卍 | 26 罪と罰

29 31 58
                                    


░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░

░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm : 26 罪と罰

░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░

Chifuyu en son ne zaman bu kadar çok duyguyu aynı anda hissettiğini hatırlamıyordu.

Yakın zamanda dışarıya çıkabileceğini bildiği için çok sakin ve mutluydu ama her gün Kojiro ile aynı yemekhanede yemek yemek onu sinirlendiriyordu, yine de yanında Baji vardı ve bütün bunları unutmasını sağlıyordu.

Birazdan cezaevinin aracı gelecek ve hayatının kalanı kesinleşecekti, bu yüzden yerinde duramıyordu bir türlü. Kahvaltı tabağındaki sosislerden birini aldı ve Baji' ye uzattı.

Aşık olunca birden içindeki annelik iç güdüleri kabarmıştı ve iki çocuğu varmış gibi hissetmeye başlamıştı. Bundan şikayetçi değildi.

Baji sosisi yediğinde kolunu indirdi ve gözleri kendisine bakan Kojiro' ya kaydı. Ne düşündüğünü anlamak zordu fakat her zamanki sırıtışı yüzüne yerleşmemişti bu sabah.

Bu Chifuyu' nun biraz daha rahatlamasına sebep oldu. Ryujin' e başta çok güvenmemişti ama bugün dışarıya çıkabilirdi artık ve bu onun sayesindeydi.

Mahkeme öncesi görüşmemişlerdi ama Ryusei' yi bulduğunu çoktan anlamıştı, onları böyle köşeye sıkışmış görmek gibisi yoktu gözünde.

"Sizin mahkeme saat kaçta?"

Kafasını Inui' ye çevirdi. Sesindeki mutluluğu gizlemeye bile çalışmadı.
"1 saat sonra almaya gelecekler, bu sefer kesin çıkıyoruz."

"Umarım."

Masada genel olarak sessizlik hakimdi. Ne kadar onlar için de özgürlük mümkün olsa da avukatın araştırmasına izin vermemişlerdi. Burası onların eviydi ve dış dünyaya kendilerini çok uzun zaman önce kapatmışlardı.

Chifuyu bunu çok saçma bulmuş ve konu bir gün içinde defalarca tartışmaya dönmüş olsa da sonunda pes etmişti. Hayatlarının yarısının geçtiği bir yerden ayrılmak istememeleri normaldi. Ne kadar kötü olursa olsun.

Bir süreliğine o bile bu küçük, havasız ve şiddet dolu yerin yeni evi olabileceği düşüncesine kapılmış, sonra bu düşünce yüzünden dehşete düşmüştü. Bu alanın garip bir enerjisi vardı üzerlerinde.

Yanına baktığında Baji' nin rahatsız olduğunu gördü. Gidişiyle mi alakalıydı yoksa yeni bir şey miydi bilmiyordu ama hiç böyle bir yüz ifadesi yaptığını görmemişti.

Sormak istedi, ağzını açtı ama hemen geri kapattı. Cevap alamayacağını biliyordu. O, cevap vermek yerine kavga etmeyi tercih edecekti muhtemelen, gerilmeye gerek yoktu.

"Kojiro da pes etmiş görünüyor."

Draken Mitsuya' yı onaylarken önündeki peyniri ağzına attı.
"Hayvanlar için kullanılan sakinleştiricilerden vermişler gibi daha çok."

"Hızlı koşan atın boku seyrek düşermiş."

Tekrar bir sessizlik oldu masada. Chifuyu Takemichi' ye baktı ve onun da kendisine bakmasını bekledi. Bugünden sonra ikisi yine yanlız kalacaklardı ve bu sefer Hinata da yoktu.

İntikamlarını herhangi bir dava olmadan nasıl alacaklarını henüz bilmeseler de uzun süre içlerine kalacağı belliydi. Takemichi ona baktığında gülümsedi, onun da sakinleşmeye ihtiyacı vardı.

Takemichi Hinata' nın ölüm haberi geldiğinden beri kendisinde değildi, kendisine gelse de bu kısa sürüyor, tekrar sessizliğe bürünüyordu. Hala yas tutuyordu.

Mikey sallanarak kafasını Takemichi' nin koluna yasladı ve kollarını koluna sararak ona dönmesini istedi.
"Çıkacak mısın gerçekten ya? Burası çok güzel."

Bir cevap gelmedi. Takemichi olumsuz bir cevap vermek istemiyordu ama buradan kurtulmak için geldiği ilk günden beri gün sayıyordu.

"Tabii ki çıkacak, dışarıda bir hayatı var adamların."

Mikey Draken' e dil çıkardı ve biraz daha Takemichi' ye yapıştı. Ancak o zaman bir tepki alabildi.
"Ziyarete geleceğim Mikey-kun."

Aldığı cevap yeterli gelmemiş olsa da biraz memnun olmuştu en azından, kollarını geri çekti ama kafasını üstünde bıraktı. Fikrini değiştirememişti.

Chifuyu dikkatini onlardan alıp tekrar Baji' ye verdiğinde onun da kendisine baktığını gördü. Bütün gece uyumamış gibi gözlerinin altı çökmüştü ve kahvaltı boyunca somurtmuştu.

Onu neşelendirmek istese de başaramamıştı ve son dakika kavga etmek istemiyordu.
"Ben de ziyarete gelirim."

Baji kafasını çevirdiğinde elini önüne sallamak istedi ama adam elini tutup aşağı geri indirmişti, şu an onunla konuşmak istemiyor olmalıydı.

Masadaki herkes aralarındaki gerginliği fark etse de kimse bir şey söylemeye cesaret edemiyordu. Burada yaptıkları küçük bir hata bile arkadaşlarının mahkemelerini yakabilirdi.

Chifuyu ondan bir cevap alma umudunu kestiğinde masadan kalktı ve yemekhaneden çıktı. Onu rahatsız etmeyecek ve düşünmesine izin verecekti. Son saatini yanlız başına geçirecek olsa bile.

░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░

Sikildim bu ficden bitsin artik hadi siktirin gidin mahkemenize 3 bolum kalmis surda sonuncu yarimsi olsa da

Wakashin ficini geri mi salsam yoksa zoraki evliligi mi yazsam hic bilmiyorum

░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░

𝐐𝐔𝐄𝐑𝐄𝐍𝐂𝐈𝐀, bajifuyu.                                [ Tokyo Revengers ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin