Sarhoş Sarışın

142 14 86
                                    

"Bak hiç endişe etme,bu teklifi kabul ederek kariyerinin en iyi kararını verdin. Yarın görüşürüz, madem sahaya çıkamıyoruz biz de tribünden takip ederiz takımımızı." Kerem Icardi'nin dedikleriyle güldü.

Sonra da sustu ve tebessüm etmeye devam etti. Söyleyecek pek bir şeyi yoktu, zaten teklifi  kendi kabul  etmeseydi Mauro kariyer kariyer diye darlar kabul ettirirdi."E o zaman yarın görüşürüz." Son kez sarılıp geri çekildi.

Icardi'yi seviyordu. Ona tam bir abi gibi davranıyordu, sürekli tavsiyeler veriyordu,bunlar genellikle kız tavsiyesi olsa bile…Her türlü seviyordu abisini.

"Hadi gir içeri üşüteceksin. Verdiğimiz takımın "bozuk bu pramı geri verin"
Demesini istemeyiz değil mi?"

Kerem gülerek başını salladı. Kapıyı kapatıp içeri girdi sonra düşündü.

Bugün ne kadarda çok gülmüştü,Mauroyla konuşmak psikoloğa gitmek kadar etkiliydi. Her şeyi tek bakışta anlıyordu.

Mauro,Kerem kapıyı kapatıp içeri girene kadar bekledi. Girdiğini görünce ellerini cebine atıp arabasına doğru ilerledi.

Kerem'in evinde yok diye içemediği alkolü almak için bir tekele girdi. Buralarda görünmek ne kadar doğruydu bilmiyordu ama bugün alkol almadan geçmezdi.

"Lan sen Icardi'sin! Abi kurbanın olayım benden olsun,hediyemdir doya doya iç. Ha doymadın gel ben bir tane daha hediye edeyim." Mauro şaşkınlıkla güldü,ne kadar da çok seviliyordu bu ülkede, sayısız taraftarı, takımı,ailesi…

Hem rakip takım taraftarlarından sevenlerde vardı.

"Yok kardeşim,ne kadarsa parası ödeyeyim ben." "Ya yok abi olur mu öyle şey hadi al,al."

Icardi ne yapacağını bilemedi. Kabul mu etmeliydi acaba?

"Abi hadi al işte ya ne olacak." Icardi poşete uzandı ve teşekkür etti.

"Teşekkürler." "Rica ederim,iyi geceler."

Mauro başıyla selam verip dükkandan çıktı. Evinin yakınındaki sahile gitti ve gölün karşısında ki bir banka oturdu.

Yavaş yavaş içmesi gereken alkolü tek dikişte yarılamıştı,şişenin dibini görüyordu. Çok mu hızlı oldu? Normalde şişelerce içip uykusu bile gelmeyen Icardi şimdi yorgunluktan ve alkolün etkisinden kendini kaybetmeye başlamıştı.

Bugün neden bu kadar kötü geçiyor diye düşündü. Sabah bileğini incitmişti, sırf bu yüzden Okan Hoca yarın ki derbiye çıkamayacağını söylemişti.Wanda yarın Arjantin'e dönüyordu, İsabella'yı bir daha ne zaman görürdü bilmiyordu Kardeşim dediği kişi transfer oluyordu, aslında onun için mutluydu. Sonunda hak ettiği değeri görebileceği bir yere gidiyordu.

Elini poşete uzatıp ikinci şişeyi aldı. Son bir kaç yudum diye düşündü. Bu onun dilinde şişenin tamamı olduğundan yine dikti.

Artık tamamen kendini kaybetmişti. Kendi kendine konuşuyor,deli gibi sırıtıyordu. Yanında hissettiği beden ile oraya döndü. Yüzünü ayırt edemiyordu,halbuki çok içmemişti ki,yani öyle düşünüyordu.

"Gecenin bu saatinde burada ne yapıyorsun?"

Söylediklerini tam olarak algılayamıyordu. "Buyrun efendim kime bakmıştınız?" Sarhoş haliyle kendini korumaya çalışıyor gibiydi ama bu ne kadar etki eder,bilinmez.

"Çok mu içtin?" Yanında ki adam sadece soru soruyor,cevap bekliyordu.

"Hayranım falan mısın, anladım ben seni,seve seve imza veririm." Etrafına bakındı,cidden kalem arıyordu."Burada kalem yok..."dudağını büzerek konuşmuştu."Ama istersen içkimden verebilirim"neşeli neşeli konuşması yanında ki adamı da neşelendirmişti.

Sonra şişeyi ters çevirdi ve tekrar gözlerini adama yöneltti."Bu da bitmiş...Bugün her şey çok kötü,sen? Sen iyi misin peki? Ben kendimi iyi  hissetmiyorum,uykum var."

"İstersen eve bırakabilirim."

"Pis sapık,sen benim evimi nereden biliyorsun?Yürü git sapık var diye bağırırım!"

"Kendime not;sarhoş Mauro hiç mi hiç çekilmiyor."kendi kendine mırıldanmıştı.

"Ne diyorsun be,pis sapık."sarhoşluğundan olsa gerek kelimeleri yutuyordu."Cidden...Evini bilmeyen yok, şimdi mi sorun oluyor?"

"Evet!Zeki hayran...Sevdim seni bak neyse hadi bırak beni evime,uykum var."
Söyledikleri bittikten sonra esnemişti.

Uzun boylu adam ayağa kalkmış ardından Mauro'nun kalkması için beklemişti."Beni taşısana,kalkacak halim yok."Dudağını büzmüştü yine.

"Ne?!" Karşısında ki adam cidden şok geçiriyordu. "Emin misin?" "Hm hm,kendimi iyi hissetmiyorum dedim ya.."

"Peki."

Tam eğilmiş kucağına alacakken Sarışın geri çekildi."Ne yaptığını sanıyorsun sen, ben kendim yürüyemez miyim sapık herif?"

Uzun olan tam sorgulayacakken ayık Mauro'nun da böyle yapacağını düşündü. Her türlü aynıydı. "Eve gitmek istiyor musun,istemiyor musun?"

"Tamam ne ağladın be! Hadi götür götür." Sonra Mauro da ayağa kalktı ve Edin'in arabasına doğru yürümeye başladılar.

Icardi aklına dank eden şey ile duraksadı."Ya benim arabam...Burada bir başına mı kalacak?Onu da alalım lütfen!"

Edin sadece gülümsemekle yetindi. Ne de tatlıydı öyle,masum,sevgi dolu. Ayık kafalı Mauro olsa şimdi Džeko'nun vücut parçaları Türkiye'nin dört bir yanından toplanıyor olurdu.

"Acaba dışarıdan nasıl gözüküyoruz?" Diye düşündü. Birbirine çok yakışan bir çift olarak mı? Ya da kanlı bıçaklı düşmanlar mı?

"Şimdi bu haldeyken birinci seçenek çok daha mantıklı geliyor." Yanında ki adam kendisi  ne desede anlamayacağı için iç sesiyle konuşuyordu,uzun olan.

"Hadi bin bakalım." "Neye?"

Cidden bu adam sınırlarını zorluyordu.
"Neye olabilir,Mauro?"

Pişkin pişkin sırıttı Sarışın ve konuştu. "Neye olsun istersin yakışıklı?" Sanki flört ediyormuş gibi çıkan sesi, Edin'in yanağından makas alması ve göz kırpması cidden sınırı zorlayacak türdendi.

"Bin çabuk şu arabaya." Sinirli çıkarmaya çalıştığı sesi ile şefkatle bakan gözleri birbirinin zıttıydı resmen.

Mauro oflayarak arabaya bindikten sonra Edin'e döndü ve sordu." Sen benim evimi biliyorsun değil mi?" Sesi kısık kısık çıkıyordu,cidden çok uykusu vardı.

"Evet biliyorum,hadi sen uyu ben gelince kaldırırım seni." Icardi koltukta iyice yatar pozisyona geldi ve uyumadan önce son cümlesini söyledi.

"Anahtar saksının altında bu arada..." Böyle birinden zaten ne beklenirdi ki? Džeko önce güldü sonra kendi kendine söylendi.

"Gerizekalı..."


KESTİK 🎬

Çok yoruldum
841 kelime yazmisim 🤯

Değerimi bilin

Okuldayken yaziyorum👊🏻

Amk okulu orospunun cocuklari sizden nefret ediyorum siktiklerim

Neyse Griezmann milli takımı bırakmış ona ağladım iki gün

Fransa'nın Prensi🇫🇷

Neyse bb.

OpiaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin