☯☆✿✧。♡✧*✯☆゚.*・。゚
İnsanlar,
İnsanların içinde,
İnsana hasret yaşarlar.
Güneş ışınlarının hemen kafamın üstündeki pencereden içeri sızmasıyla gözlerimi ovuşturarak olduğum yerde bir sağa bir sola doğru döndüm. Üstüme örttüğüm ince mavi çarşafı sağ tarafıma koyup olduğum yerde yavaş yavaş hareketlerle doğruldum.
Yataktan destek alarak ranzanın sol kısmında olan üç basamaklı Demir parçasına ayaklarımı dayayıp yere indim. Banyoya girip ellerimi ve yüzümü yıkadıktan sonra dağılan saçlarımı biraz tarayıp yukarıda topladım ve kolumda sabit olarak kalan siyah toka ile bağladım.
Biraz daha kendime geldikten sonra odaya girip Mini buzdolabını açtım. Küçük bir şişe çıkarıp içindeki suyu kafama dikip tek yudum da içtikten sonra tekrar yatağıma yönelmiştim.
Yatağımın üstünde öylece duran telefonumun tuşuna basıp saate baktım saat 11.16'ydı bayağıdır aralıksız uyuyorduk ki kızlar daha uyanmamıştı dün gece yurda geç gelmenin yorgunluğu üstümüzde olmalıydı diye geçirdim içimden.
Gece izin saatimizi tam doldurduğumuz an yurdun bahçesinde olmuştuk o saate kadar sahilde oturup kızlarla dertleşip içimizi dökmüştük.Kahvaltı saat 8.00'de olduğu için kahvaltıya yetişememiştik ama saat 12.00'de yurdun yemekhanesinden öğle yemeği çıkıyordu 40 dakikalık bir zaman dilimimiz kalmıştı.
Kızları uyandırıp hazırlanmalarını söyledim onlar da uyandıktan sonra benim yaptığım gibi ellerini yüzlerini yıkadıktan sonra saçlarını toplamış odanın ortasında öylece duruyorlardı saat 12'ye 5 dakika kalmıştı biz yemekhaneye inene kadar saatimiz dolacağından terliklerimizi giyip aşağıya indik küçük bir sıra olmuştu şimdiden normalde sıralarımız uzun olurdu doğal olarak çünkü bu yurt tam tamına 500 kişilik.
500 kimsesiz genç kız...
Bugün yemekhanede öğle yemeğinde makarna,çorba,yoğurt tatlı olarak çikolatalı kek ve meyve olarak da muz vardı. Sıranın sonuna geldiğimizde yemeği tabaklarımıza doldurduk. İlerideki masaya geçtik. Masada diğer odalardan Merve,Selin ve Aysu vardı. Onların yanındaki boş sandalyeleri kendimize doğru çektikten sonra oturup tabaklarımızı masaya indirdikten sonra yemeğimizi yemeye başladık.
"Yanındaki ekmek kutusunu uzatabilir misin?" Dedi Tülin sıcakkanlı bir ses tonuyla selin'e
"Olur" deyip hemen yanındaki kutudan 2 parça ekmeği önüne aldıktan sonra kutuyu tülüne uzatmıştı.
...
Yemeğimizi bitirdikten sonra tekrar odamıza çıkmıştık şu an herkes kendi yatağının üstünde uzanmış bir şeylerle oyalanıyordu telefonuma gelen bildirim sesiyle telefonumu elime aldım. Ahmet abiden mesaj gelmişti
"Çilay bugün müsaitsen sana bir iş buldum, hem çok sürmez."
yazıyordu mesajda.
Ahmet abi burada bir işte tanıştığım iyi ve tatlı bir adamdı buradaki zengin ailelerle arası iyi olduğundan arada onların evinin temizliği için paraya ihtiyacı olan insanları toplayıp o evlere götürürdü normal insanların verdiklerinden biraz daha para verirlerdi ee bu da herkesin işine gelirdi tabii
"saat kaç ile kaç arası?" diye mesaj attım.
"Birden altıya kadar sürermiş 5 saatlik bir işi varmış hem sen tek olmayacaksın yanında iki kız getirmelisin bir kişi ile hallolmazmış."
Aklıma bir fikir gelmişti Tülin ve masalında paraya ihtiyacı vardı. Hemen kızlara söyledim.
onlar da hemen evet cevabını vermişlerdi yurdun aylık olarak bize verdiği bir miktar vardı ama çok az olduğundan zar zor ihtiyaçlarımızı karşılıyor ekstra bir birikim yapamıyorduk.
Üçümüzde eşofmanlarımızı ve üstüne bol ve rahat tişörtler giyip yurdun kapısının önüne çıkmıştık. Ahmet abi gelip kapıdan bizi almış ve şu anda Ahmet abinin beyaz doblosunun içinde ben Tülin ve masal arkada yan yana dizilmiş oturuyorduk.
15 dakikalık araba yolculuğundan sonra temizliğini yapacağımız evin bahçesine geldik buraya ev demek gerçekten çok basit kaçardı burası resmen saraydı. gözlerimi kocaman açmış karşımda duran ihtişamıyla gözleri büyüleyen o eve bakıyordum "pardon saraya" diye düzelttim iç sesimi kızlar büyülendiğimi anlamış olmalılardı
"Sen de mi çilay, vallahi ben de bayıldım."
Dedi Tülin birden hayran bir ses tonuyla masal da mırıldanarak "bende" dedi.
Ahmet abiden birden bir ses yükselince hepimiz daldığımız hayallerden ayrılıp gerçeğimize geri döndük.
biz bu eve sadece temizliğe gelmiştik biz böyle evlerin sadece hizmetçisi olabiliriz hanımı asla...
"hazırsanız içeri girelim"dedi Ahmet abi "evet" diye birlikte cevap verdik ve kapıya doğru yöneldik kapıyı sarı saçlı, beyaz tenli orta yaşlı bir kadın açtı bakışları sinirli ve agresifti sıradan zengin egosu diye geçirdim içimden. evine girdiğimiz zaman bizi büyük bir salon karşılıyordu
"evimin fazla işi yok dünürlerimi eve davet edeceğimden dolayı genel bir temizlik için sizi çağırdım 4-5 saate biter tek kişi uğraşmayın diye 2-3 kişi gelmenizi istedim."
Ahmet abi kadına "biz seninle sonra haberleşiriz" gibi bir bakış attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜHÜR
Teen FictionKimsesiz büyümüş her genç kız için... Tecavüze uğramış,evlatsız bırakılmış her kadın için... ☮♀️