Denizin ağzından...
Öykü'ye baktığımda içeri girmesinden rahatsız olduğunu hareketlerinden belli ediyordu. Öykü bu kızı nereden tanıyor acaba. En önemlisi de biz bu kızla burada nasıl karşılaştık hiç anlamadım. Kız bana ve anneme öfkeli bakışlarını attı. Evet o kızı annemde biliyordu. Sadece bize deği Öykü ve annesine de sert bakışlarından birini attı. Her şey çok karışmıştı. Alp'te uzayı görmüş masum köylü gibi bakınıyordu etrafa. Sanırım ne olduğunu çözmeye çalışıyordu. Ben bile çözemedim ki sen çözsen kardeşim. Kız Öykü'nün babasına sıkıca sarılıp öptü. Öykü birden bağırmaya ve ağlamaya başladı:
" Senin burada ne işin var ha ne işin var. Yüzsüz müsün kızım sen ha aptal geri zekalı mal kafan basmıyor mu? Yine huzurumuzu bozmaya mı geldin sen?"
Öykü sinir krizi geçiriyordu. Olan biteni hala anlamamıştım. Öykü birden yemek masasını devirdi. Hepimiz donmuş bir şekilde bakıyorduk. Tepki bile veremiyorduk. Sanırım Öykü sinir krizi geçiriyordu. Öykü'nün annesi de ağlıyordu. Öykü birden kızın saçına yapıştı ve tokat atmaya başladı. Kendime gelip Öykü'yü belinden tutum sırtıma attım. Kız bana kötü bakışlarını atıyordu. Hala ne olaylar döndüğünü çözemiyordum . Bu kızın beni takip edip geldiğini düşünmüştüm ama karşılaşmamızın tamamen tesadüf olduğunu anladım. Öykü' yü bahçeye çıkartıp puflara oturttum. Hala ağlıyordu. O ağladıkça benim canımdan can gidiyordu. Sakinleşmesi için çimenlere oturtup. Kendimde yanında oturdum. Hiç beklemediğim bir hareket yapıp başını omzuma yasladı. Bende kendime negel olamayıp hayran olduğum saçlarını okşamaya başladım. Rahatlamış gözüküyordu. Burnunu çekiyordu. Peçete çıkarıp verdim " Güzel olduğun kadar sümüklüsün de " bu dediğime gülmüştü. Benimde istediğim buydu. Evet ben hep böyleydim her şeyi şakaya vurdururdum . Emin olun bu işe yarıyor sizde deneyin :)
"Ben sümüklü değilim bir kere sensin sümüklü" deyip yine burnunu çekti. Bu hali beni güldürmüştü. Sonra ben bir şey demeden kendisi anlatmaya başladı.
" Bu kız babamın eski nişanlısından. Babam ve annem evlendikten sonra babamın eski nişanlısı ortaya çıkıp babamdan bir kızının olduğunu söylemiş. Babam ve annem boşanma durumuna gelmişler. Annemde bana hamile kaldığını öğrenince beni düşünüp boşanmaktan vazgeçmiş. Hem zaten babamın bir suçu yok muş ki babamın sarhoşluğundan yararlanmış. Ya da ben kendimi öyle kandırıyorum bilmiyorum. Her o ismini bile anmak istemediğim kız gelince annem ve babam sürekli kavga ediyor İnan bıktım artık dayanacak gücüm kalmadı" deyip tekrar ağlamaya başladı. Göz yaşlarını elimle sildim. Dizime koydum başını. Anlattığı şeyler beni çok şaşırtmıştı. Bende şimdi o kızı nerden tanıdığımı anlatmak istiyordum Yoksa bana inanmazdı. Neden bu kadar çok umursuyorum ki düşündüm . Cevabını bilmiyorum ama umursuyordum işte. Derin bir nefes aldım ve konuştum
"Ben o kızı yani babanın nişanlısından olan kızı ilk defa görmüyorum . Başka bir yerde karşılaştık"
Kafasını kaldırarak hıhh dedi şaşırdığını ve aynı zamanda kızdığını mimiklerinden anlıyordum.
"Saşırdığını biliyorum ama sözümü bölme okay?" dedim gülerek o da cevap olarak kafasını tamam anlamında sallayıp tekrar dizime başını koydu
" Tatile Antalya' ya gitmiştik. Gece tek başıma kumsalda oturuyordum. Sonra yanıma bir kız geldi yani babanın nişanlısından olan kız geldi. İçtiği belliydi bağırıp çağırıyordu denize bakarak. Sanki denizi azarlıyordu. Sonra yanımda sızıp kaldı. Bende hasta olmasın ve başına bir şey gelmesin diye annem ile kaldığımız odaya getirdim .Anneme durumu anlattım. Annemde kendi kıyafetlerinden kıza giydirmiş rahat yatsın diye. Zaten o gece ben başka bir odada kaldım. Annemin işleri varmış kız yalnız kalmasın diye beni çağırdı. Bende koltukta televizyon izlemeye başladım kız uyandı. Sonra biz seninle birlikte olduk sevgiliyiz artık deyip durdu. İnkar ettim hatta annemde yanında ben vardım dediyse de biz birlikte olduk diyordu. Peşimi de bırakmıyordu. En sonunda başka otele gitmek zorunda kaldım. Bir daha da görmedim zaten. " Öykü kaşlarını çatıyordu. İçime o an kıskandı diye umut doğmuştu.
Öykü hiç beklemediğim bir soru sordu o an " Sana inanıyorum. Birisiyle yattın mı ?" dedi. Bu dediğine gülümsedim. Biracık kızdırmaktan zarar gelmez :)
" Ohoo kızım tabi yattım " dedim gülerek. Kaşlarını çattı "Öküz ne olacak.Kaç kişiyle yattın ?" dedi homurdanarak.
"Dört kişiyle yattım Alp ayısıyla ( bu dediğime gülmüştü bende saymaya devam ettim) annemle , kız kardeşim gibi sevdiğim kuzenimle ( kaşlarını hafifçe çatmıştı. Ne yani kuzenimden de mi kıskanıyordu) ve babamla. " Babamla uyuduğumuz günler aklıma gelince gözlerim doldu. Öykü' de bunu fark etti. Anlat bakışını attı. Bende " Sonra anlatırım " dedim O da anlayışla kafasını salladı. "Lafı dolandırma neyi kastettiğimi biliyorsun " Bende gerçekleri söyledim. "Ben kimseyle birlikte olmadım olmamda benim sevgilim dahi olmadı ki. Bana inanmayabilirsin ama gelecekte sevdiğim kızla evlenip ilk defa eşim ile birlikte olacağım. Eşimle her şeyin ilklerini yaşayacağım bende onun ilki olacağım ve birbirimizin hep ilki ve sonu olarak kalacağız. Bunlar benim hayalim. Sana komik gelebilir ama kimseyle öpüşmedim bile. Bir kere Alp ile dudaklarımız deydi o da yanlışıkla oldu. Sakın sana söylediğimi Alp' e söyleme ha çiğ çiğ yer beni " dedim gülerek o da gülmüştü. Sanki huzurlu gibiydi. Ya da ben öyle hissediyordum .Öykü kafasını kaldırım kekeleyerek konuşmaya başladı. " Bben senn.." lafını Alp'in bağırışı bozdu. Alp'e doğru baktığımızda şaşırıp hemde gülüyorduk. Niye hep Alp'in başına böyle şeyler geliyordu ki. İkimizde birbirimizden farksızdık. Acaba bizim Ayşe teyzeye tüküttürsekmi yüzümüzü :D
Kısa olduğunu biliyorum. Özür dilerim. Umarım beğenmişsinizdir. Hepinizin gelecek olan bayramınızı kutluyorum. Özleyin beni öptüm :*
