Oy vermeyi unutmayın lütfen🛼
-
"Marmirous.."
Hafif sallarken asamı ona taraf, uykuda ki gergin, kastığı yüz hatları gevşedi ve rahatlamış bir ifade aldı. Açık sarı saçlarına değen ay ışıkları yüzünü aydınlattı. Acaba her gece ne görüyorsunda rüyanda, bu kadar terliyorsun uykularında? Bu kadar korku içinde görüneceğin ne gibi rüyalar?
Uykularını, seni, koruyacağım.
Sen bilmeden.
Bazen buraya gelir, büyük pencerenin içinden geçen ay ışığı eşliğinde onu izlerdim. Bazende uykularını korurdum; onu kabuslara sürükleyecek kötü düşüncelerini arındırarak. Bazende sadece ona bakarak kendimide arındırırdım aklımda ki o susamayan düşüncelerden. Odadan çıkmadan hemen önce, geldiğim gibi kapıyı yavaşca kapattım. Kolidorların sonunda, Slytherin ortak salonuna varmıştım. Hızlı ve sessiz olmaya çalışarak, kapıdan çıktığımda sonunda Slytherin binasından çıkabilmiştim.
Gerçekten. Gerçekten bunu yapmayı kesmeliyim artık.
Bir kaç korkulu dakikalardan sonra kendi binama gelmiştim: Hufflepuff. Büyük kapıdan içeri girmek için gereken şifreyi söyledikten sonra, sessizce yatağıma sızmak oldukça zor olmuştu. Sabah oluyordu bile, ama hala uyuyamanın verdiği yorgunluk yüzünden kendimi engelleyemiyor ve gözlerimin kapanmasına izin veriyordum..
Buz gibi görünüyordu, bembeyaz karlar, soğukluk gibi.. Saçları sarının öyle bir tonundaydı ki.. Açıkcası sarışınlar hiç benim tipim değildir,
ondan başka.
Buz gibi görünüyordu. Ancak ona bakmak bile, onu izlemek bile o kadar sıcak hissettiriyordu ki beni. Onu düşünmek bile tüm bedenimi buzlarla dolu bir okyanusta ısıtırdı. Sanki etrafımı yorganlar sarmış, sıcak ve güvenli bir yerdeymişim sıcaklığı.
Sabah ışıklarını severdim, ama yeni uyandığınızda pek iç açıcı olmuyorlar. Gördüğünüz rüyalar, - ki eğer benim gibi hoşlandığınız bir çocuğu gördüğünüz bir rüyaysa bir daha uyanmak istemezseniz. - ve ya yataktan kalkmak istemezsiniz. Üstelik başınızda kalkmanızı hatırlatan bir ses varsa, orayı ateşe vermeyi istemezmisiniz? Gerçi, sizi bilmem ama başımda bağıran Cedric'e gün ışıklarıyla beraber küfürlerimi vermemek elimde değildi.
"Sadece siktirip git, uyumak istiyorum."
Gözlerimi zorlukla açmaya çalışarak yüzüne baktığımda, göz devirdiğini gördüm.
"Aç kalmak istiyorsan durma, uyumaya devam et."
Bıkkınlıkla bir nefes verip kalkmaya çalıştım.
"Tamam, kalktım. Sen git geleceğim."
Dedim, ve Cedric'in umursamaz tavırıyla kızlar odasından çıkışını izledim. Üstümü giyindim, ve yüzüme bir kaç avuç su serptim. Hufflepuff binasını terk ederken, yemek salonuna esnemelerimle beraber indim. Hufflepuff yemek masasına doğru ilerlerken Ravenclaw masasından bana el sallayan Luna'yı gördüm. Dudaklarım istemsiz kıvrıldı. Luna'yı görmek büyük huzurlu bir mavi enerji veriyordu sanki. Mavi benim için huzurlu bir renkdi. Luna'ysa ben anlatmadan anlayabilen birisiydi. Ah, ne kadar zor bulunurdu öyleleri! Belkide bu yüzden bana sadece maviyi hatırlatıyordu. Herkes ona değişik biri derdi. Değişik şeyleri hep çok sevmişimdir. Belkide bu yüzden bana hiçbir zaman değişik gelememişdir?
![](https://img.wattpad.com/cover/377128433-288-k863757.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
How to be a heartbreaker?| Draco Malfoy |
FanficHerkes ona kalpkırıcı diyordu, bana sorarsınız; Sadece olmaya çalışıyordu. // Fanfic.