Dear Friend

47 2 0
                                    

Sabah gözlerimi sevgili arkadaşım Zayn'in böğürmeleriyle açtım. "Ne var Zayn?!" diye homurdanarak yastığıma daha çok gömüldüm. "Kalk Quinn!" Elimle umursamaz işareti yaptım, "Eğer kalkmazsan, seni sürükleyerek götürürüm." deyip sıkı bir tehdit savurdu. Umrumda mı? Hayır. "Pekala." deyip ofladığını duydum. Sonra iri elleri bacaklarımı kavradı. Yataktan sürüklenerek çıkartılıyordum! "Zayn bırak beni!" diye cırlarken, kendimi banyoda buldum. "Kalk duşunu al Quinn." diye emir verici bir ses tonunda konuştuğunda, yerdeki paspasa sarılıp uyumaya başladım. Arkamdaki kovaya su doldurup, bana sinsice bakmaya başladı. "Onu yaparsan seni öldürürüm." Kısık gözlerimle ölüm tehditleri savururken, omuz silkip bir kova suyu üzerime boca etti. "Zain Javaad Malik, ölümün ellerimden olacak. Lanet olası pislik!" diye bağırıp inmeye çalıştığı merdivenlere yöneldim. Hızla aşağı inmiştik, ve koltuğun etrafında turluyorduk. "Buraya gel!" diye tısladım. Omuz silkip; "Oraya gelirsem saçlarımı sikersin!" dedi. Annem mutfak kapısına dayanmış; 'Bunlar asla büyümecek' der gibi kısık gözlerle bizi izliyordu. Zayn'in kolundan tutup yere düşürdüm. Üzerine çıkıp, o yarım saat şekil vermeye uğraştığı saçlarını çekiştirmeye başladım. "Saçımı bırak seni cadı!" diye bağırdıkça ben daha çok çekiyor, daha fazla gülüyordum. Birden kendimi havada buldum. "Baba bırak beni!" diye tıslarken, Zayn ayağa kalkmış saçlarını düzenliyordu. "Quinn Veronica Mccarthy! Hemen odana gidiyor üzerini değiştiriyorsun!" Beni yerek bırakınca Zayn'e saldırmaya çalıştım ama babam tekrar beni kucağına aldı. "Ve sen Zain Javaad Malik, kahvaltıda Amy'ye yardım ediyorsun!" diye Zayne emirlerini yağdırdı. Ofalayarak merdivenleri çıkarken Zayn'in başı eğik mutfağa doğru yürüdüğünü gördüm. Odama çıkıp hızla kısa süreli bir duş aldım. Saçlarımı kurulayıp dolabın karşısına geçtim. Mavi jean şort ve yine mavi kareli gömlek seçip, giyindim. Gözlerime eyelinear çekip, kirpiklerimi rimel yardımıyla canlandırdım. Kırmızı mat rujumu sürüp, saçlarımı dağınık bir topuz yaptım. Ayaklarıma vanslarımı geçirip, çantamı omzuma astım ve artık hazırdım.  Mutfağa girdiğimde herkez neşeyle kahvaltı ediyordu. "Günaydın." deyip annemi, babamı ve küçük kardeşim Amelia'yı yanaklarından öptüm. Zayn'in yanındaki boş yere geçip, kahvaltımı etmeye koyuldum. "Bugün okulun ilk günü, ve 1 hafta sonra xFactor var. Öyle değil mi Zayn?'' ses babama aitti. Zayn usulca kafasını salladı. "Evet Joseph, heyecanlıyım, çocuklarda öyle." deyip gülümsedi. "Kazanamazsın, unut gitsin." diye keyfinin içine ettim. Bana bir çift 'Sen sesini kes cadı' bakışlarından bahşetti. Hınzırca gülümseyip peyniri ağzıma attım. "Öyle söyleme Roni, onlar başarılı olacaklar ben hissediyorum.'' dedi annem. Umursamadan yemeğimi bitirdim. Zayn'ide çekiştirerek ayağa kaldırdım. "Hadi Zayn geç kalıyoruz!" dediğimde annemlere selam falan yaptı. Yola nihayet koyulmuştuk. Koluna girdim; "Zayn?" Ağzından 'Hı?' der gibi bir ses çıktı. "Şu Sally'miydi neydi, onunla hala çıkıyor musun?" diye hınzırca sordum. Kollarımızı ayırıp kolunu omzuma attı. "Fazla meraklısın Quinn, ne o aşkını itiraf etmeye sonunda karar verdin mi?" sırıttığını hissedebiliyordum. Dirseğimle karnına geçirip; "Şansını fazla zorlama Malik." dedim. Ben yürürken o ise iki büklüm olmuştu. Arkamı döndüğüm sıra yumuşak dudakları benimkileri esir aldı. Ne oluyordu?!

Friend or BoyfriendHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin