ankara rüzgarı, meism

5

Gece yağan yağmurun etkisiyle yer yer çamur olmuş ıslak kaldırımlarda küçük göllere basmamaya çalışarak parmaklarımın üstünde okula gidiyordum. Karşı kaldırımda ise ayağındaki botlarla suya çamura basa basa ilerleyen Mert Hakan vardı.

Aynı mahallede oturduğumuz için genel olarak aynı anda evden çıkar, karşı kaldırımlarda aynı yolu giderdik. Aslında küçüklükten beri sürekli yollarımız kesişiyordu. Eğer piçin teki olmasaydı belki de arkadaşım bile olabilirdi. Düşünerek ilerlediğim için yanlışlıkla suya basmış, spor ayakkabımın az da olsa su almasına sebep olmuştum.

Oflayarak yürümeye devam edecektim ki bu sefer de yanımdan hızla araba geçerek üstümü ıslatmıştı. E ananın amı ama diyerek sitem edip üstüm ne kadar ıslandı diye kendimi kontrol ettim.

Gülme sesiyle kafamı kaldırıp sesin geldiği yöne baktım, Mert Hakan durmuş bana gülüyordu. Utandığımı hissederek önüme dönüp okula ilerlemeye devam ettim. Duyduğum cap cup suya basma sesleriyle Mert'in de yürümeye devam ettiğini anlamıştım.

Hızla okula girip sınıfa çıktım. Sıramda oturan Arda'yı ensesinden tutarak kaldırıp ben oturdum. İkisi de sırılsıklam olmuş üstüme bakarak kahkaha atıyordu.

"Bu ne lan amele sümüğü gibi olmuşsun"

"Cidden ismoş şu tipe bak saçların bile ıslanmış noldu amk"

"Amına koyayım gittim yanlışlıkla suya bastım, ona söverken de arabanın teki üstüme suyu sıçrata sıçrata geçti, o piç Mert de karşı kaldırımdaydı, güldü bana amk"

Dudağımı büzerek şikayet etmiş, Üzgün gözlerim ve çatık kaşlarımla ikisine bakmıştım.

"Çok rezilsin İsmail, rezil rüsvasın"

"Öğle arasında Mert taşşak geçe geçe anlatır şimdi"

"Sus lan zaten orospu gibi bi onlarla takılıyon bi bizle takılıyon"

Arda exi Kenan hariç herkesle iyi anlaştığı için pek haz etmediğim Mert Hakan'la da arkadaştı. Her ne kadar bana bulaşsa da Arda'yı bebeği gibi sevdiği için laf etmiyordum ama yine de Mert Hakan'dı işte, kırar diye korkuyordum.

"Ya İsot'um biliyorsun ya en çok seni seviyom"

"He aynen ondan, git Mert'inle benim hakkımda dalga geç sen"

"Arda ben de geleyim mi la?"

Altay'ın soruduğu soruyla kaşlarımı kaldırıp büyük gözlerimle baktım.

"Çüş yani bari ben yokken deseydin şunu"

"Yok çiçeğim senin de duyman gerek"

Dediğiyle kalkıp sıraya yayılmış uyuyan Bertuğ'nun yanına gidip kafasına hafifçe vurdum. Önce kafasını kaldırıp uykulu gözlerle bakmış, sonra ne demek istediğimi anlayarak yana kaymıştı. Ben de yanına oturup onunun gibi yattım.

~

Mert Hakan:
vay barış sen kedi gibi titrerken
gelip üstüne bi tane ceket vermedi mi😰🤧
puan kırdım👎🏻👎🏻

niye versin zaten amk
ciddili kafada kurma sorunlarin var

Mert Hakan:
sanki baris usudugunu gormedigi icin zirlamamissin gibi

dede uyan geldik
ne zirlamasi ne donuyo kafanda

Mert Hakan:
yalnızca gerçekleri söylüyorum ismail
tabi sana fazla koyuyorsa o ayrı