Yaroslav - BXB

Üç

Umarım okumaktan zevk alırsınız.

—————————
"Столик на двоих, пожалуйста."

Yanımdaki adam restorant girişindeki adama kaç kişi olduğumuzu söylerken meraklı gözlerle etrafıma bakıyordum, şehrin bu ucunda bu kadar hoş bir yer olacağı aklımın ucundan dahi geçmemişti.

"Gel hadi Tugay, etrafı incelemeyi bırak." Sözüyle eş zamanlı olarak elleriyle bileğimi tutan adama çevirdim kafamı, elleri yanıyordu resmen. Elimi kendime çektiğimde bana yandan bir bakış atsada önüne dönüp adamın arkasından yürümeye devam etti, hızlı adımlarla ona yetişiyordum bende.

Biraz ötedeki masanın sandalyesini çekip oturduğunda bende önündeki sandalyeyi çekip oturdum.

"Что бы вы хотели заказать?"

"Два самых дорогих блюда в меню."

"Есть ли у вас еще какие нибудь пожелания, сэр?"

"Два вина больше ничего не хочу."

"Ne konuştunuz?"

"Ne sipariş vermek istediğimizi sordu. İkimiz içinde sipariş verdim." Ne aldığını bilmesemde damak zevkine güvendiğim için müdahale etmedim. Önümde oturan sarışın adam bana naber der gibi göz kırptığında sıcaklanmıştım, neden böyle aptal şeyler yapıyordu ki? Göz devirerek saatime baktım, saat akşam dokuzdu.

"Neden birbirimizi tanımıyoruz? Bana biraz kendinden bahset, Yaroslav." Gözlerimi bana doğrudan bakan gözlerine kilitledim ve vereceği cevabı bekledim sabırla, kıvrılmaya başlayan dudağı alayla konuşacağının habercisiydi.

"Demek beni merak ediyorsun?"

"Birlikte çalışacağım kişiyi merak etmemek imkansız."

"Madem ısrar ediyorsun, sana kendimi memnuniyetle anlatırım."

"Etmediğimi söyleyemem."

"Tamam o zaman. Kendim hakkında nelerden bahsetmeliyim peki?"

"Kendin hakkında bildiğin her şey."

"Pekala.. Bana yapılan yanlışları asla unutmam. Kurnaz bir kişiliğe sahibimdir, karşımdaki kişi genellikle ben söylemeden planımın ne olduğunu asla anlayamaz. Hayalperest biriyimdir, aynı zamanda çok düşünürüm. Bir şeyi olmadan önce mutlaka düşünmüşümdür, düşünmediğim bir şeyin gerçekleşmesi benim için imkansız gibidir. Hiçbir şey beni şaşırtmaya yetmez çünkü düşündüğüm binlerce ihtimalin içinde gerçekleşen şey mutlaka vardır. Kendime yapılan yanlışları unutmasamda kimseye gücenemem, yapımda var."

Söylediklerini dikkatle dinlerken garson önümüze onun sipariş ettiği yemekleri koymuştu, dikkatimi önümüze gelen yemeklere verdiğimde konuşmayı kesmişti. Önümüzde iki tane et yemeği vardı, ne olduğunu bilmesemde lezzetli gözüküyordu. Aynı adam elinde şarap bardakları ve bir şişe şarapla gelip onlarıda özenlice önümüze yerleştirdi ve geri gitti.

Şarap şişesinin üzerindeki mantar tıpayı çıkartıp önce benim sonra da kendi bardağına doldurdu içeceği, bozulmuş bir sesle "Ayrıca benimle konuşurken başka şeylere odaklanan, odağı çabuk dağılan insanlardan hiş hoşlanmam. Özellikle konuşmamı benden kendisi istediyse." diye söylendi kısık bir ses tonuyla.

"Gücenemem dememişmiydin? Bunu şimdi ne olarak değerlendirmeliyim?" Kıkırdayarak sorduğum soruyla ciddiyeti bozuldu ve o da kıkırdamaya başladı.