•For all this time, ı've been loving you•

İkisi de içinde oldukları durumda oldukça memnunken Minho sessizliği bozdu;
"Sınıfa girmek için 5 saniyen var Han Jisung"

Jisung geri çekilmek için yeltendiğinde Minho'nun kollarının hala belinde olduğunu fark etti.

Jisung'dan;
"Belimi çok sevdiniz heralde hocam. Bırakmak istemiyor gibisiniz."
Dibimdeki lanet adam hem 'sınıfa gir' diyor, hemde beni salmıyordu.

Sonunda kollarını belimden çekmeyi akıl ettiğinde hızlıca kapıyı açtım. Açtım açmasına da sınıfa giremedim ki. Hızlı giden atın boku seyrek düşermiş, benimki de o hesap. Hızlı gireyim derken. Kapının pervazına kafamı vurup, 'şlaaaaaak' sesiyle beraber halı gibi serilip gittim yere. Tüm sınıfa+Minho hazretlerine rezil olmuştum...

Changbin'in şuan kulak tırmalayan, cırtlak sesiyle kişnememek için götünü yırttığına yemin edebilirdim. Hoş, neredeyse bütün sınıf öyleydi.
Daha fazla rezil olmamak için ayağa kalkıp boş bir yere oturdum. Sevgili Hocacığım(!) beni çok düşündüğü için(!) 'iyi misin Han' diye sormuştu. Her ne kadar 'hocam siz sınıfın ortasında yere kapaklansanız nasıl hissederdiniz?' Demek istesem de kendimi tutup 'iyiyim' diye geçiştirmiştim. Yalandı. Ellerim acıyordu. Ayrıca kapının pervazına 'küüt' diye çarpan kafam sızlıyordu. Piç kurusu Minho laf etmesin diye çantamın küçük gözünden çıkardığım ıslak mendille ellerimi sildim. Çok geçmeden derse başladık.

Kafam hem pervaza bodoslama girdiği için hem de, matematik dersinden dolayı ağrıyordu. Ağrıdan yüzümü buruşturduğum sırada Minho'nun siyah gözleri beni bulmuştu. Tabi laf atmadan durur mu orospu çocuğu.

"Bir sorun mu var Han. Pek hoşnut görünmüyorsun."

Göz devirmemek için gözlerimi kapatıp, sıranın altınaki yumruğumu sıktım. Zoraki bir gülümsemeyle karşımdaki adama dönüp;
"Başım ağrıyor hocam. Yoksa harikayım"
Günün 2. Yalanı. Böyle giderse günahkar olacağım. Bana yan bir bakış atıp tahtaya döndü.

"Han. Bu problemi  sen çöz."

Hocam o emir kipi varya o emir kipi... Neyse.

Hızlıca ayağa kalktığımda, acıyan kafam ve kararan görüş açım yüzünden sendelesem de ilerlemeye devam ettim.

Sayı pulları, köşeli parantez falan filan.

Soruyu çözüp yerime geçtim. Minho herifi habire bana bakıyordu. Titreşimde olmasından dolayı titreyen telefonumu alıp kilidini açtım. Yine grupta boş yapıyorlardı. Şaşırdım mı? Asla.

Takıntılı pezevenk antileri

Chan;
Bu hoca ne boş adam amk

Changbin;
Hepsi boş hangisinden bahsediyorsun

Chan;
Keltoş olan varya
Hani senin elini sabunlayıp kafasına
tokat atmak istediğin
Hyunsik hoca.

Changbin;
O adamın kafasına bir tane
yapıştırmazsam gözüm açık giderim

Jisung;
İçim şişti aq
Bide ders takıntılı pezevenkle

Changbin;
O herifi ben sikeceğim ilk

Jeongin;
Sen bırak Minhoyu
Akşam bana gelsene :>

Changbin;
Seve seve güzelim
Şarap mı bira mı

Felix;
Ananın amını ister
Siktirin gidin özelden konuşun
Sinirlerim hopladı yine zaten

Soyeon;
Abi papatya çayı?

Felix;
Yœk sağol

Jisung;
Bişey diyimmi
Bu Minho adamı takıntılı olmasa
Net yapışırdım buna ben
Çok seksi amk
Afet bildiğin

Felix;
Orhan kendine gel

Tam Felix'e  cevap verecekken telefonumun elimden çekilip alınmasıyla şok oldum. Aralık dudaklarımı kapatıp yutkundum. Korkuyla kafamı kaldırdığımda, Minho hoca görüş açıma girdi. İşte şimdi sıçışımın resmidir.

———————————
Gariban Jis
Minho bunu pompalaycakkk

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Oct 12 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Teacher's Pet༄MinSungWhere stories live. Discover now