Ferdanın verdiği bu haber ile herkesler alkış kıyamet kutlamaya başlar . Kıvılcım ise tepkisizdi bu Ömer'in haliyle dikkatini çekmişti . Kıvılcım toplantı salonundan çıkacakken Ferda Kıvılcım'a seslenir .
- Ferda : Kıvılcım sen tebrik etmeyecek misin ?
- Kıvılcım : Eline aldığı ceket ile geri döner Ömer'e elini uzatır .
- Ömer : Elini cebinden çıkartıp Kıvılcımın elini tutar irkilir Kıvılcım titriyordu hissediyordu , elleri buz kesmişti . Kıvılcım elini çekecekken sıkıca tutar Kıvılcım olduğu yerde kalır . Sen iyi misin ?
- Kıvılcım : İyiyim , elimi bırakır mısınız ?
- Ömer : Elini yavaş yavaş bırakır . Kıvılcım oradan uzaklaşır Ömer arkasından öylece bakar .
- Ferda : Ne oluyor Ömer ? İnsanlara bu kadar isteksiz olduğunu belli etme .
- Ömer : Sen benim yerime tebrikleri alırsın o zaman , sana mutluluklar bana değil .
- Ferda : Ömer buraya gel , kime diyorum . Ah Elacım .
- Ömer nereye gitti öyle ?
- Ferda : Telefon geldi aman işte her zaman ki gibi işine düşkün birisi bilirsin .
Ömer kendini dışarıya atar ne aradığını neden buraya geldiğini anlamaz . Ayakları onu sürüklüyordu . Gökyüzüne doğru kafasını kaldırır , içini kara bulutlar kaplamıştı .
Kıvılcım odasında kara , kara düşünüyordu.
- Fatma : Nasıl evleniyor ya ?
- Kıvılcım : İstifam elimde , birazdan masasına bırakırım .
- Fatma : Sakın , sakın . Bir delilik yapma bak bekle daha zamanımız var .
- Kıvılcım : Ne zamanından bahsediyorsun ? Ne yapacağız ?
- Fatma : Bu işe el atmanın zamanı geldi . Bekle beni sakın odandan çıkma .
- Kıvılcım : Hayır , gelme ..
Telefon suratına kapanır .
Fatma aynanın karşısına geçer kafasını eğer saçlarını düzeltir ve kafasını kaldırır , aynaya karşı konuşur ben bitti demeden bitemez . Odasına geçer , en sexy bulduğu kıyafeti seçer ve üzerine giyinir , birazda makyaj tazeler . Odasından çıkar ve dolabının kasasından bütün birikimini toplar .
Kıvılcım odasında dönüp duruyordu .
- Kıvılcım : Ne yapacak ki ? Gel de şimdi bununla uğraş .
Fatma şirkete giriş yapar her geçtiği alandan bakanlar tekrar dönüp bakıyordu . Elindeki çanta ile Ömer'in yardımcısı olan Özlemi bulur . Odasına girer ve çantayı önüne fırlatır .
- Ne oluyor ?
- Fatma : Çantayı işaret eder .
- Ne diyorsunuz anlamıyorum ?
- Fatma : Bu çantanın içi para ile dolu bu çantayı alıp işi bırakıyorsun . Burasıda bana kalıyor .
- Neden böyle bir şeyi kabul edeyim ? Yeterince iyi kazanıyorum . Odamdan çıkın yoksa güvenliği çağıracağım .
- Fatma : Ya bir kerede güzellikle halledeyim şu işlerimi , of . Peki kazandığının 2 katı ...
- 3
- Fatma : Peki , tamam .
- Nasıl olacak ?
- Fatma : Şimdi sen apar topar buradan ayrılıyorsun , şey yap mektup falan yaz masaya koy .
- Mektup ? İstifa olmasın o .
- Fatma : Her neyse sadece iki kelime yaz , ihanete uğramış hissettsin .
- Ferda hanım peşime düşerse ?
- Fatma : İki ellerini yana doğru açar karşında Ferdayı alt edecek tek insan duruyor .
- Bak eğer param günü gününe yatmazsa gelir her şeyi mahvederim .
- Fatma : Tek bir cümle daha kurma ve artık çık şu ofisten .
- Ömer bey Özlem hanım bunu elime tutuşturup apar topar buradan ayrıldı .
- Ömer : Özlem mi ? Nasıl ?
- Bilmiyorum , telaşlı görünüyordu .
- Ömer : Kağıdı okumaya başlar , yazı çok tuhaftı zor okunuyordu , "Ömer bey hoşça kalın , benden bu kadar . "
Bu ne şimdi ! Dalga mı geçiyor benimle ?
Ayağıya kalkar sağda solda Özlemi arar durur . Bu kadın benimle 10 yıl boyunca çalıştı nasıl böyle apar topar bırakıp gidiyor !
O sırada Fatma Kıvılcımın odasına dalar .
Kıvılcım şaşkın bir ifade ile olduğu yerde kalır .
- Fatma : Geldim .
- Kıvılcım : Görüyorum da bu halin ne ? Ne planlıyorsun ?
- Fatma : Buradaki herkesi baştan çıkartmaya geldim .
- Kıvılcım : Fatma , allah aşkına ne diyorsun .
Odaya apar topar Can gelir kapıyı hızlıca kapatır.
- Fatma : Bak gördün mü biri geldi .
- Can : Sen !
- Fatma : Ellerini bağdaş yapar masaya doğru kendini geri atar . Tek bacağını öne doğru atar . Evet ben .
- Can : İnsanlara benim hakkımda neler söyleyip durdun , senin yüzünden ne yapacağımı şaşırdım . Delirdin mi sen !
- Fatma : Can'a doğru yaklaşır , Özlem işten ayrıldı yerine beni alıyorsun .
- Can : Nasıl ayrıldı ne yaptın ?
- Kıvılcım : Fatma ?
- Fatma : Dinleyin , para teklifi yaptım tabi birikimim ve artı olarak evimde gitti ama arkadaşım için değer . Bu arada Kıvılcım artık sendeyim .
- Kıvılcım : Sen delirdin mi ! Salak mısın ? Neden böyle bir şey yapıyorsun ?
- Fatma : Bekle daha bitmedi , bu kadına ödemenin devamını Can'ı işaret ederek sen yapıyorsun !
- Can : Ben mi ? Ben neden yapıyorum ?
- Fatma : Bana olan borcunu böyle ödeyeceksin , he bir de Ömerin o lüks arabasını şarampolden yuvarladığını da söylememi istemiyorsan ?
- Kıvılcım : Hangi arabası ? Nasıl ya ?
- Can : Onu birlikte yaptık ! Üstelik ne borcu sana borcum falan yok !
- Fatma : Öyle mi ! Peki . Kapıyı açar koridora çıkar ve bağırmaya başlar . Herkes buraya baksın ben Can denilen adamın ....
Can kolundan çeker içeriye atar , insanlara sorun yok işareti yapar .
- Can : Tamam , sus artık .
- Fatma : İşte böyle ya .
- Can : Sadece bu kadarını yaparım benden başka bir şey beklemeyin .
- Kıvılcım : Bir dakika ya , bu adam neden hiç bir şey hatırlamıyor onu bir söyle sen ?
- Can : Eli ile ağzını fermuar yapar , kaşlarını yukarıya doğru kaldırır .
- Fatma : Yok ben bunun ...
- Kıvılcım : Dur yerinde ya .
- Can : Gel hadi benimle işe girmek istiyorsan şu üstünü başını düzelt .
- Fatma : Ferda karısı bir arıza çıkartmaz değil mi ?
- Can : İlk Ömer'e gidersek bir şey diyemez ama arka planda canınıza okuyacaktır .
- Fatma : Arka planı hallederiz değil mi Kıvılcım ?
- Kıvılcım : Tamam bunu hallettik diyelim bunun ne alakası var benimle şimdi !
- Fatma : Beni burada bekle işim bitsin gelip anlatacağım bak sakın bir delilik yapma bekle.
ÜNİVERSİTE YILLARI
Evden ayrılan Kıvılcıma eşlik eder Ömer .
- Kıvılcım : Gelmeseydin şimdi annen ile aran bozulacak , beni pek sevmedi sanırım .
- Ömer : Yok , o kimseyi sevmez sana özel değil .
- Kıvılcım : Seni çok sevdiği belli .
- Ömer : Derin bir nefes alır , dışarıdan göründüğü gibi olmayabiliyor. Bana sorsan bunu cevabını veremem , bir insanın seni sevip sevmediğini nasıl anlarsın ?
- Kıvılcım : Davranışlarından , sözlerinden biraz daha düşünür ve sessiz kalır .
- Ömer : Aslında hepimiz aynı şekilde seviliyoruz , karşımızdaki insan bize nasıl davranırsa konuşursa . İşte bunun özel olmasını istiyorum . Ben hissetmek istiyorum sevildiğimi hissetmek .
- Kıvılcım : Sevildiğini hissetmeyi hiç bilmiyorsan şimdi nasıl bileceksin ?
- Ömer : Gülmeye başlar , Kıvılcımın elini tutar ve kalbinin üstüne koyar . Duyuyor musun ?
- Kıvılcım : Çok hızlı atıyor .
- Ömer : Ne hissediyorsun ?
- Kıvılcım : Kalbin yerinden çıkacak .
- Ömer : İşte bunu bütün bedenimde hissetmek istiyorum , bana böyle hissettiren tek kişi sensin .
- Kıvılcım : Ya ben böyle hissetmiyorsam ?
- Ömer : Elini Kıvılcımın kalbinin üzerine koyar , Kıvılcım ne yapacağını bilmez kızarır ve nefes alıp verişi değişir .
- Kıvılcım : Yalnız bu başka bir şey .
- Ömer : Aynı şey .
- Kıvılcım : Gülmeye başlar .
- Ömer : Bu gülümsemede çok başka .
- Kıvılcım : Buna ayıracak zamanımız yok biliyorsun ki önümüzde sınavlar var . İlk önce onlara odaklanmalıyız .
- Ömer : Benim tek odağım artık sensin ama sana eşlik ederim .
- Kıvılcım : Tabi ki çalışacaksın .
- Ömer : Birlikte işimizi kursak ne güzel olurdu değil mi ? İleride evlenmişiz 2 tanede çocuğumuz olmuş ....
- Kıvılcım : Hop hop , ne bu şimdi nereden çıkartıyorsun seninle evleneceğimi ?
- Ömer : Evleneceğiz göreceksin .
- Kıvılcım : Ben hiç bir zaman evlenmeyeceğim .
- Ömer : Yüzünü asar , neden ?
- Kıvılcım : Mutlu olacağımı düşünmüyorum .
- Ömer : Seni mutlu edebilirim .
- Kıvılcım : Her güzel şeyin bir sonu vardır , mululuğunda öyle .
- Ömer : Sen aşk'a da inanmıyorsundur ? Hiç aşık oldun mu ?
- Kıvılcım : Galiba benim bir şeyler yapmaya hiç fırsatım olmadı , kendime hiç vakit ayırmadım . İnsanlarla oturup saatlerce sohbet etmedim , kimse benim ne düşündüğümü sormadı , kimseler beni merak etmedi . Değer nasıl verilir hiç tatmadım . İnsanlar benden ne istediyse fazlasıyla yerine getirdim ama ben kimseden bir şey isteyemedim . Azıcık da olsa sevildiğimi hissetmedim , herkes herkesi menfaati için sevdi buna çok tanık oldum . Kimse beni ben olduğum için sevmedi , beni değiştirmeye çalıştılar olmayıncada yarı yolda bıraktılar . Ne kimseye kendimi anlatacak halim kaldı ne de birilerini yeniden tanımaya , bir zaman sonra hissizleştim . Kimselere bir şey hissedemiyordum bunu fark ettim kendimi çok çalışmaya adadım . Kendimi mutlu etmeye baktım ama günün sonunda kendimi pencere kenarında tek başıma oturken buldum . Penceremden sokağı izlerken her geçen insanın yanında birileri mutlaka oluyordu . Belki de ben başaramadım . Herkes çok kalabalıkken tek yalnız kalan bendim .
- Ömer : Gözleri dolmuştu Kıvılcımın elinden tuttu , sana hislerini geri getireceğim ben seni tamamlayacağım bana yeterki güven . Bana yeter ki evet de .
- Kıvılcım : Biraz sessizlikten sonra Ömerin elini iyice sıkı tutar .
- Ömer : Yüzünde tebessüm oluşur . Kıvılcımın ağzından cümleler çıkamıyordu ama Ömer hissediyordu ona hissettiriyordu .
Hafta sonu
Kıvılcım yatağından uyanır , hava kasvetliydi ve geceden yağan kar her yeri kaplamıştı , her zaman ki gibi pencerenin önüne geçip sokağa baktı . İlk bakışta fark edemedi ama sonrasında yüzünde gülümseme oluştu . Ömer Kıvılcımın penceresine bakan sokağa iki çift çizmişti elinde güller ile başında bekliyordu . Kıvılcımı fark etti ve ona bakmaya başladı . Kıvılcım üzerine paltosunu alıp merdivenlerden koşarak iniyordu kalbi yerinden fırlayacak gibiydi . Ömer ile karşı karşıya geldi .
- Ömer : Artık bu sokakta yalnız yürümeyeceksin . Dedikten sonra gülleri Kıvılcıma uzattı güllerin üzerinde karlar birikmişti . Sabahın erken saatleriydi sokak lambasının loş ışığı, yağan kar ortamın sıcaklığı .
- Kıvılcım : Sen ne zamandır buradasın , üşümedin mi ? Buz gibi olmuşsun .
- Ömer : Üşümedim .
- Kıvılcım : Kıvılcım gülleri koklar ve Ömer'e sarılır . Ömer şaşkındı çünkü böyle bir tepki beklemiyordu Kıvılcıma sımsıkı sarıldı . Kıvılcımın gözünden akan yaşla birlikte Ömer'e seslendi . Beni bırakmayacaksın değil mi ?
- Ömer : Hiç bir zaman , sen istesende ben gitmeyeceğim dedikten sonra tekrar sımsıkı sarılırlar .
- Kıvılcım : Hadi gel , birlikte kahvaltı yapalım için ısınsın .
- Ömer : O zaman biraz daha üşüyelim diyerek Kıvılcıma kar topu yapıp atar .
- Kıvılcım : Kaçmaya başlar birlikte sokağın ortasında dönüp dururlar .
Şimdiki Zaman
- Kıvılcım : Fatma, bu yaptığın hiç bir işe yaramayacak . Ömerin asistanı oldun diyelim bu yani bu şey düzelecek mi ?
- Fatma : Ona seni hatırlatacağım .
- Kıvılcım : Gülmeye başlar , oldu .
- Fatma : Başladığınız yere döneceksiniz en başından . Ya yeniden işte yeni bir başlangıç .
- Kıvılcım : Bir başkasını severken ben neden böyle bir şey yapayım , ben böyle biri değilim ! Ben onun kalbinde başkası varken onu tekrar sevecek değilim .
- Fatma : Bak , deneyelim sana söz veriyorum eğer gerçekten onu seviyorsa birlikte buralardan gideceğiz tamam mı ?
- Kıvılcım : Derin bir nefes alır , peki .
- Fatma : Oh be . Şimdi Ömer beni tanıdı yani öncesinde görüşmüştük bizim arkadaş olduğumuzu biliyor . Şimdi aciliyeti olduğu için de beni kabul etmek zorunda kaldı .
- Kıvılcım : Ferda bunu duyunca bize saracaktır .
- Fatma : Evet , o cadalozla ben uğraşırım .
- Kıvılcım : Onun derdi benim .
- Fatma : Onu elinden aldığını düşünmüştü , halbuki Ömer'e hiç değer vermiyordu .
- Kıvılcım : Ben verdim de ne oldu ?
- Fatma : Şey bir şey soracağım ya böyle filmlerde oluyor ya öpücükle falan hatırlamalar .
- Kıvılcım : Yok artık .
Kapı tıklanır ve Ömer içeriye girer .
- Ömer : Sinirlidir , siz burada ne yapıyorsunuz ?
- Fatma : Şey ofisi sordum yani Kıvılcım malum tek yakın olduğun kişi .
- Ömer : İkinizde odama gelin , senin odan özlemin odası olacak gösterirler sana .
Birlikte Ömer'in odasına doğru yürürler .
- Fatma : Merak etmeyin ben hemen adapte olurum .
- Ömer : Sorun sen değilsin , sorun yarı yolda bırakılmam .
- Fatma : İlk defa mı bırakılıyorsunuz ?
- Kıvılcım : Kaş göz yapar .
- Ömer : Bilmem daha önce böyle bir şey yaşamadım , yada yaşadım .
- Fatma : Daha önce derken , yani üniversite yıllarınız falan ...
- Kıvılcım : Fatmanın sözünü keser Ömer bey , bizi çağırdınız apar topar ne yapacaktık ?
- Ömer : Biliyorsunuz bir yola giriyorum , işlerim ve diğer özel işler için bir düzen oluşturacağız .
- Fatma : Hayırlı olsun , özel değilse pek yani evlenicek gibi durmuyorsunuz ?
- Ömer : Ne gibi duruyorum ?
- Fatma : Her an kaçacak gibi .
- Ömer : Ömer ayağa kalkar düzen oluşturacağı kağıdı önüne koyar , herkes işi ile ilgilensin .
O sırada Ömer'in kahvesini odaya getirir çalışan .
- Fatma : Kıvılcım ve Ömer'i yan yana görünce dayanamaz Kıvılcıma çarpar ve bütün kahve Ömer'in üzerine dökülür .
Kıvılcım ne yapacağını şaşırır Ömer çok sinirlenir .
-Fatma : Ay aman ya , durun ben bir temizlemek için bir şeyler getireyim diyerek odadan çıkar .
Ömer gömleğini üzerinden çıkartır kenara fırlatır .
- Ömer : Kıvılcım senin ofisinde olan dolapta bir gömleğim olacaktı bana getirir misin ?
- Kıvılcım : Hızlıca odadan çıkar , Fatma seni geberteceğim !
Ofisine geçer ama dolapta göremez gömleği Ömer çok fazla beklediği için Kıvılcımın odasına geçer .
- Ömer : Tekstile falan gittiğini düşündüm ?
- Kıvılcım : Bulamadım kusura bakmayın .
- Ömer : Nasıl bulamadın şurada olması lazım diyerek Kıvılcımın yanına gelir dolaba bakar ve gömleğini bulur . Tam o sıra Kıvılcımın birden başı döner ve tutunmak için Ömer'in koluna asılır . Ömer Kıvılcımı belinden kavrar , göz göze gelirler .
- Kıvılcım : İyiyim , başım döndü biraz .
- Ömer : Kıvılcımı baştan aşağıya süzer bedeni hiç bu kadar sıcak olmamıştı .
- Kıvılcım : Ne yapacağını bilemez elini Ömerin kolundan çeker . Kendini geri çekmek ister ama öylece kalmıştı .
- Ömer : Kıvılcımı yavaşça bir koltuğa oturur , üzerini giymeye fırsatı olmamıştı . Sen uzan istersen dedikten sonra Kıvılcımın ayaklarından tutup koltuğa doğru çevirir .
- Kıvılcım : Elini başına götürür , iyiyim teşekkür ederim .
- Ömer : Gömleğini alır üzerine giyer , sen biraz dinlen kendini iyi hissettiğin zaman gelirsin .
- Kıvılcım : Ömer ...
- Ömer : Kapıdan çıkacakken sesle irkilir arkasına dönüp bakar .
- Kıvılcım : Ömer bey , tekrar teşekkür ederim .
- Ömer : Önemli değil , diyerek odadan çıkar .
Ofisine doğru geçer ama kendini bir farklı hissediyordu çözemiyordu ne olduğunu . Masasına geçer dalgın dalgın oturur . Bir hışımla Ferda odaya girer .
- Ferda : Ömer ! Bu yeni gelen kız ne alaka ? Özlem nerede ?
- Ömer : Annesini duyamıyordu öyle bir dalmıştı ki .
- Ferda : Kime diyorum ! Beni duymuyor musun ?
- Ömer : Ayağa kalkar odadan çıkar , hızlı adımlarla kendini terasa atar . Hızlı hızlı nefes alıp vermeye başlar . Ellerini korkuluklara uzatır kafasını geriye doğru atar . Bağırmaya başlar .
- Fatma : Hayrola Kıvılcım patronun seni böyle görmesin çok kızar .
- Kıvılcım : Gülmeye başlar .
- Fatma : Ne oldu ? Gülmesene , bir şey mi oldu ?
- Kıvılcım : Ömer uzandırdı beni zaten .
- Fatma : Ne ! Heyecandan ne yapacağını bilmez , bilseydim baştan dökerdim kahveyi . Birlikte mi oldunuz arkamı döner dönmez .
- Kıvılcım : Yuh Fatma , bunu mu çıkarttın buradan .
- Fatma : Tüh , ne oldu peki .
- Kıvılcım : Başım döndü .
- Fatma : Anladım , klasik bayılma taktiği yaptın .
- Kıvılcım : Hayır gerçekten döndü !
- Fatma : E ee sonra ne oldu ?
- Kıvılcım : Hiç bir şey !
- Fatma : Ben de sevindim , neyse az önce Ferda beni öldürecekmiş gibi baktı . Beni bir yerde yaralı falan bulursanız bilin ki katilim Ferdadır .
- Kıvılcım : Hiç bir şey yapamaz sana .
Kapı birden açılır ve Ferda içeriye dalar .
- Ferda : Bakıyorumda iyice yerleştiniz buraya ? Bu hal ne ?
- Fatma : Çomağı hazırlamamıştık ama .
- Ferda : Anlamadım ?
- Kıvılcım : Biraz rahatsızlandım .
- Ferda : Banane bundan , siz ikiniz çok fazla olmaya başladınız artık ! Bu bana doğru çekilmiş bir kılıçtır . Buradan ağlaya ağlaya gideceksiniz .
Kapıyı açık gören Ömer odaya doğru gelir .
- Ömer : Kim gidiyormuş ?
- Fatma : Ah anneniz Özlem olayını pek atlatamamışta , derdini anlatıyordu .
- Ömer : Kafasını Kıvılcıma doğru uzatır , daha iyi misin ?
- Kıvılcım : Evet , kendime geldim Ferdaya bakar . Hatta çok daha iyiyim .
- Fatma : Diyorsun ki hiç bir güç beni yıkamaz .
- Ömer : Tebessüm eder belkide ilk defa onu böyle görmüşlerdi . O zaman kaldığımız yerden devam edelim mi ?
Ferdanın kafasından dumanlar çıkıyordu , sinirinden ofisin her yerini dağıtmıştı.
İş bittikten sonra herkesler hazırlanıp çıkar . Ömer kendini teras'a atmıştı yine . Kıvılcım her yerde Ömer'i arıyordu onu terasta yakalamıştı .
- Ömer : Kıvılcım ?
- Kıvılcım : Ofisimde unutmuşsunuz kaleminiz , değer verdiğinizi söylemiştiniz kaybolmasın .
- Ömer : Kalemi eline alır , bir kalem ne kadar değerli olabilir değil mi ?
- Kıvılcım : Kimin verdiğine bağlı .
- Ömer : Burayı seviyorum manzarası çok güzel . Ara sıra hava alıyorum burada .
- Kıvılcım : Güzel görünüyor ama üşümüyor musunuz ? Hava çok soğuk .
- Ömer : Üşümüyorum .
- Kıvılcım : Peki o zaman ben gideyim derken saçına ilk kar tanesi düşer . Ömer elini Kıvılcımın saçına doğru atar.
- Ömer : Çok şanslıyım .
- Kıvılcım : Gülümsemeye başlar .
- BÖLÜM SONU-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Bilmezsin
RomanceÜniversitede yolları kesişen bir çifttir bir iddia uğruna atılan ilk adımın serüveni ikisini çok başka bir yola sokar.