2.BÖLÜM

10 3 4
                                    


"Kutay Azurun ağzından"

Önümden giden kıza bakıp Arkasından gitmeyi düşünsem bile bundan vazgeçtim. Çünkü gerçekten haklıydı dediği gibi "ukala" herifin tekiydim.
"Yani anladık azur babanın hastanesi var. Neden şimdi böyle saçma bir şey söylemiştin işim var,hastaydım, doktora görünmek için geldim.
gibi bir sürü sebep varken "babamın hastanesi ney azurr!"
diye söylendim kendi kendime.
Arkamı dönüp çaresiz bir şekilde hastaneye doğru ilerlemeye başladım.

2 hafta önce;

Yine her zaman olduğu gibi akşam geç saatlerde evden uzaklaşıp boş bir yolda kendi kendime yalnız bir şekilde yürüyordum. Ağaçların sesi, rüzgarın sesi derken mızmızlanan bir kız sesi duymam ile olduğum yerde öylece durdum. Normalde bu saatlerde burada kimse olmazdı. Sesin geldiği yöne doğru ilerledim. Daha ne olduğunu anlayamadan karşımda kendinde değilmiş gibi hareketler yapan beyaz bir şort siyah bir crop giymiş bir kız benim olduğum tarafa doğru ilerliyordu. Kendi kendine bir şeyler söylüyordu
" Ben masumum benim hiçbir suçum yoktu ben ona yapma dedim neden yaptı?"
"Hı neden yaptı?"
Söylediklerinden tam olarak bir şey anlamasam da şu an söylediklerinden çok ona odaklanmıştım.
Tam olarak bana yaklaştığı an ben de ona doğru bir adım attım. Adımımı atar atmaz daha çok hızlandım çünkü yere düşüyordu. Ayağım yere değer değmez onu tuttum.
"Bırak beni!" Diye haykırdı resmen.
"Kendinde değilsin." Dedim
"Ben hiç bir zaman kendime gelemedim ki." Diye devam etti.
Durduk yere neden böyle Bir şey demişti diye düşündüm.
Ve tam o sırada elimi cimciklediği gibi kollarımın arasından yere düşmüştü. Elimi uzatıp onu kaldırmak istesem de o yerden destek alıp hemen ayağa kalkmıştı kendini silkeleyip "bırak beni demiştim sana." Dedi
Arkasını döndü ve boş yol boyunca ilerlemeye devam etti.
Arkasından gidip gitmemek arasında kalmıştım ama bu saate peşine verip onu korkutmak istemiyorum bu saatte bir genç kızın peşine vermek aptallık her ne kadar bütün erkekler bunu düşünemese de olması gereken buydu. Arkasından öylece bakakaldım ve o yürümeye devam etti.

"Günümüz"

Yurdun bahçesine varır varmaz görevli kulübesindeki evrakları elime alıp yandaki kutunun içine bırakılmış mavi tükenmez ile yurda giriş saati mi adımı soyadımı ve imzamı attığım gibi odaya gittim.
Odamın kapısını açar açmaz gördüğüm manzara karşısında şaşırmıştım gerçi şaşırmamam gereken bir şeydi.
Kızlar önlerinde ki bilgisayarı açmış izledikleri film eşliğinde salya sümük ağlıyorlardı.
Artık kızlar bunu alışkanlık haline getirmişti yurtta yalnız kaldıkları ve canlarının sıkıldığı her gün bilgisayardan "delibal" açıp hüngür hüngür ağlıyorlardı.
Onları bu halde görmek kıkırdamama sebep oldu.
"Yine mi kızlar?" dedim odaya adım atar atmaz.
"Evet yine." Dedi öykü
"Ve her zaman." Diye devam etti tülin.
"Tamam kızlar bir şey demedim." diyip tekrar onlara bakıp gülümsedim.
Dolabıma doğru yöneldim. Dolabın kapağını açar açmaz karşıma ilk çıkan beyaz cropum ve altına pembe bol paça minik minik kırmızı kalplere sahip olan eşofmanımı elime alıp banyoya girdim kapıyı iç kısımdan kilitleyip üstümü değiştirdim yandaki yeşil kirli sepetimize ise üstümden çıkardığım kirlilerimi koydum banyonun kilidini açıp kızlara doğru ilerledim bilgisayarı kapatmış hepsi masalın yatağının üstünde toplanıp birlikte oturuyorlardı.
"Üff ben çok sıkıldım hem film de bitti."
Diye sıkkın ve bıkkın bir bakış attı hepimize Esra
"Bende"
Dedi tülin onu onaylar bir şekilde
Esra sanki atomu parçalar gibi birden yükselip "bulduum!" diye yükseldi.
Hepimizin Esraya bakıyorduk söylüyeceği şeyi duymayı dört gözle bekliyorduk.
"Kızlar sokakların özgürlük olduğunu biliyor musunuz özellikle boş sokakların dedi ve yatağımın altında duran boş bir hoparlör varken."
"Aslındaa..." Diye devam etti
"Sahilde kötü Bir Fikir değil."
"Sahili sokaklara değişmem."dedi masal
"Bendee!"hepimiz aynı anda yükselmiştik.
"Sahilde kötü bir fikir olmadığı için bu seferlik sizi affediyorum." Dedi Esra
Hepimiz gülümsemiştik.
"Allah razı olsun ya"
"Sende olmasan" diye söylendi kızlar
"Hadi hazırlanında geç olmadan çıkalım o zaman."dedi tülin.
"Ee ben az önce üstümü değiştirdim yine mi değiştireceğim?"
diye mızmız bir ses tonuyla söylendim.
"Sen bilirsin eğer Böyle kalpli kalpli gelmek istiyorsan bir şey diyemeyiz."
dedi tülin.
"Tüliin!" diye bağırdım gülümsememi bastırmak için dişlerimi dudağıma bastırsamda gülmeme engel olamamıştım kızlarda benimle birlikte güldükten sonra hepsi dolabına doğru yöneldi.
Az önce üstümü değiştirmek için uğradığım dolabıma yeniden gelmiştim üstümü değiştirmeme gerek olmadığını düşünerek sadece altıma giymek için siyah bir şort almıştım sahil için gayet ideal bir kombindi.
Banyoya gidip hemen üstüme şortu geçirie geçirmez banyodan çıktım ben çıktıktan bi 5 dakika sonra kızlarda çıkmış karşımda bütün ihtişamlarıyla duruyorlardı.
Öykü siyah mini bir elbise,
Tülin kırmızı bir crop altına beyaz dizlerinin altına kadar süzülen bir etek,
Esra mavi bir body ve siyah kumaş sort,
Masal ise düz beyaz tişört ve altına kısa bir etek giymişti
Ve hepsi her zamanki gibi çok güzellerdi.
"Hazırsanız çıkalım mı?" dedi Esra
"Hazırız" diye cevap verdim diğer kızlara bakarak. Onlarda beni onaylar bır şekilde bakış attıktan sonra kapıya yöneldik kapının hemen yanında duran ayakkabılığın üstünden çantalarımızı alıp ayakkabılığın alt kısmından da crocslarımızı çıkarıp giymiştik masal en arkamızda kalıp kapıyı kilitleme görevinj üstlenmişti odada kimse kalmadığı zamanlar sürekli kapıyı kilitleyip çıkardık önemli bir şeyimiz olmasa bile her ihtimala karşı tedbir almak zorundaydık. Yurdun bahçesine geldik öykü yine her zaman yaptığımız gibi yapılması gerekeni yapmıştı. Ve yurttan uzaklaşıp kimsenın olmadığı Boş yolda yan yana yürüyorduk.
Esra ileride sol köşede olan tekel bayiye girdi bir kaç dakika içeride kaldıktan sonra elinde bir poşetle dışarı çıktı
Elindeki poşeti havaya kaldırıp
"iyi kafa yapar, her şeyi unutturur."
dedi. "İyi." diye mırıldandı Tülin.
Belki de ihtiyacımız olan şey buydu unutmak ve hiçbir şey düşünmemek en azından birkaç saatliğine bile olsa
Bizim gibilerin başka bir şeye ihtiyacı yoktu ihtiyacımız olan tek şey buydu...

Sahile varır varmaz hepimiz gözlerimizi gezdirerek boş bir yer aradık. Burada çok kişi yaşamadığından boş bir alan bulmak pek zor olmadı ileride sahilin köşesindeki boş alana doğru ilerledik. Oraya varır varmaz kimsenin olmadığına emin olduğumuz gibi terliklerimizi çıkartıp yere daire çizecek bir şekilde oturduk Esra yanında getirdiği hoparlöre Tülinin içine koyduğu poşetten ayırarak yanı başımıza koydu ardından tekel bayiden aldığı siyah poşetin içinde olan içecekleri de ortamıza indirdi elini yanında duran beyaz siyah çizgilere sahip olan çantasına doğru uzattı çantasını eline alır almaz fermuarını açıp içinden telefonununu çıkardı telefonla birkaç dakika oyalandıktan sonra telefonu hoparlöre bağlamış seni unutmaya ömrüm Yeter mi şarkısını açmıştı ve hepimiz şaşırmıştık esra'dan daha eğlenceli ve daha hareketli şarkılar beklerken böyle bir şarkı açması hepimizi şaşırtmıştı doğal olarak.
her ne olursa olsun "Güzel şarkı."diye geçirdim içimden. Bepimiz esra'ya şaşırdığımızı belli edecek bir şekilde yan bakış attık. Esra da bunu anlamış olmalı ki "arada böyle anormallikler yaptığım doğrudur." deyip zoraki bir şekilde gülümsedi.
onun da içinde yarım kalan bir şeyler vardı hepimizin içinde olduğu gibi...
"Ee anlatın"
diye yükseldi Esra
"Ne anlatalım?" diye cevap verdi öykü
"Daha doğrusu hangisinden başlayalım" diye sanki öykünün yarım bıraktığı cümleyi tamamlar gibi bir cevap verdi masal.
Gerçekten haklıydı hangisinden başlayalım?
Hepimiz çok kötü bir geçmişe sahip olduğumuzu biliyorduk ama masal'ın bizim aksimize daha kötü bir geçmişi olduğunu da.
Masal bazen öyle derin dalıyordu ki ne düşündüğünü kestirmek bile mümkün olmuyordu gerçekten masal daldığında ne düşünüyordu onu bu hale koyanlarımı yoksa ona bunları yaşatmaya mecbur kılan babasını mı?
Derin bir sessizlikten sonra ortamın sessizliğini Tülin bozdu "gerçekten neyden başlayalım?
" diye ciddi ciddi bir cevap verdi.
"İçimizde biriktirdiklerimizden."dedi Esra
"Kimseye anlatamadıklarımızdan içimize gömdüklerinizden..."
"Tamam haklısınız birilerini anlatınca bir şey değişmeyecek bizim gerçeğimiz hep gerçek olarak hayatımızda kalmaya devam edecek geçmişi düzeltemeyeceğiz.
Tamam size hak veriyorum ama bize karşıdamı be kızlar aynı kuyuya terk edilmiş bize karşı da mı?
İçimize atıp kendimizi kahretmektense birbirimize anlatıp en azından bir nebzede olsa rahatlayıp hayatımıza öyle devam etsek dedi buruk bir sesle. Eminim hepimize iyi gelecektir..

Ve o gün herkes kendi gerçeğinden birer parça anlatıp içiyordu sonunda masalın hikayesine geldiğimizde daha derin Bir sessizlik ile herkes masalı dinledi masal yaşadıklarını anlatırken kimse gözyaşlarına hakim olamadı..
Ve yine derin Bir sessizlik...

...

Seni unutmaya ömrüm Yeter mi ?
"Dön" desem tersine, dünya döner mi?
Gururum aşkıma öyle düşman ki
"Geri dön, beni sev, dön", diyemem ki

Evet arkadaşlar bir bölümün daha sonuna geldik umarım beğenerek okuduğunuz bir bölüm daha olur kitap hakkındaki görüşlerinizi yorumlara bekliyorum.

...

♀️

MÜHÜRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin