzüm asılmıştı. Aslında hiç yanına gidip ondan hoşlandığını söylememiştim. Söylesem de birşey değişmeyecekti. Çünkü aşk itiraflarına alışmıştı.
Herkesin aşık olacağı, olmayanların dahi aşık olmak isteyeceği türden bir insandı Barış Alper. Yakışıklı, romantik, nazik, güler yüzlü, formda ve zengindi. Ben de, diğer herkes gibi Barış Alper'de takılı kalmıştım.
Büyük ihtimalle Mert Hakan da çok basit bir insan olduğum için benimle dalga geçiyordu. Hem bu sebeple hem de ailemin tepkisini az çok tahmin ettiğimden arkadaşlarım dışında kimse de Barış'dan hoşlandığımı bilmiyordu.
Bunları aklımdan silmeye çalışarak kafamı kaldırdım. Sahanın girişine baktığımda üzerindeki çubuklu fener formasıyla yanımıza doğru adımlayan Mert Hakan'la göz göze geldim. Gözleri sanki çok yanlış bir şeye değmişcesine hızla başka yöne doğru çevrildi. Bense zaten Barış'a bakmamak için bahane arıyordum ve bu yüzden gözümü Mert'ten çekmedim. Ferdi'nin yanına oturup kafasını Ferdi'nin omzuna doğru koydu.
"EVET BEYLER HERKES GELDİĞİNE GÖRE Bİ YERDEN BAŞLAYALIM. SİZ HUNİLERİ DÜZ ÇİZGİ HÂLİNDE ARADA ÜÇ ADIM ARALIK KALACAK ŞEKİLDE YERLEŞTİRİN. BEN DE TOPLARI GETİRECEĞİM, SEMİH GEL BANA YARDIM ET"
Bağırarak konuşan hocayla hepimiz ayağa kalkıp, söylene söylene hocanın dediği gibi hunileri yerleştirmeye başladık.
-
bu fic icin cok yalvardin dswinchesterc hakkindir baba
bi de sey
agir mantik hatalarini gormezden gelmeniz icin doner kesen talha🙈 (cokasigim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ankara rüzgarı, meism
General Fictionmert hakan: sırf barış alperin gözüne girmek için futbol kulübüne girdin demi