Deli miyim ? - 1 -

Nereye Baksak Kargaşa

-YAZAN Vİ-

-

-

Ben Vi, Piltover Fedaisi Vi. Bu şehir benden sorulur. Piltover'a "İlerleme Şehri" derlerdi. Sonra bu kız çıkageldi.

Jinx diyorlar ama, gerçek adı o mu bilmiyoruz. Kim olduğu, nereden geldiği belli değil. Başımın bu psikopat belası bir gün, havaya ağır silahlarla ateş ede ede çıkageldi. Bir de gülüyor – durmadan, ciyak ciyak gülüyor. Nevrim dönüyor.

Piltover'ı gelir gelmez mahvetti. Artık şehre "Suç Şehri" dense yeri. Halk paniğe kapıldı. Sokaklar karmakarışık. Nereye baksan yıkım ve kargaşa var.

En kötüsü de, bu olanların hiçbir anlamının olmaması. Neden yaptığını sorsanız, size bir milyon tane cevap verebilir. Ama içlerinden sadece bir tanesi doğru:

Çok eğleniyor.

Piltover'ı oyuncağı yaptı. Hayatında hiç eğlenmediği kadar eğleniyor, kime ne yaptığı ise umrunda bile değil.

Eğlencesi pek uzun sürmeyecek.

Ne istediği umrumda değil. Hangi acıklı olayların onu bunlara yapmaya teşvik ettiği umrumda değil. Onu hapse tıkacağım ve yıllarca orada kalacak.

Tıkmadan önce de, yemin ederim o salak sırıtışı suratından kalıcı olarak sileceğim.

-

-

- YAZAN JinX-

-

Soğuk Zaun sokaklarının ufak rüzgarının sayesinde vücuduma vuran rüzgar üşümeme neden oluyordu ...

Sıkılmak tarzım değildir bilirsiniz . Sıkıldığımda bir yerleri patlatmak favorimdir . Yello ' nun kafasında attığım füzeleri hayal edebiliyorum . 

Beni aslaha yakalıyamazsın...

Bir sandalye çekip geçmişimi hatırlamaya çalıştım ama beynimde sadece küçük bir çocukken terkedildiğim Zaun ' un en sessiz sokağında oturup ağladığımı hatırlıyorum . 

Sonra kendimi büyüttüm . Hemde kendi kendimi ...

Herkez bana delirdiğimi söylüyor sanırım biraz öyleyim . Böyle mantıklı bir konuşma yaptığımı görseler En sıkıcı yerden aşşağıya atarlardı . Çok güzel olurdu hemen denemeliyim...

Bir aynanın karşına geçerek kendimi savundum . '' Neden hatırlamıyorsun ...''

Hiç ağlamam demeyin herkez ağlar bilirsiniz . Geçmişini kardeşini hatırlamayan biriyim ben . Belkide onlar bile beni unutmuştur . Fırtovır şehri ... ( Odayı kahkahalara boğar...)

Vi senden nefret etmesemde o şehri başına yıktım sıra senin dünyanda bakalım neyin nesiymişsin .

Örgülü saçlarımı elimden geçirerek gülümsedim elime silahlarımı alarak Sıkıcı şehre yani , Piltover (Fırtover) şehrine doğru yürüdüm . . .

Yıkılmış binalar , Dumana boğulmuş sokaklar ... Yine ben gibi kimsesiz dumanların içinde benliğimi gösterek örgülü saçımı sallamaya başladım . . . 

Beni gören Piltover halkı koşuşuyordu . Hedefim Piltover ' ın bankasına dadanmaktı ...

Kendime bir kurban seçtim bana asi , asi bakan çocuğu elime aldım ve fısıldadım ''Ölümün tadı harikadır tadmak istersin '' dedikten sonra ufak silahımla açtığım delikle fışkıran kanlar göbeğimden aşşağıya doğru aktı ...  Elimle kandan ufacık bir parmak alarak emdim ... Çok güzeldi ... 

Kurbanımızı sırtıma alarak , bankaya doğru yürüdüm ... Kimseye görünmeden koyduğum cesetle dışarı çıkanların telaşları gülmeme sebep oldu ... Bankanın deposunu gözüme kestirdim . Fakat orda masum bir görevli duruyor ... Yazık olucak . Bankanın tepesindeki izlenim görüntüsüne sahip olan camı kırarak içeri daldım . Beni gören görevli alarma basmak için koşmaya çalışsada ...

Dan Dan, Makineli ile yere serdim ...

Bankanın deposuna doğru uzanan yola doğru ilerleyip , kapıya geldim şifreyi kırmak yerine 

Kılçık, Roketatar  ile kapıdan uzaklaşıp roketimi attım ve bumm...

Tam soygun için elimi uzatacaktım arkamdan gelen ayak sesi ve başımın arkasına gelen kurşunla irkildim ...

Arkama döndüğümde Caitlyn arkamda 'sen bittin' bakışı atıyordu...

Elimi saçıma getirip salladım ve '' Vay, vay, vay... Caitlyn adlı şapkalı teyze suç malikanesine teşvik etmiş'' deyip tin tin yüzümü ortaya çıkararak sinirini bozmaya bu bile yetmişti...

Caitlyn  yüzüme doğru hafif eğildi '' Bence sus ve kaç sana sadece avans veriyorum yoksa parçalar halindeki bedenini Piltover bayrağının tepesine asıcam JinX...''dedi .

''O zaman sürem bitti şapkalı teyze yakalasana beni '' dedim ve büyük banka binasının içinde roketler patlatmaya başladım ...

O beni ben onu kovalarken heryeri indirmiştim . Sanırım fazla kaçacak yerim yoktu . 

Son duvarıda patlatınca Caitlyn üzerime doğru silahını omzuna koyarak yürümeye başladı ...

Yüzümdeki endişe silinip gülümsemelere boğulunca sabırsızlanan Caitlyn silahını bana doğru doğrulttu Tam tetiği çekiyorduki ...

'' Hey Caitlyn '' diye bir ses çıktı ortaya ikimizinde kafası oraya çevrildi . Gördüğüme fazla şaşırmadım biliyorsunuz ben bi ruh hastasıyım ...

Gelen Ekko ...

Caitlyn'e saçma bir gülüş atarak makinesiyle Zamanı geri alıp bana ışınlandı ... Hemen paraları alarak oradan tüydük . Hânıma gelince elimizdeki paraları bir kenarıya bıraktık . . . 

Ekko ' ya ' sen nereden çıktın ' bakışı atarken el kol hareketi yaptım ...  Anlamış olacak ki ağzını açmıştı '' Eski günlerin hatrına seni görmek istedim. '' Eskiden evet arkadaştık ama günler deyince kafam karışmıştı ... 

Hatırlamıyorum .

Onaylıyarak başımı iki yana salladım . Silahlarımı temizlemek için odama gittim arkamdan geldiğini biliyordum . 

Temizlik . 

' Silahları temizlerken sürekli şarkımı söylüyordum '

-

-Jinxleneceksiniz-

-

O sırada omzuma atılan ele döndüm ve Ekko ' nun  sırıtan suratına baktım . 

'' N'oldu '' dediğimde üstümde gözlerini gezdirdiğini farkettim...

''Üstündeki kanı temizlemelisin yoksa leşten farkın kalmayacak'' diyerek sırıttı...

Evim taş gibidir bilirsiniz yıkıntılar ... Evet o yıkıntılar arasından bir ses geldi . Gözlerimizi oraya devirdik ve...

-

-

Katarina yıkıntıların içinden girdiğinde saçlarına dökülmüş olan taşlar gülmeme sebep oldu . 

Ekko ile beraber bir işleri olduklarını söyleyerek yanımdan ayrıldılar yapacak pek bişi olmadığı için iyi geceler Zaun sokakları...