*Bu farklı*

95 9 6
                                    


Medya=Calum

Calum ike beraber içmeye devam ediyorduk. O ikiyi bitirmişti ben ise 5. Şişeye geçmiştim. Calum biraz daha yakınıma geldi.

"Dans etmek ister misin?"

"Neden olmasın"diyerek ayağı kalktım. Calum elimden tutarak diğerlerinin yanına ilerledi. İki elimi tutarak sırtımı gögsüne yasladı.  bırakı belime sardı. Ellerini yavaşça kasıklarıma indirip,rüyük avuç içkerini elbisenin üzerinden gezdiriyordu.  Bakmaya hayran kaldığım dudakları boynuma değmesiyle tenimin titremesi bir oldum. Ellerini belime koyup beni kendine daha fazla bastırdı. Kafamı ona çevirdiğimde kafasını yaklaştırdı. Bir süre gözlerimiz birleşti ve daha sonra dudaklarımız.

Bugün yapacağım şeyleri düşünmeyecektim. Her şeyi oluruna bırakacaktım.

"Odaya geçmek ister misin?"

"Bence bir şişe daha içmeliyiz"bunlardan pişman olmamam için kendimden geçip akşama dair hiçbir şeyi hatırlamamam lazımdı. Ne kadar hatırlamamam gereksede. Hatırlamak istiyor gibiydim. Calum çok etkileyiciydi. Tamam belki o kadar yakışıklı olmaya bilirdi ama beni ona çeken bir şey vardı.

Masaya oturduğumuzda garsin bir Jack Daniels şişesi ve bardağını koydu. Calum bardaklara koydu. Bardağı içmeye başlamıştım.

"Bu tek gecelik bir şey değil mi?" hâla yüzümdeki gülümseme silinmemişti. Kollarımı dirseklerime kadar masaya loymus bardakla oynuyordum.

"Öyle mi olmasını isterdin"

"Bana numaranı ver" telefonunu çıkardı ona numaramı söyledim ve aradı. Telefonu çantadan çıkarıp numarayı kaydettim. Telefonu elimde salladım. Bu numara lazım olacak. Gülümsememin üzerine gülümseme katıp güldüm. Bardağımdakini bitirip ayağı kalktım. Elini belime koyarak ilerledi.  Barda bir koridora gelmiştik. Bir kaç kapı çaprazlama duruyordu. İlerledimi bir odayı açtı ve içeri girdik.

Kapıyı kitledi. Arkasını dönüp duvara yasladı. Eğilip öpmeye başladığında ellerimi boynuna doladım. Kucağına aldığında kafamı eğerek öpmeye devam ettim. Yatağa yatırıp üzerime çıktı. Boynuma eğilip öpmeye başlamıştı. Yavaşaça aşağı doğru iniyordu.

Telefonum çalmaya başlamıştı. Hâlâ yatakta yatarken çantamdan çıkarıp telefonun ekranına baktım. Nash arıyordu. Aramasına cevap vermeyip telefonu kenara koydum. Ellerimi yanaklarına koyarak öpmeye devam ettim. Kapı çalmaya başlamıştı. Calum arkasını dönüp tekrar bana döndü. Öpmeyr devam ederken tişörtünü çıkardı. Ellerimi kaslarında gezdirip bellinde tuttum. Dudaklarını omzuma getirip bir öpücük kondurdu biraz daha aşağıya indi ve derimi dişleri arasına aldı.  İz bırakmaya başladığında yavaşça inleme seslerim yükseliyordu.

Birden kapıya sertçe vurma sesi geldi. Calum hâla devam ediyordu. Birden kapı açıldığında(kırılarak) içeri Reşat girdi ve peşinden Nash. Yataktan kalktım.

"Sizin burda ne işiniz var"

"Asıl senin burda ne işi-... Senin-..." diyerek göğsümün üzerindeki izi gösterdi. Calum'ın üzerine ilerleyerek yumruk attı. Kolundan çektim.

"Çıkın burdan"

"Neden bu piçin altına gir diyemi. "

"Bana karışma sen"

"Başak gel buraya"diyerek yanıma yaklaştı.

"Benden uzak dur! Yanıma yaklaşma. "

"Bak ben onu sevmiyorum. Benim yüzümden burdasın. Bana sinirli olduğun için. "

"Sen kendini çok özel bir şey zannediyorsan yanılıyorsun.. Senin yüzinden değil. Ben Calum'ı istediğim için burdayım"  çantamı alıp odadan çıktım. Kırmızı ışıklı koridordan geçip Deniz ve Cameron'ın oturduğu masaya ilerledim. 

"Deniz ben eve gidiyorum. "

"Neden"

"Çünkü kendini bir şey olmadığı halde bir şey sanan Reşat 2 ortaya çıktı" deyip gitmeye başladım. Bardan çıkıp beklemeye başladım. Bir taksi gelmeye başladığında elimi havaya kaldırıp indirdim. Taksi durdumu kapısını açtım ve tam binecekken kolumdan hiri tuttu.

"Nash"diye sertçe söylenip arkamı döndüm. Arkamı dönmemle Calum ile karşılaşmam bir oldu.  Kapıyı kapattı ve ön kapının camına egildi.

"Siz gidebilirsiniz" deyip bana döndü. "Gel benimle diyerek bir arabaya ilerledi. Pesinden gittim. Bir kapıyı açtı ve oturdum oda arabaya bindi. Sürmeye başladı.

"Neden bana erkek arkadaşın olduğunu söylemedin"

"Çünkü o benim erkek arkadaşım değil"

"Ne. Dışardan bakan herkes onu senin erkek arkadaşın zannede bilir"

"Ama degil iste. O sadece benim arkadaşım"

"Nash ile aranda—"

"Yok ve olamazda... Sen onu nereden tanıyorsun"

"Onunla bir partide tanışmıştık. Bu partiker sürekli olur. Nash'ta her partiye gelirdi. Her gelişinde tek gecelik olaylar olurdu. Yanındaki kız Mariana. O da Nash'ın tek gecelik olan ilişkilerinden biriydi. Ama Mariana ile birlikte olmak zorunda."

"Neden"

"Bunu sadece Nash, ben ve Mariana biliyor. Nash bunu kimsenin öğrenmesini istemiyor."

"Bunu ona söylemem"

"Emin misin?"

"Evet. "

"Nash yine bir partiye gelmişti. Fazlasıyla sarhoş olmuştu. O sırada Mariana onunla ilgileniyordu. Onlar o gece birlikte olmuşlardı. Daha sobra Mariana hamile olduğunu öğrendi bunu Nash'a söyledeğinde Nash onu istemediğini ve aldırması gerektiğini söyledi."

"Ne yani... Onların bir bebeği mi var?" zorlukla ve gözlerimde bir sel misali akmaya hazır yaşları sebest bırakmadan konuşmaya çalıştım.

"Ah, hayır. Mariana her şeyi Alex ve Mary'e söylemekle tehtit etti. Nash ve Mariana bir anlaşma yaptılar. Mariana bebeği aldıracaktı, Alex ve Mary'ede hiçbir şey söylemeyecekti ve Nash ise Mariana ile sevgili olacaktı"

"Yani Nash sadece ailesi öğrenmesin diye bir bebeğin yaşamasını mı engelledi"

"Bunu yapmak zorundaydı"

"Ama ne olursa olsun bunu yapamazdı. O bebegin bir suçu yoktu. O masum, küçük bir bebekti." artık göz yaşlarımı tutamadım. Calum bacağıma koyduğum elimi tuttu.

"Sakin ol!  Nash ve Mariana senin kadar üzülmedi"

"Çünkü onlar sadece birbirlerin altına girmekten anlıyorlar. Başka bir şey yok. Gerçekten insan olsalardı buna üzülürlerdi. Hatta bunu yapmazlardı. "

"Sen çok iyi birisin"

"Bunun iyilikle alakası yok. Ben bunu yapamazdım. "

"İste sen bu yüzden iyi birisin"elini yüzüme getirip kafasını kısa süreligine bana çevirip  tekrar uola baktı. Baş parağıyla göz yaşlarımı sildi. Arabayı durdurdu. Sahile gelmiştik.

"Temiz hava iyi gelir" dedi ve arabadan indi. Bende indim. Yanıma gelip elimi tuttu. Banka doğru ilerleyip oturduk. Kolunu omzuma attı. Kafamı omzuna koyarak denizi izledim.

"Sen çok farklısın" kafamı kaldırıp ona baktım.

"Nasıl?"

"Bilmiyorum. Sana ilk yaklaştığımda diğerleri gibi olacağını düşünmüştüm. Ama sen gidince neden peşinden geldim bilmiyorum. Daha önce, hiç böyle bir şey hissetmemiştim. "

"Nasıl hissetmemiştin"

"Senin tek gecelik olmanı istemiyorum."

"Bende olmak istemiyorum"  dediğimde yanıma  yaklaştı. Biraz daha yaklaşmasıyla duaklarımız tekrar birleşti.

Aşk Her Zaman Kötüdür (Nash Grier Fanfic)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin