Ben Emily.Emily Saw. Eğlenceli bir hayatım olduğu söylenemez. Herkesin nasılsa benimde öyle işte. Sıkıcı binalar,göz yorucu trafik ışıkları,kulağımın zarını patlatan araba kornaları....... Tahmin etmişsinizdir evet New York da oturuyoruz. Her gün kalkar neşe dolu bir güne başlarım,tabi bunun sebebi biricik ailem. Tek çocuk olduğum için beni sıkmamaya çalışırlar.
Annem ev hanımı babam ise prf. doktor. Bıraksanız saat on iki ye kadar uyurum bu yüzden annemler bana Uykucu Em derler... Yani çoğu arkadaşımda bana kısaca Em der. Yarın 16 ma basıyorum. Çok heyecanlıyım,ama bunun sebebini bilmiyorum. Neyse şimdiden hazırlıklara başlamak istiyorum. Bu arada evde rahat olmayı severim. Onun için üzerime siyah dizden tayt
üstüne sarı kemik atletimi giydim ve koşarak annemin yanına gittim. Genelde bu konuları babamla konuşurum,ama bugün babam mesaiye kaldı. Onun için annemle konuşuyorum işte neyse biliyorum çenem biraz düşüktür,yani herkes böyle söyler.
-Anneeee! Hazırlıklara başlamak istiyorum.
-Ne bu acele Em. Doğum günün kaçmıyo ya. Elbet başlıycaz. Sabırlı ol...
-Ben markete gidiyorum. Bir kaç malzeme alıcam. Bye bye¿!
-Sanada bye bye hadi git.
Offff. Annem beni hiç anlamıyo gerçekten. Ben böyle konuşurken kulağımda da kulaklık var.kafamı eğmiş gidiyodum. O sırada birine çok sert bir şekilde çarpmıştım. Kafamı kaldırdığımda koyu mavi gözleriyle ,ve siyah kulaklıklarıyla çok yakışıklı bi oğlan bana bakıyordu. Bir kaç dakika bakıştıktan sonra söze atıldı.Tabi yüzüne gıcık bir gülümseme yayarak.
-Bi daha ki sefere önüne baksan hiç de fena olmaz.
O kadar gıcık bakıyoduki suratına bnde onun yaptığı gibi yüzüme gıcık bi gülümseme yayarak konuşmaya başladım.
-Bir dahaki sefere diye bişey olmıycana göre böyle yürüyebilirim.
Diyip kafamı eğerek yürümeye başladım. Bir kaç dakika daha yürüdükten sonra markete geldim. Reyonlarda dolanırken de mırıldanarak şarkı söylüyordum. Süs olarak bi kaç balon ve bardak şemsiyesi,yiyecek olarak da 10 tane cips ve iki tane iki buçuk litrelik kola aldım. Kasaya giderken ıslak zemin tabelesini görmemişim.Fark etmemle yere göt üstü düşmem bir oldu. Yerde acı içinde kavrulurken,bi el omzuma dokundu. Bir an irkildim. Kafamı kaldırıp baktığımda bu oydu. Markete gelirken çarpıştığım çocuk. Bana elini uzatmış bir şekilde bakıyordu. Onun elinden destek alarak ayağa kalktım. Beni orda satılan bir banka oturttu ve bir gülümseme attı. Onun gülümsemesine dayanamayarak kahkaha patlattım. Kahkahama cevap olarak oda kahkaha attı. Gülmemiz bittikten sonra bana bakarak;
-Sana dikkat demiştim.dedi.Bende ona bakarak
-Biliyorum bende bi daha görüşmeyiz diye kale almamıştım. Özür Dilerim.
Son cümleyi gülerek söylemiştim. Oda bana aynı şekilde gülerek:
-Rica Ederim. Ne demek .dedi.
Gülüştükten sonra ona
- Bak ne diycem. Bana o kadar iyi davrandın. Yarın on altıma gidiyorum sen de gelsene¿?...
- Bilmem ki. E madem çok ısrar ediyorsun geliyim bari.
Gerçekten çok gıcık bi tavrı var. Şu an onu öldüresim geliyordu.