Fatma Kıvılcımın yanına doğru oturur , uzun bir sessizliği bozar .
- Fatma : Ne yapacaksın ?
Kıvılcım cevap vermez gözlerini tavana doğru dikmiştir. İç çeker .
-Kıvılcım : Her günümün tekrarı işe git , eve gel yemek ye uyu uyan , işe git eve gel yemek ye . Ara sıra dışarıya çık ondan bile zevk alma.
Fatma tuhaf bir bakışla Kıvılcımı dinler .
Kıvılcımın gözünden bir damla yaş süzülür , bir hışımla gözünde ki yaşı siler .
Ait olduğum yeri bulamadım , hiç bir yere sığamadım . Her zaman huzursuzluk hissiyle altüst oldum . Ben böyle kendimi yerken meğer herkes kaldığı yerden devam etmiş .
- Fatma : O olay senin suçun değildi , sana bu kadar kendini suçlama demiştim . Ayrıca seni dışarı çıkartırken Can 'ı gördüm .
- Kıvılcım : Can mı ? Gözüm kimseyi görmedi .
- Fatma : Ya bir şey soracağım , Ömer senin gözlerinin içine bakmadı mı ? Seni görmedi mi ?
- Kıvılcım : Göz , göze geldik .
- Fatma : Tuhaf .
- Kıvılcım : Neler olduğunu öğreneceğim .
- Fatma : Ne yapacaksın ?
- Kıvılcım : Evine , çalıştığı yere neresi olursa onu bulacağım .
- Fatma : Karşısına çıkabilicek misin ? Durumun o kadar iyi değil .
- Kıvılcım : Sanki öncesinde çok mu iyiydim .
- Fatma : O zaman yalnız gitme , ben de seninle gelirim .
- Kıvılcım : Ayağa kalkar başı döner tutunur .
- Fatma : Kıvılcım , istersen seninle kalabilirim .
- Kıvılcım : Gerek yok iyiyim ben , senin yarın iş görüşmen vardı eve git . Beni düşünme .
- Fatma : Aklım burada kalacak .
- Kıvılcım : İyiyim ben.
- Fatma : O zaman yarın araba kullanmıyorsun , taksi ile git okula , bak söz ver .
- Kıvılcım : Tamam , söz .
- Fatma : Hadi görüşürüz .
Ertesi gün
- Gelebilir miyim Ferda hanım .
- Ferda : Gel .
- Ömer bey toplantıya geçti , sizleri bekliyor .
- Ferda : Ben gelmeyeceğim , acil bir işim çıktı bensiz devam etsinler .
- Peki , efendim
- Ferda : Güvenlikteki bütün çalışanları buraya yolla .
- Tabi efendim .
- Ferda : Ayağa kalkar , çekmeceden bir fotoğraf çıkartır . Bu fotoğraftaki kadına iyi bakın , kesinlikle bu kadın bu şirketten içeriye girmeyecek . Olurda karşılaşırsam , hepinizi buradan kovmakla kalmam , bu ülkeyi ve şehri terk etmek zorunda bırakırım .
- Merak etmeyin efendim , hiç bir şekilde içeriye alınmayacak .
- Ferda : Bundan Ömer'in haberi olmayacak . Şimdi çıkabilirsiniz .
Kıvılcım okula giriş yapar , öğrenciler Kıvılcım'ı gördüğü gibi üstlerini başlarını düzeltir fakat Kıvılcım kimse ile ilgilenmeden odasına geçer .
- Az önce bizi azarlamadan mı geçti Kıvılcım hoca .
- Hasta sanırım , kimseye bakmadı bile .
Kıvılcım odasına geçer , koltuğuna oturur .
Masadaki kalemi ile oynamaya başlar .
- Kıvılcım hanım girebilir miyim ?
- Kıvılcım : Tabi buyrun .
- Bizim çocuklar dün bir kavgaya karışmış , uzaklaştırma vermişsiniz .
- Kıvılcım : Evet .
- Bir yanlışlık oldu sanırım , benim oğlum haklı , bu konuda nasıl olurda haksız biri ile eş değer tutulur .
- Kıvılcım : Oğlunuzun da arkadaşından aşağıya kalır bir yanı yok .
- Nasıl , anlamadım ?
- Kıvılcım : Ortada bir sorun varsa ve bu iki kişi birbirine zarar verebilmişse ortada haklıyı haksızı ayırmak ne kadar doğru olur ? Hangisi kazanmış ? İkiside yara almış , yaka paça odama geliyorlar ve ben hangisi haklı hangisi haksız diye ayırt edip ona göre mi ceza vereceğim . İkisininde bu savaştan kazanacağı bir şeyin olmadığını öğrenmesi gerekiyor .
- Ben hâla oğlumun haklı olduğunu düşünüyorum . Ve sizin bu tutumunuzdan çok rahatsızım , şikayetçi olacağım .
- Kıvılcım : Öyle mi , olun .
- İyi günler .
- Kıvılcım : Gözlerini devirir . Hof .
Ferda ve Can bir kafede buluşur .
- Ferda : Dökül .
- Can : Ömerden sonra pek toparlayamamış , eve kapanmış uzun bir yıl kimseler ile muhattap olmamış .
- Ferda : Geç bunları .
- Can : Özel bir okulda müdür , baya seviliyor .
- Ferda : Başka ?
- Can : Bir şey daha var ama bunu netliğe kavuşturmam gerekiyor .
- Ferda : Ne oldu ?
- Can : Ne olduğunu netleşince anlayacağız. Kıvılcım hanımla ilgili hatta Ömer'i de ilgilendiren bir durum .
- Ferda : Benimle açık konuş , canım sıkılmaya başladı .
- Can : Dediğim gibi netleştirdiğim gibi size söyleyeceğim .
- Ferda : O zaman ilk önce şunu okuldan gönderelim .
- Can : O kolay , bir kaç veliyi satın aldık mı tamamdır .
- Ferda : O beni kesmez , bizzat ben kovacağım . O zevki ben elde edeceğim .
- Can : Nasıl olacak ?
- Ferda : O okulu satın alarak . Kimi buluyorsan bul konuş , istedikleri parayı ver .
- Can : Peki , işten ayrıldıktan sonra gideceğine emin misiniz ?
- Ferda : Gitmeyecekte ne yapacak beş parasız , o neydi adı annesi onun yanına gitsin .
- Can : Sönmez hanım mı ?
- Ferda : Her neyse , evet .
- Can : Gidemez .
- Ferda : Neden ?
- Can : Çünkü , yaklaşık 1 sene önce hayatını kaybetmiş .
- Ferda : Anladım . Dediğim gibi hallet beni ara .
- Ömer : Kolay gelsin , bana bir avukat ayarlayacaktınız ne oldu ?
- İş görüşmesine çağırdık beklemedeyiz .
- Ömer : Anladım , görüşmeden sonra benim odama yollayın .
- Tabi efendim .
Kıvılcımın kapısı tıklanır .
- Kıvılcım : Gel , Beyza.
- Kıvılcım hanım , okul sahibi acil bir toplantı ayarladı sizide bekliyor .
- Kıvılcım : Bu kadar acil olan ne ?
- Bilmiyorum .
Toplantı odasına doğru ilerlerler , kapıyı çalıp içeriye girer.
- Hoş geldiniz Kıvılcım hanım .
- Kıvılcım : Bu kadar acil olan şey nedir ?
- Bilmiyorum , birazdan öğreneceğiz .
Kısa bir süre sonra içeriye okul sahibi girer .
- Herkesler burada güzel .
- Bir sorun mu var ?
- Hayır aksine çok güzel bir haberim var .
Öncelikle artık bu okul bana ait değil .
Herkesler şaşkın bir ifade ile birbirine bakar .
- Nasıl , anlamadık ?
Kapıdan Ferda Ünal giriş yapar .
Kıvılcım kafasını çevirdiği gibi göz , göze gelirler .
- Okul artık bundan sonra Ferda hanımın .
- Ferda : Sandalye çeker oturur . Kıvılcımın gözlerine diker gözlerini . Ellerini birleştirir , memnun oldum . Umarım iyi anlaşırız .
Toplantı kısa bir süre sonra biter odadan herkes tek , tek çıkar . Kıvılcım beklemektedir .
- Ferda : Sandalyesinden kalkar ve Kıvılcımın karşısına doğru geçer , beni gördüğüne pek sevinmedim galiba .
- Kıvılcım : Aslında şaşırmadım sizi bekliyordum ama böyle karşıma çıkacağınızı da ne yalan söyleyeyim hayal etmedim .
- Ferda : Tebessüm eder , senin hayallerin fazla küçük ondan olabilir .
- Kıvılcım : Sinirlenir , ayağa kalkar . Bana neden yalan söylediniz ?
- Ferda : Ne yalanı ?
- Kıvılcım : Çok iyi biliyorsunuz .
- Ferda : Ha sen şu olaydan bahsediyorsun . Önemsiz olduğu için aklımda kalmamış .
- Kıvılcım : Hiç değişmemişsiniz . Aynı kibir aynı ...
- Ferda : Sözlerine dikkat et , karşında senin arkadaşın yok .
- Kıvılcım : Siz ... benim hayatımla oynadınız .
- Ferda : Ne güzel işte buralara kadar gelmişsin .
- Kıvılcım : Masada duran her şeyi dağıtır , parmağını kaldırır . Susacağımı düşünüyorsan yanılıyorsun ! Kapıyı çarpıp odadan çıkar . Bitkin bir halde yürümesine devam eder . Odaya girip bütün eşyalarını toplar apar topar çıkar .
Ömer'in şirketini bulduktan sonra yola çıkar .
Bir hışımla içeriye girer .
- Bir saniye hanımefendi .
- Kıvılcım : Ne oluyor ?
- Öyle elinizi kolunuzu sallayarak giremezsiniz .
- Kıvılcım : Ağzından Ömer kelimesi çok zor çıkıyordur . Ömer Ünal ile görüşmeye geldim .
- Hanımefendi , giremezsiniz zorluk çıkartmayın .
- Kıvılcım : Öyle mi , bekliyorum burada .
- Lütfen dışarıya çıkın , dedikten sonra Kıvılcımın kolundan tutmak ister .
- Kıvılcım : Çek elini ! Ben çıkarım . Kıvılcım dışarıya doğru geçer şirketin karşısına dikilir .
ÜNİVERSİTE YILLARI
- Ömer : Kıvılcıma doğru yaklaşır , Kıvılcım yerinden kımıldamaz . Gözlerinin içine doğru bakar . Peki şimdi ne anlatıyor gözlerim ?
- Kıvılcım : Gözlerine uzun uzun baktıktan sonra , Ömer'i iterek yanından uzaklaşır .
- Ömer : Tamam , kalemini saklayacağım .
- Duyduk duymadık demeyin , evimde güzel bir parti veriyorum herkesler davetlidir .
- Can : Gider miyiz ?
- Ömer : Ne işimiz olur bunlarla .
- Ömer bey siz daha iyisini yapın size gelelim o zaman ?
- Ömer : Ne dedin ? Benimle dalga mı geçtin sen ?
- Her şeyin en iyisi sizin ya yapın dedim .
Ömer çocuğun karşısına doğru dikilir ve yumruk atar .
- Ömer : Bir daha söyle ! Dedikten sonra tekrar yumruk atar .
Kimseler ayırmaz Ömer hırsını alamayıp üst üste vurur . Çocuk yerde öylece kanlar içinde kalır .
Kıvılcım geldiği gibi olayı görür ve kimselerin yardım etmediğini fark eder . Koşarak Ömer'i iter .
- Kıvılcım : Ne yaptığını zannediyorsun !
- Ömer : Yüzüne bulaşmış kanı eli ile siler , sen karışma .
Kıvılcım elini uzatır çocuğu yerden kaldırır , etraftaki herkes birbiri ile fısıldayarak konuşur .
Çocuk yerden Kıvılcım sayesinde kalkar .
- İddiayı kayıp mı ettin yoksa ?
- Ömer : Oyun daha bitmedi , bana bak Uğur şu çocuğu bul . Onunla işim bitmedi daha .
- Oğlum çocuğun hali mi kaldı .
- Ömer : Sana bul dedim .
Ömer köşe bucak Kıvılcımı arar ve sonunda bulur arkadan yaklaşır kolundan tutup kendine doğru çeker duvara doğru yaslar .
- Kıvılcım : Ne oluyor ya ! Ne yapıyorsun ?
- Ömer : İki güzel konuştum diye , her işime öylece müdahale edemezsin .
- Kıvılcım : Sen kimsin ? Güzel konuştuğunu mu düşünüyorsun ?
- Ömer : Ben istediğim için benimle böyle konuşabiliyorsun .
- Kıvılcım : Sen kendini fazla mı önemsiyorsun . Bu yaptığın eşkiyalık , magandalık . O çok sevdiğin dostların seni önemsemiş olsaydı sana dur derlerdi .
- Ömer : Beni umursadığın için mi geldin ?
- Kıvılcım : Hayır , sadece acıdığım için .
- Ömer : Sinirlenir , emin ol acınacak en son insan benim . Benim işime bir daha karışırsan .
- Kıvılcım : Tehdit mi ediyorsun beni ?
- Ömer : Nasıl anlarsan , diyerek yanından ayrılır .
Okul çıkışında Kıvılcım bahçede arkadaşlarını bekler o sırada Ömer yanından geçer . Yanından geçerken gözlerini Kıvılcıma doğru çevirir . Kıvılcım kafasını çevirir arkadaşlarını selamlar . Birlikte oradan ayrılırlar .
Ertesi gün Ömer'in karşısına bir grup çıkar ve Ömer'i bir güzel döverler . Arkadaşları gelene kadar oradan kaçarlar .
- Ömer iyi misin ?
- Ömer : İyiyim , korkaklar !
- Tek buldular tabi .
- Ömer : Ben kim olduğunu biliyorum diyerek ayağa kalkar ve yemekhaneye doğru gider . Dün öylece dövdüğü çocuğun karşısına geçer ve tepsisini dağıtır .
- Ne oluyor ?
- Ömer : Sen yaptın dimi !
- Uğraşma benimle artık ne diyorsun ?
- Ömer : Gel lan buraya , diyerek yakasından çeker sürükleyerek ortaya getirir .
- Bıraksana beni !
- Ömer : Korkak ! Buraya bakın ! Bundan sonra bunun yanında kimi görürsem acımam !
- Ömer , ben bir şey yapmadım .
- Ömer : Kes sesini .
- Fatma : Kıvılcım , sakın müdahale etme .
- Kıvılcım : Görmüyor musunuz ya ? Öylece izleyecek miyiz ?
- Kıvılcım karışmayalım biz . Bela olurlar başımıza .
- Kıvılcım : Ayağa kalkar , ortaya doğru gelir . Herkes öylece izleyecek mi ?
- Ömer : Yine mi sen ?
- Kıvılcım : Bu yaptığınız ne kadar doğru ?
- Ömer : Sana karışma demedim mi ?
- Kıvılcım : Çocuğa tekrar bir el uzatır ve ayağa kaldırır .
- Ömer'in karizması çiziliyor mu yoksa ?
- Ömer : Kafasını Kıvılcıma doğru çevirir , o eli tutmaya devam edersen başına geleceklerden ben sorunlu değilim . Yanlış taraftasın!
- Kıvılcım : Senin tarafınında iyi olduğu söylenemez değil mi ? Kendi masasına doğru geçer .
- Ne yapıyoruz ?
- Ömer : Ne yaparsanız yapın . Onlara kim olduğumuzu güzel bir dil ile anlatın .
- Merak etme hallederiz .
Kıvılcım dersinden çıkar koridorda yürümeye başlar rahatsız edici bakışlara maruz kalır ama aldırış etmez . Biraz daha ilerledikten sonra arkasından bir el ona doğru uzanır ve çantasını alır .
- Kıvılcım : Ne oluyor ?
- Uğur : Notların bize lazım .
- Kıvılcım : Ver şu çantamı .
- Uğur : Kıvılcımı iterek yere düşürür , notlarını çıkartıp yırtmaya başlar .
Kıvılcım ayağa kalkmaya çalışırken karnına doğru bir tekme alır . Yırttığı notları Kıvılcımın üzerine doğru atar Kıvılcım öylece yerde acılar içinde kalır .
- Fatma : Kıvılcım nerede kaldı ya ?
- Gelir birazdan dersten anca çıkmıştır .
- Ooo Ömer bey ceketiniz yakıyor .
- Ömer : Özel bir hediye.
Güle oynaya devam ederlerken alana Kıvılcım gelir .
- Ona ne olmuş öyle ?
- Ömer : Kafasını çevirir , Kıvılcımı perişan halde görür .
Kıvılcım karnını tutarak içeriye gelir , dudağı da patlamıştır beyaz gömleğinin üzerinde bir iki damla kan vardır . Daha fazla adım atamaz ve oraya yığılır .
Ömer masasından koşarak Kıvılcımı tutar . Kıvılcımı kucakladığı gibi oradan uzaklaşır .
Peşinden arkadaşları gelir .
- Fatma : Kıvılcım ! İyi mi ?
Ömer revire doğru götürür ve beklemeye başlar . Arkasından darmadağın olmuş çantası ve notlarını getirirler . Ömer hepsini bir araya getirir notlarını alır . Revirden ayrılıp hızlı adımlarla geri döner , elindeli defteri havaya kaldırır .
- Ömer : Bunu kim yaptı ?
Kimselerden ses çıkmaz , herkesle göz göze gelir .
- Bunu sen istememiş miydin ?
- Ömer : Yanına gelerek boğazından tutar , ben size böyle mi yapın dedim !
Kimseler ses çıkartmaz , Ömer çanta ve notları alır . Kıvılcım revirden evine doğru gitmişti .
- Ferda : Hoş geldin oğlum .
- Ömer : Anne , bana yardım edebilir misin ?
- Ferda : Neler oluyor ?
- Ömer : Bunları nasıl bir araya getirebilirim .
- Ferda : Notlara bakar , halledebilirim . Senin mi bunlar ?
- Ömer : Evet , biri benden intikam almak için notlarımı bu hale getirmiş.
- Ferda : Ver bakayım , bu yazı sana mı ait ? Bunca zamandır böyle güzel yazabildiğini bilmiyordum .
- Ömer : Yapabilir misin ?
- Ferda : Merak etme halledeceğim dedim . Sen bunun için mi bu kadar üzgünsün ? Basit bir olay için mi ?
- Ömer : Yok üzgün değilim , dediğin gibi basit bir olay .
- Ferda : İyi bakalım .
Bir hafta sonra
Kıvılcım okula geri döner ama kimseler ile konuşmaz , herkesler tuhaf bir bakışla onu eleştirmeye devam eder.
-Fatma : Şuraya bak , herkes bize öcüymüşüz gibi bakıyor .
- Kıvılcım : Ben derse giriyorum .
Çantasına sıkı sıkı sarılır ve yürümeye başlar . Sınıfa doğru girer sandalyesini çeker ve oturur . Çantasına doğru eğilir defterini çıkartır . Not almaya başlayacakken Ömer yanına oturur .
Ona eski defterini uzatır . Kıvılcım bir süre sadece bakar .
- Ömer : Her şey eskisi gibi içinde duruyor . Her sayfası , her bir not .
- Kıvılcım : Sence tek sorun bu mu ? Eskisi gibi mi ? Ne kadar kolay söyleniyor , peki ben eskisi gibi olacak mıyım ?
- Ömer : Böyle olacağını bilmiyordum . Bu kadar ileri gideceklerini düşünmedim .
- Kıvılcım : O zaman bundan sonra geleceğide düşünerek devam et .
- Ömer : Kolundan tutar yerinden kaldırır .
- Kıvılcım : Nereye ?
- Ömer : Benimle gel .
- Kıvılcım : Bırak elimi .
- Ömer : Sürükleyerek Kıvılcımı çeker . Birlikte yürümeye başlarlar .
- Kıvılcım : Nereye gidiyoruz ?
- Ömer : Sadece yürü .
- Kıvılcım : Seninle yürümek istemiyorum.
Ömer Herkeslerin toplandığı alana doğru gelir Kıvılcım elini bırakır .
- Ömer : Herkes bana baksın , bundan sonra Kıvılcıma dokunan beni karşısında bulur . Kıvılcıma doğru bakar çünkü biz artık birlikteyiz der .
Herkes şaşkın bir ifade ile birbirine bakar .
Şimdiki Zaman
-Efendim dediğiniz kadın burada ve gitmeye niyeti yok .
- Ferda : Tamam , ben hallederim .
Kıvılcımın telefonu çalmaya başlar .
- Kıvılcım hanım okulda çok büyük bir kavga çıktı kimseyi sakinleştiremiyoruz , neredeyseniz lütfen gelin .
- Kıvılcım : Geliyorum , tamam .
Oradan uzaklaşmak zorunda kalır ve okula gelir .
- Neredesiniz Kıvılcım hanım , veliler toplandı .
- Kıvılcım : Sakin olun .
- Böyle mi sahip çıkıyorsunuz öğrencilere ? Başlarında bile durmuyorsunuz ?
- Kıvılcım : Çocuklarınız ile yeterli bir şekilde ilgilenmiş olsaydınız , sorunlarını buraya taşımış olmazlardı .
- Bu nasıl bir ukalaca yaklaşım , anneliğimizi mi sorguluyorsunuz ?
- Ferda : Neler oluyor , ben halledebilirim sakin olun lütfen . Kıvılcım çekilebilirsin , hatta çekilme komple sen eşyalarını topla.
- Kıvılcım : Pardon ? Anlayamadım ?
- Ferda : Bu böyle yürümez , çıkıp gitmeler falan kafana göre . Burası senin öylece terk edip gidebileceğin bir yer değil .
- Kıvılcım : Terk etmek evet , benim yapabileceğim bir şey değil .
- Ferda : Sen hala eskide mi kaldın ?
- Kıvılcım : Titreyen sesi ile , ben hiç çıkamadım ki .... Sesini yükseltir , sayenizde kafayı yedim ! Ellerini başına doğru götürür .
- Ferda : Topla eşyalarını , ait olduğun yere git .
- Kıvılcım : Cevap vermez ve pes eder odasına doğru geçer eşyalarını toplar , okulu terk eder.
- Can : Oldu mu ?
- Ferda : Çok kolay oldu .
Kıvılcım evine doğru geçer her bir eşyasını bir yere fırlatır .
- Fatma : Nasıl olabiliyor ya bu ! Bu kadarı fazla ama bu kadın kendini ne zannediyor ?
- Kıvılcım : Burayı terk etmemi istiyor .
- Fatma : Yapacak mısın ? Ona istediğini verecek misin ?
- Kıvılcım : Başka çarem mi var , neyse beni boşver sen ne yaptın ?
- Fatma : Of , bugün görüşmeye gittim .
- Kıvılcım : Birimiz için iyi şeyler olsun bari .
- Fatma : Yarın da patron ile görüşeceğim , beni boşver seni halledelim .
- Kıvılcım : Kafayı yemek üzereyim ama hiç bir şey yapasım da yok . Çok öfkeliyim , çözemiyorum .
- Fatma : Başka bir iş buluruz , bana bak . O cadının okuluna mı kaldın . Daha iyisini buluruz .
- Kıvılcım : Biraz düşünmeye ihtiyacım var .
- Fatma : Bak yanlış bir şey yapma olur mu ? Lütfen .
- Kıvılcım : Merak etme , kendime bir şey yapacak değilim .
- Fatma : Kıvılcım ...
- Kıvılcım : Tamam , Fatma . Bir kere oldu diye sürekli ...
- Fatma : İyi , yarın işim erken biterse yanına uğrarım .
Ertesi Gün
- Ferda : Oğlum ne gerek vardı buralarda yemek yemeğe . Şirkette de yerdik , çok göz önünde olmak istemiyorum .
- Ömer : Sen ne yiyeceksen söyle ben bir elimi yüzümü yıkayayım .
- Ferda : İyi madem .
Aradan biraz zaman geçer bulundukları restauranta Kıvılcım gelir , masalarına doğru ilerler .
- Ferda : Olduğu yerde öylece kalır , yanındaki korumalara işaret eder .
- Kıvılcım : Merhabalar , çok bekletmedim değil mi ?
- Ferda : Ne demek bu ?
- Kıvılcım : Ait olduğum yerdeyim , siz söylemiştiniz .
- Ömer : Yeni avukatımız , Kıvılcım Arslan tanıştırayım.
- Ferda : Öylece yerinde kalır .
Olay Öncesi
- Fatma : Kıvılcım sana bir haberim var , bil bakalım ne oldu ?
- Kıvılcım : Ne oldu ? İşe alındın mı ?
- Fatma : Daha fazlası işe alındın .
- Kıvılcım : Anlamadım ?
- Fatma : Bil bakalım patronum kim çıktı ?
- Kıvılcım : Kim çıktı Fatma söyle hadi ?
- Fatma : Ömer ünal .
- Kıvılcım : Nasıl , Anlamadım?
- Fatma : Benim yerime senin geleceğini söyledim . Bu arada çözmemiz gereken çok daha önemli bir konu var .
- Kıvılcım : Bir dakika Ömer bunu kabul etti mi ?
- Fatma : İşte , kabul etti çünkü seni hatırlamıyor .
- BÖLÜM SONU -
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Bilmezsin
RomanceÜniversitede yolları kesişen bir çifttir bir iddia uğruna atılan ilk adımın serüveni ikisini çok başka bir yola sokar.