Başladığınız tarihi lütfen buraya bırakın...
Çalan alarm sesinden kurtulmak için elimi telefona attığımda çıkan o gürültülü sesle uykumu açılması bir olmuştu. ''Siktir.'' Telefonuma yanında duran su bardağı devrilmiş bir de yetmezmiş gibi yere düşürmüştüm. ''Bir gün sadece bir gün uyumak istemiştim.'' diye söylenerek bacaklarıma dolanan yorgandan kurtulmaya çalışırken ''siktiğimin alarmını kapatmayı unutmasaydım tabi.'' diye eklerken inatla kurtulamadığım yorgana da bir küfür savurup. Telefonuma ulaşmayı denedim. Başarmak üzereydim aslında. Tabi yeri boylamasaydım. ''Sikerler böyle günün sabahını ama'' diyerek ayağa kalktım. Tabi düşmem sayesinde kurtulduğum yorgana sinirden tekme sallamayı unutmadım. Yere eğilip telefonu yerden aldım ve hiç bakmadan elimi yüzümü yıkamak için lavabonun yolunu tuttum. atmam gereken sadece on adım vardı. Lanet olsun ki onu da başaramadım lanet olsun ki iki adım bile atamadan kıvrılan halıya takılıp yeri boyladım. '' Bugün yine modumdayım galiba.'' sonra tavana bakarken ellerimi açtım '' bugünü ölmeden bitirebilirsem çok sevinirim allahım'' diyerek amin yaptım ve ayağa kalktım.
Duşumu ne kadar almış olsam da içimden atamadığım gerginliğimi biraz olsun kahveyle dizginleyebilmek için şuan kendime mutfakta kahve yapmaya çalışıyordum. Kahvem olurken çalan telefon sesiyle hala su döküldükten sonra çalışıp çalışmadığına kontrol etmediğim telefonum çaldı. '' En azından bozulmamışsın'' diyerek kimin aradığına bakmadan telefonu açıp konuşmasına fırsat vermeden ''Rezil gibi bir güne uyandım daha da rezil edecek bir şey söylemek için aradıysan lütfen telefonu kapat'' diyerek karşımdakinin cevap vermesini beklerken telefonu omzumdan destek alarak kulağıma sıkıştırıp pişen kahvemi fincana dökmeye başladım ''Harika o zaman ağzıma sıçacaksın diye yorumladım çünkü başkan seni görevden aldığını ve derhal merkeze gelmen gerektiğini iletmemi istedi'' ne görevden mi almıştı SİKTİR! kahve elime dökülmüştü '' Siktir elim yandı'' diyerek cezveyi bir kenara fırlatırken elimi soğuk suyun altına tutmaya başldım. '' Aden iyi misin?'' dedi Defne '' SEBEP? AMAÇ? BENİ GÖREVDEN ALMAK NE DEMEK LAN. BEN BU GÖREV İÇİN 1 YILIMI VERDİM GÖREVDEN ALMAKTA NEYMİŞ'' diye Defneye bağırırken buldum kendimi. ''Bilmiyorum ama bir şeyler dönüyor acilen gelmen gerek şimdi kapatıyorum sevgili arkadaşım'' dedikten sonra telefonun yüzüme kapanması bir oldu.
3 saat sonra
Önümde kapalı duran kapıyı çalmadan içeri hızlıca girdim. Karşımda duran adam hiç pozisyonunu bozmamış karşısında sinirden küpüne bilmiş kadına bakıyordu. Bana. Masaya doğru adımlayıp üzerinde duran kağıtları tek hamlede masadan aşağı indirdim. Hala istifini bozmadan bana bakıyordu. '' Beni görevden almak ne demek lan aptal adam. Bir senemi verdim ben bu görev için tam sona yaklaşmışken ne demek oluyor bu. Kimi koyacaksın yerime. Kim benim kadar hakim operasyona. İki kelimeyi bile bir araya getiremeyen, bir siki doğrultmayı beceremeyen Laçin salağını mı koyacaksın. Hem...'' cümlemi bitirmemi beklemeden ''Sansar yakalandı Aden.'' dedi sustum ve yüzüne baktım sadece ''nasıl'' diye içimden geçirdiğimi düşünürken Başkanın '' Teslim olmuş polise. Her şeyi itiraf etmiş yani. Operasyondan almadım aslında seni. Operasyon başarısız oldu. Nasıl olduğunu ben de bilmiyorum ama tahminlerim bana daha düşündüğümüzden daha güçlü bir yapılanmanın olduğunu ve sansarın bu yapının sadece bir piyonu olduğuna itiyor.'' cümlesinden sonra aslında soruyu dışımdan sorduğumu fark ettim. Koltuğundan kalkıp yere fırlattığım kağıtlardan birini eline alıp bana uzattı. Anlamsız bakışlarım kağıtta dolaşırken '' Bu ne'' diyebildim sadece. Yerine tekrar geçerken bana da koltuğu eliyle gösterip oturmamı istedi. Dediğini yaparken oturdum o sırada tekrar boş odada sesi duyuldu. '' Sansarın yani Furkan Kalkanın ifadesi oku bak her şeyi o kadar detayıyla ve kusursuzca anlatmış. Keza anlattıkları doğru. Asıl soru şu...'' derken tutanaktan kafamı kaldırıp sözünü ben tamamladım. '' Bir yıldır kusursuzca işlemeye çalıştığı planını kimseye yakalanmamak için çabalarken neden her detayıyla anlattı.'' kafasını sallayarak işaret parmağını bana doğrulttu. '' Aynen öyle. Peki tezin ne Aden? Dilekçeyi oku beş dakika sonra geliyorum'' dedi ve kapıya doğru adımladı ve çıktı. Tutanağı okumaya başladım.
Planın aslında yer altı dünyasında olan herkesin cezasını çekmesini sağlamak olduğunu 1 yıl önce kardeşini bu yüzden kaybettiğini ve daha sonra bu işe girdiğini söylemişti. Karanlık dünyanın zifirisine inemediğini ama indiği yere kadar tespit ettiği tüm isimleri paylaşmış ve bunları öğrenmek için ortak olduğu bütün suçları, işlediği bütün cinayetleri, yer mekan zaman ve kişisine kadar tüm detaylarıyla yazmıştı.
Yer altına sızmaya çalıştığının farkındaydık ama sebebini bilmiyorduk. İletişime geçipte vermediği isim yoktu tutanakta. Asıl soru bunu neden yaptığıydı. Duydukları anda yerin yedi kat dibine gitse de onu bulup nefesini keseceklerini adı kadar iyi biliyordu. Bu bir plan olmalıydı Başkan haklıydı bir yapılanma vardı ve tahmin ettiğimizden de büyük bir yapılanmaydı bu.
Başkan beş dakika sonra içeri girdi ve koltuğuna adımlarken '' Seni dinliyorum '' dedi. Elimdeki tutanağı bırakıp ona doğru döndüm. '' Oyuna gelmişiz dedim.'' açık ve net bir ifadeyle ve bir şey demeyip bana sadece kafasını sallamakla yetindi. ''Ona ulaşabileceğimizi yaptıklarını kolayca tahmin edebileceğimizi biliyorlardı aslında. Bunu sadece kendi planlarını uygulamakta ya da projelerini kurmakta rahat bir zaman dilimleri olsun hedef nokta haline gelmesinler diye de yaptı. İletişim kurduğu isimler bilgimiz dahiline geçtiği zamandan beri asla ulaşamadığımız isimler oldu çünkü bunu kendileri istediler. Şuan bu isimleri vereceğini biliyorlardı. Tahminimce en başta olan isimlerle yüz yüze gelmeyi bırak telefondan ya da mesaj yoluyla iletişime dahi geçmemiştir. Hatta böyle bir yapılanmanın içinde olduğunun farkında bile değil onu bu yapılanmanın içine dahil edenler dışında kimsenin bundan haberi olduğunu düşünmüyorum. Sorgulasakta elimize bir şey geçmez çünkü bildiği daha fazla bir şey yok. Bizim bildiğimiz kadar aslında bilmemizi istedikleri kadarını verdiler bize.'' dedim ardından hiç eklemeden '' Plan ne?'' bana gurur dolu gözlerle baktı ve ardından yerinde dikleşip yere fırlattığım diğer kağıtları uzattı bana. Elime aldığım kağıtları incelerken konuşmaya başladı. ''Hesaba katmadıkları bir şey vardı verdiği isimlerden biri kumarbazın teki çıktı. Neredeyse her gün Kıbrıstaki kumarhaneye gittiğini öğrendik. Ya gerçekten hesaba katmadılar ya da bu bizi tamamen saha dışı etmek için kurdukları bir kumpas. Kumarhanenin adı ŞAHMARAN. Kıbrısa gidiyorsun Aden yeni kimliğin ile adama yaklaşacaksın ama dikkat çekici olmayacak. Kesinlikle doğal spontane gelişmiş bir olay gibi göstermen gerekiyor. Ona yaklaş ve daha derine inmeye çalış şuan sadece adamın hangi kulvarda olduğunu öğrenmeliyiz bu da mı bir piyon yoksa gerçekten boşluklarına denk gelen bir açık mı bunu öğrenmeliyiz. Yeni kimliğin hakkında her şey en ince detayına kadar sana verdiğim kağıtta mevcut. Görev bu 2 gün sonra gidiyorsun iyi çalış çünkü orada burada olduğu gibi fiziksel destek imkanımız olmayacak o yüzden dikkatli ol değerli saha elemanımı kaybetmek teşkilat için oldukça üzücü olacak.'' dedi. ''Defne de seninle gelecek. Ayrıca bana aptal demeni Laçine orospu demeni bu seferlik sana verilen yanlış bilgiden ötürü doğan sinirine veriyorum tekrarı olmasın Aden. Burası birinin çıkıp kafasına göre kurduğu bir teşkilat değil. MİT'tesin ve bunu kendine hatırlatsan iyi olur çünkü....'' sözünü ben tamamladım.'' Teşkilat hata kabul etmez.'' her defasında dillendirirdi bunu bana başıma buyruk ve aykırı davrandığım için ama benden de vazgeçmeleri o kadar kolay değildi çünkü işini en temiz halleden en iyi yapan biri olduğum için.
Ben Aden KARASU namı değer SİYAH İNCİ hayatıma bundan sonra NEVA ERTEKİN olarak devam edecektim...
Merhaba minik kuşlarım benimle beraber yepyeni bir maceraya çıkmaya hazır mısınız?
Yazdığım ilk hikaye olmasa da yayınlayacağım ilk hikaye olacak bu yüzden bunun heyecanını içimde fazlasıyla hissediyorum. Severek yazdığım bu bölümü umarım siz de severek okumuşsunuzdur.
En yakın zamanda tekrar görüşmek üzere. Sevildiğinizi unutmayın....

YOU ARE READING
Zamansız AŞK
Mysterie / ThrillerBir MİT ajanı ve bir mafya... Yakalamaya çalışırken aşık olan Neva ve onu öldürmek isteyen ama sonradan aşık olan Parsın hikayesi...